Türkiye’deki eğitim sistemi son dönemlerde pek çok yapısal sorunlarla karalıya kaldı. Giderek bozulan eğitim sisteminin üzerine devlet okullarındaki personel yetersizliği, ekonomik zorluklar ve eğitim sistemindeki eşitsizlik hem velilerin hem de öğrencilerin üzerinde ciddi bir baskı oluşmasına neden oluyor. Devlet okullarında yardımcı personel eşikliği temizlik hijyen ve güvenlik sorunlarına neden olurken, bu eksikliklerin giderilmesi için veliler bu sorunları omuzlamak zorunda kalıyor. Öte yandan Milli Eğitim Bakanlığına ayrılan bütçenin yetersizliği dikkatlerden kaçmazken okulların onarım bakımı dış kaynaklardan karşılanıyor. Veliler bu durum karşısında çocuklarının eğitim masraflarını karşılamakta ciddi zorluklar yaşamaya devam ederken, Türkiye’de kamusal eğitimin sürdürülebilirliği ve kalitesi konusunda büyük soru işaretleri yaratıyor. VELİ-DER Antalya Şube Başkanı Tülin Koç, yaşanan sorunlara dikkat çekti. Bu durum karşısında velilerin ve öğrencilerin ciddi derecede zorladıklarını ifade eden Koç, devlet okullarındaki personel yetersizliği hakkında ilginç açıklamalarda bulundu. Ayrıca Koç, teşvik olarak, “devlet kendi okuluna göndermesi gereken ödeneği çocuk başına meslek liselerinde o özel meslek lisesi sahiplerinin cebine aktarılıyor. Bu teşvik olarak yapılıyor” şeklinde dile getirdi.
YILLAR İÇİNDE PERSONEL SAYISI AZALTILDI
VELİ- DER Antalya Şube Başkanı Tülin Koç, yıllar içerisinde kadrolu yardımcı personel sayısının azaltıldığını belirterek, “Öretmen olarak göreve başladığım ilk yıllar ve daha sonrasında okullarda kadrolu yardımcı personeller vardı. Öğrenci sayısına göre aynı öğretmen gibi norm oluşturmuşlardı. 2000 öğrencili bir okulda çalışmıştım. 3 tane kadrolu personel vardı ve biz ona ‘Yetersiz’ diyorduk. O dönemde yeterli değil, bu personellerin iş güçleri çok fazla, öğrenci sayısı fazla Milli Eğitim bütün bu kadrolu yardımcı personellerin sayısına azalttı” şeklinde konuştu.
Başkan Koç sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Milli Eğitim Bakanlığı 2 bin, 3 bin, 4 binlik öğrenci sayısı olan okullarda bir tane personel bıraktı. 3-4 yıl önce de o personeller yetmediği için İŞKUR ve taşeron şirketler aracılığıyla okullara temizlik personeli göndermeye başladı. Her yıl ağustos ya da temmuz ayında sözleşmeler yapılıyor. İŞKUR aracılığıyla Milli Eğitim Bakanlığı 8 ay süresince gelen personel okul temizliği yapıyorlardı.”
GÜVENLİK SORUNU VELİLER ÜZERİNDE
Okuldaki güvenlik sorunu uzun zamandır veliler üzerinde olduğunu ifade eden Koç, bu yıl durumun daha vahim olduğunu burguladı. Başkan Koç, “Güvenlik zaten velilerin sırtında uzun süredir okul güvenliğini sağlamak için güvenlik görevini Okul Aile Birlikleri üzerinden ödeniyor. Ancak bu sene durum çok daha vahim bir hal aldı” dedi.
“CEP HARÇLIĞI”
Milli eğitim bakanlığının cep harçlığı olarak İŞKUR’dan kısıtlı çalışacak personel sayısını azaltmaya gittiğini vurgulayan Başkan Koç, “Bu sene İŞKUR üzerinden bu personelleri göndermek, sözleşme yapmak yerine hem sayısını hem de çalışan emekçi arkadaşların ücretlerini düşürdüler. Ve acıdır ki Milli Eğitim Bakanı buna ‘Cep harçlığı’ diyor. Ekmek parasını, geçimini oradan sağlayan insanlar için gerçekten de cep harçlığı niteliğinde ‘Cep harçlığı yapacaklar’ diyerek haftanın 3 günü ve saatleri de kısıtlı İŞKUR’dan çalışacak olan personel ayarlandı. Şu anda okulların hem temizliği hem güvenliği gerçekten artık velilerin sırtına yüklenmiş durumda” dedi.
DEVLET OKULLARI ÖZEL OKULLARLA YARIŞIYOR
Devlet okullarının özel okullarla yarıştığını ifade ederken devlet okullarına yıllık olarak ne kadar ödenek yapıldığı sorusunu yönelten Başkan Koç, “Devlet okulları artık özel okullarla yarışır hale geldi. Bakanın çıkıp Televizyonda, haberlerde ‘Kimdir o bağış alan, nasıl bağış alır, bağış anayasaya aykırıdır, yasal değildir, suç işliyor’ dediği sırada şunun sorulması gerekiyor. Okullara yıllık ne kadar ödemek gönderiyorsunuz? Diye sorulmalı” şeklinde konuştu.
