Ilıman iklimi, sakin atmosferi ve doğa ile iç içe olan konumuyla birlikte yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olmuş Demre, tarih boyunca bu özelliklerinden ötürü de birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Demre’nin bu özellikleri sebebiyle Likya’nın en parlak kenti olarak anılıp uygarlığın aynı zamanda baş kentliğini yaparak, sınırları içerisinde pek çok antik kente ev sahipliği yaptığını ve eşsiz doğasının yanında köklü tarihiyle de son zamanlarda yıldızını her açıdan parlattığına tanıklık ediyoruz. Son zamanlarda tatil listelerinde sahip olduğu gerek doğal gerek tarihi özellikleriyle birinci sıraya konumlanan bu ilçenin tarihin en parlak kenti olarak anılan Myra Antik Kenti’ne bir yolculuk gerçekleştirmek istiyoruz. Bu tarihi ve doğal güzelliklerle dolu yolu, beraber yürüyelim mi ?
LİKYA’NIN EN PARLAK KENTİ OLAN MYRA, DEMREDEN BAŞKASI DEĞİL…
Geçmişin en köklü uygarlıklarından biri olan Likya Birliği’nin en parlak kenti unvanına sahip olarak, aynı zamanda uygarlığın baş kentliğini üstlenmiş olup bununla birlikte Likya Uygarlığı’ nın da 3 söz hakkına sahip 6 kentinden biridir. Günümüzde Antalya’nın Demre ilçesinde yer alan Myra Antik Kenti, ilçe merkezine 2 km. Finike’ye 30 km. Kaş’a ise 45 km. mesafede konumlanmaktadır. Ayrıca kent, Likya Uygarlığı’ nın da 3 söz hakkına sahip 6 kentinden biridir.
İNANÇ TURİZMİNE BÜYÜK KATKI SAĞLAMAKTA
Hristiyanlar içinde Aziz Nikolas’ın piskoposluk yaptığı kent olduğu için kutsal olarak kabul edilen Myra, yani günümüzde Demre, dünyanın en yerinden milyonca turisti kendine çekerek hem Antalya’nın hem de Türkiye’nin inanç turizmine büyük katkı sağlamaktadır. Hıristiyan dünyasının büyük ilgisini çekmekte olan bu antik kent, aynı zamanda Bizans Dönemi’nde de önemli bir dini ve idari merkez olarak görülmüştür.
LİKYA DÖNEMİNE AÇILAN ÇOK ÖNEMLİ BİR PENCERE
Ayrıca kentte tarihe adeta ayna tutarak, Likya mimarisini tarihseverlere tüm şeffaflığıyla yansıtmaktadır. Likya Dönemine açılan çok önemli bir pencere olmasının yanı sıra burası bünyesinde Roma dönemine ait pek çok yapı da bulundurmasıyla da bir antik kalıntılara sık sık rastlayabileceğimiz koca bir arenadır.
EN ÖNEMLİ ESERLER ARASINDA KAYA MEZARLARI VE TİYATRO BULUNMAKTA
Yapılan çalışmalar sonucu elde edilen bulgulardan M.Ö. 5. yüzyıldan bu yana tarihte var olduğu anlaşılan Myra Antik Kenti’nin en dikkat çekici kalıntıları ise akropolün eteğinde konumlanan görkemli tiyatro ve her iki yanında yer alan bazıları kabartmalı bazıları düz kaya mezarlarıdır. Myra antik kentin diğer önemli yapıları arasında ise; kentin su gereksinimini karşılayan Myros Irmağı’nın kanal izleri (su yolları), hamam, nymphaion, Myra akropolisi (iki kilise, sarnıç, antik yol izleri), şapel, sur duvarları (Helenistik ve Roma dönemi), savunma amaçlı kule yapıları bulunmaktadır.
TARİH VE DOĞANIN EL ELE OLDUĞU KENT…
Her yıl on binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilen antik kent, tarihi ve doğayı aynı tepside sunuyor ziyaretçilerine. Yüz ölçümü küçük olmasına rağmen Antalya’nın hem doğal hem de tarihi pek çok değerini sızdırmış toplarına bu ilçe…Bölgeyle de uyum içindeki mimarisi ile Demre’nin sembollerinden biri olmayı başarmış bu kent, Hristiyanlar içinde oldukça kutsal sayılan bir toprak.
