Nuran (29) ve Bayram Atak (31) çiftinin 17 ay önce dünyaya gelen oğulları Mehmet Eren’e, sarılık tedavisi gördüğü sırada 20 günlükken SMA teşhisi konuldu. Atak ailesi, teşhisin ardından oğulları Mehmet Eren’e gen tedavisi yapılabilmesi için valilik onaylı SMA kampanyası başlattı. 8 aylıkken durumu ağırlaşan Mehmet Eren’e trakeostomi (gırtlakta nefes alma deliği) açıldı. Öte yandan, 9 cihaza bağlı yaşamını sürdüren Mehmet Eren, 10 aylıkken kalp krizi geçirdi. 56 gün yoğun bakımda kalan Mehmet Eren, tedavisinin tamamlanmasının ardından evine gönderildi. Haziran ayında ikinci kez başlatılan Mehmet Eren’in kampanyasının yüzde 95’i tamamlandı. Kampanyanın tamamlanmasına yüzde 5’lik bir oran kaldığını belirten Atak çifti, minik Mehmet Eren’in Dubai’de ilacına kavuşması için gönüllülerden destek beklediklerini açıkladı.
ANNE, OĞLUNUN HASTALIK SÜRECİNİ ANLATTI
Gözü yaşlı oğlunun durumunu anlatan Nuran Atak, oğlu Mehmet Eren’e SMA teşhisi konulduğunda doktorun gözlerindeki üzüntülü ifadeyi unutamadığını söyledi. Mehmet Eren’in hareketsiz yattığı ilk günleri aklından çıkaramadığını derin üzüntüyle anlatan Nuran Atak, 8 ay boyunca SMA hastalığını daha normal bir süreç geçirdiklerini aktardı. Nuran Atak, “Oğlum 8 aylık olduğu anda ölümcül kas hastalığına yakalandığını idrak ettim. Çünkü oğlum 8 aylıkken yoğun bakıma kaldırıldı. Yoğun bakıma kaldırılmadan bir gün önce acildeyken çok ağladı ve hiç durmadı. Ertesi gün sabaha karşı Mehmet Eren’i yoğun bakıma kaldıracaklarını söylediler çünkü oğlum eşimin kolları arasında mosmor kalmış ve nefes alamıyordu. Yoğun bakıma götürülürken oğlum eşimin saçlarını yoldu. Çok kötü bir süreçti. Bizi koridora çıkardılar. Oğlumu entübe ettiler. 56 gün onun kokusunu hiç duyamadım. En kötüsü de oğlumuz ağzında bir boruyla nefes alabiliyordu. Tek başına nefes almaya başlayınca makineden çıkardılar. Ertesi gün gittiğimizde oğlumun her tarafı kanlar içerisindeydi. O gün eşimle birlikte yere yığıldık. Yoğun bakımdan çıkıp doktorun odasına gittik. O an öğrendik ki oğlumuz kalp krizi geçirmiş ve tekrar makineye bağlandı. Daha sonra maalesef toparlayamadı. Şu an trakeostomiye bağlı” ifadelerin kullandı.
“HAFİFE ALINACAK BİR HASTALIK DEĞİL”
SMA hastalığının ölümcül olduğunu ve bu hastalıkla mücadele ederken çok zor zamanlar geçirdiklerini aktaran Nuran Atak, “8 aylıkken yoğun bakıma kaldırıldığında ‘öldüm galiba’ dedim. Ölmek böyle bir şey sanırım. Eşimle odadan 56 gün boyunca hiç çıkmadık. Bu odada hapsolduk. Ne yediğimizi, ne de içtiğimizi bildik. Oğlum yoğun bakımda kötü anlar geçirirken benim ilk gözümü açtığım yer babamın kollarıydı. Allah hiç kimseye böyle süreçler yaratmasın. SMA gerçekten ölümcül. Hiç hafife alınacak bir hastalık değil. Zor süreçleri atlatacağımızı düşünüyorum ama bugün oğlum yine çok hasta. Trakeostomiye bağlandıktan sonra Mehmet Eren’in huzurlu rahat günü olmadı. Maalesef şu an büyüdüğü için her şeyin daha farkına varıyor. Burnundaki boruyu, trakeostomisini istemiyor. Mehmet Eren’in aklının başına gelmesini hiç istemiyordum ama o SMA hastalığının farkında. Videoda çocukların yürüdüğünü görüyor. O da yürümek istiyor ama maalesef yürüyemiyor. Oğlumun normal çocuklar kadar olmasa da kendi hayatını devam ettirebildiğini görmek istiyorum” diye konuştu.
SON YÜZDE 5’İ KALDI
Mehmet Eren’in SMA kampanya süreci hakkında bilgi veren Bayram Atak, “Geçen yıl Haziran ayında başlayan kampanya, ikinci valilik izninde. 1,5 yıldır mücadele veriyoruz. Kampanyanın yüzde 95’i toparlandı. Son yüzde 5’i kaldı. Yaklaşık tedavi miktarı 50 milyon TL’ye tekabül ediyor. Paranın tamamını toplayabilmek için mücadele veriyoruz. Öncelikle oğlumun kendi ayakları üzerinde durmasını, kendi ihtiyaçlarını giderebilmesini istiyorum. Herkesin hayali olduğu gibi bu aylarda oğlumu denize götürmek, yüzdürmek, parklara götürmek isterdik. Maalesef bu bizim için şu an hayal. Makine ve cihazları nedeniyle bu odadan çok fazla dışarıya bile çıkamıyoruz. İnşallah bir an önce kampanya tamamlanır ve Dubai’deki gen tedavisini alarak oğlumuzun bir an önce ayağa kalktığını, yürüdüğünü görmek istiyorum” dedi.