Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimlik Toplantı Salonu’nda düzenlenen programda konuşan NEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Erayman, HIV/AIDS hastalıklarının bütün dünyada hayatı tehdit eden önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Erayman, “HIV/AIDS, insanda bağışıklık sistemi hücrelerini hedef alarak birçok organı etkileyen enfeksiyonlara, kanserlere ve iltihabi sorunlara neden olan, tedavi edilmediği zaman ölümle sonuçlanan çok önemli viral bir enfeksiyon hastalığıdır. Dünya sağlık örgütü verilerine göre, dünyada yaklaşık 40 milyon HIV/AIDS hastası bulunuyor. 2 milyon çocuk bu hastalıkla savaşıyor” dedi.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre 1985 yılından bu yana ülkemizde tanı almış yaklaşık 48 bin hastanın bulunduğunu aktaran Prof. Dr. İbrahim Erayman, “Toplam hastanın yüzde 82’si erkeklerden oluşmakta. Vaka sayılarının yaklaşık yüzde 45’i 2020 yılından itibaren tespit edilmiştir. Bildirilen en sık bulaşma yolu ise cinsel temas yolu ile bulaşmadır. Vatandaşlarımızın mutlaka HIV/AIDS konusunda bilgi edinmeleri ve korunma yollarını öğrenmeleri gerekmekte, tanı alan hastalar mutlaka tedavi olmalıdır. Ülkemizin bütün sağlık ünitelerinde bu hastalıkla ilgili her türlü bilgi verilmekte, ihtiyaç halinde hastalığın uzmanlarına yönlendirilmektedir. Enfeksiyon hastalıklarını önlemenin temel kuralı ise korunmaktır” şeklinde konuştu.
2021 yılı verilerine göre dünyada 0-19 yaş arası HIV olgu sayısının 2.7 milyon olduğunu ve 100 bin çocuk hastanın AIDS ilişkili nedenlerden dolayı hayatını kaybettiğini vurgulayan NEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özge Metin Akcan, “Türkiye’de 1985- Kasım 2023 tarihleri arasında 0-19 yaş arası bin 296 çocuk vaka bildirildi. Çocuklara HIV enfeksiyonu, anne karnında, doğum sırasında ya da doğum sonrası dönemde bulaşabilmektedir. HIV olan annelerin etkin tedavi almalarının sağlanması, doğum sırası ve sonrasında uygulanan ek önlemler sayesinde, anneden bebeğe geçiş büyük oranda kontrol edilebilmektedir. Hamilelik ve doğum sırasında kan veya virüs içeren diğer vücut sıvılarıyla ile ilgili önlemler alınmadığında bulaş riski yüzde 20-30’lara ulaşır. HIV ile yaşayan bir anne gebeliği süresince tedavi almaya ve doğum sonrası dönemde uygun önlemler alındığında bu oran yüzde 0.5’in altına düşmektedir. Son on yılda, çocuk HIV yönetiminde büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Gebelikte tedavi edilen annelerin artması ile daha az enfeksiyon görülmüştür. HIV ile yaşayıp tedavi alan çocukların sayısı artmıştır ve çocuklarda tedavinin yelpazesi genişlemektedir. Çocuklarda ve ergenlerde HIV’in yönetimi açısından ilerleme kaydedilmiş olsa da hala HIV ile yaşayan milyonlarcası için seçenekleri önceliklendirmek, değerlendirmek ve geliştirmek gerekmektedir” ifadelerini kullandı.