BÜTÇE YILLAR İÇİNDE AZALDI
Başkan Tülin Koç, Milli Eğitime ayrılan bütçenin yılar içinde azaldığına vurgu yaptı. Başkan Koç, “Milli Eğitim’in yıllık bütçesi 2010'Lu yıllardan daha geride şu anda. Yıllardır zaten şey söylüyoruz yani milliyetime ayrılan payın çok düşük olduğunu ve bu Milli Eğitime ayrılan ödeneğin büyük bir kısmı personel ödemesi. Okulların tadilatını, boyasını ve badanasını belediyeler yapıyor. Milli Eğitim elini çekmiş onun dışında verilen ödeneğin büyük bir bölümü personel ödemesi olarak gösteriyor” dedi.
VELİLER KREDİ KARTI KULLANIYORLAR
Velilerin okul masraflarını karşılamak için kredi kullandıklarını aktaran Başkan Koç, “Asgari ücretin emeklilerin durumu ortada. Yüzde 50'si yüzde 60’I asgari ücretle çalışan bir toplum, bir ülkede ev kiralarının gıda enflasyonunun ne kadar yüksek olduğu ortada. Şu anda okula başlarken veliler ‘Kredi çekerek okula başlattıklarını’ söylüyorlar. Masraflarını karşılamakta çok güçlük çekiyorlar. Servis ücretleri çok fazla öğrencinin bir öğün beslenebileceği bir beslenme çantasını bile hazırlamakta çok güçlük çekiyorlar” şeklinde belirtti.
YÜK VELİLERİN SIRTINDA
Milli eğitimin kamusal ve sosyal devlet anlayışını velilerin sırtına yüklediğini belirten Başkan Tülin Koç, “Bu sorunlar sadece buz dağının görünen kısmı çok daha ciddi sorunlarımız var. Eğitim, öğretim süresince bu sorunlar çok daha derinleşecek. Eşitsiz bir ortamda yaşıyoruz. Bu eşitsizlik çok daha derinleşecek. Artık özel okullar gibi devlet okulları da velilerin sırtından geçinecek Milli Eğitimi Bakanlığı kamusal eğitim görevini, sosyal devlet olma görevini vatandaşın sırtına yüklemiştir” diye belirtti
BAŞKAN KOÇ’TAN ŞOK İDDİA
Başkan Koç, teşvik olarak Milli Eğitim ödeneğinin meslek ve özel meslek liselerinin sahiplerinin cebine aktarıldığına vurgu yaparak, “Diyanet İşlerine baktığımız zaman, Diyanet gerçekten Milli Eğitim’den çok fazla ödemek almasına rağmen yetmiyor, ek bütçeler yapılıyor. Diyanet İşleri değil, meslek liseleri var, özel meslek liselerini, devlet kendi okuluna göndermesi gereken ödeneği çocuk başına meslek liselerinde o özel meslek lisesi sahiplerinin cebine aktarılıyor. Bu teşvik olarak yapılıyor. Altyapısını hazırlıyorlar ve genelde çıkartıyorlar. Sosyal devlet dediğiniz zaman beklentilerimiz vardır? Sosyal devlet halkı için kamusal hizmetleri yerine getiren ve halktan yana bütçe oluşturan, halktan yana yasalar yapan bir devlet anlarız. Ama bu iktidar tercihini sermayeden, vakıflardan, cemaatlerden yanı yapmıştır” şeklinde konuştu.
EĞİTİM SİSTEMİ SİL BAŞTAN YENİLENMELİ
Son olarak bilim insanlarını toplanıp eğitim sistemin sil baştan yenilenmesi gerektiğini savunan Başkan Koç, “Bakanlık, eğitim paydaşlarının, sendikaların, velilerin, akademisyenlerin, bu işte gerçekten araştırma yapan bilim insanlarının, eğitim fakültelerinde bu verileri alarak, oturup tartışarak sıfırlanması gerekiyor. Eğitim sisteminin sil baştan yeniden yapılması gerekiyor. Çünkü o kadar rejenerasyon olmuş ki okul kitaplarındaki okuma parçaları geldi. İnanılır gibi değil. Bu ülkenin çocuklarına bu kadar büyük bir kötülük yapılamaz. Her yıl sorunlarımız artarak devam ediyor. Çocuklar beslenemiyor. Bodurluk üst seviyede algılama yetersizliği üst seviyede. Çocukların gelecekte bu ülkede sağlık harcamalarının artacağını bütün sağlıkçılar, Türk Tabipler Birliği söylüyor, doktorlar, bu alanda çalışma yapan herkes söylüyor. Neden insana kaynak yaparak bu ülkenin geleceğini ya da çocukların bugününü, yarınını kurmuyorsun?” diyerek sözlerine son verdi.
