Antalya Ticaret Borsası (ATB) haziran ayı meclis toplantısı 26 Haziran 2024 (bugün) ATB Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır Antalya’nın ekonomisini değerlendirdi. Düzenlenen toplantıda tarım, ekonomi ve kent geneli ile ilgili değerlendirmelerde bulunuldu.

Başkan Ali Çandır, 23 Haziran 1920’de Türkiye’nin 3. Borsası olarak kurulan Antalya Ticaret Borsası’nın 104. kuruluş yıl dönümünü gururla kutlamanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi. ATB’nin kurulduğu ilk günden itibaren kent genelinde ticarete, ekonomiye ve üyelerine katkı vermeye devam ettiklerini ifade eden Başkan Çandır, “Başta tarım olmak üzere, ticaretin ve ekonominin her alanında önemli bir rol oynamış olan Borsamız, kuruluş felsefesini ve misyonunu her zaman canlı tutmuştur” dedi.

“EKONOMİ BÜYÜME GÖSTERDİ”

Karşılıkısz Çek (1)

Ekonomiyi değerlendiren Başkan Çandır, “İlk üç ayda ekonomimiz genel olarak yüzde 5,7 gibi yüksek bir büyüme göstermiştir. Son 26 yıllık ilk çeyrek büyüme ortalamamız olan yüzde 4,8’den yüksek bir büyüme ilan edilmiştir. Sanayimizdeki yüzde 4,9’luk büyüme, yüzde 4,7’lik ortalama büyümeye yakın seyrederken hizmetler sektörünün yüzde 4,3’lük büyümesi ise yüzde 5,1’lik ortalama büyümenin altında kalmıştır. Tarım sektöründeki büyüme ise yüzde 2’lik ortalama büyümenin oldukça üzerinde gelerek yüzde 4,6 olmuştur” sözlerine yer verdi.

Karşılıkısz Çek (2)

Büyüme konusunda 2 sektörün diğerlerinden ayrı konumda olduğunu belirten Başkan Çandır, “Büyüme performansında 2 sektör diğer sektörlerden çok ayrı bir konumda kalmıştır. Bunlardan ilki inşaat sektörüdür ve yüzde 11,1 gibi yüzde 5,9 olan ortalama büyümenin 2 kat üzerinde ilan edilmiştir. İkincisi ise sübvansiyonlar, destekler, istisnalar ve vazgeçmeler düşüldükten sonra yüzde 10,4 büyüyen vergi olmuştur. Yani ekonomik büyümeye en yüksek katkıyı veren kalemlerden biri ilk 3 ayda toplanan vergiler olmuştur.

“ENFLASYONU KALICI HALE GETİRDİ”

Vergileri değerlendirirken bazı konularda açıklamalarda bulunan Başkan Çandır, “Bunlardan ilki vergilerin enflasyonu nasıl azdırdığı konusudur. Yapılan bilimsel çalışmalara göre vergi oranlarındaki 10 puanlık artış enflasyonu 6,5 puan artırmaktadır. Bu güçlü etki tersine işlememekte ve kalıcı olarak enflasyonu yapışkan hale getirmektedir. Artırılan vergilerin ikinci etkisi bizim gibi kayıt altında çalışan iş dünyasının üzerine çoklu olumsuz etkilerdir. Öyle ki mevcut durumda ağır maliyet baskısı altında çalışan iş dünyası, yeni vergi paketinin aynen uygulamaya konması halinde ödenemez yüklerle karşı karşıya kalacağı endişesiyle çalışmaktadır” ifadelerine yer verdi.

“PERFORMANSTA DÜŞÜŞ VAR”

Karşılıkısz Çek (3)

Ekonomideki performansı değerlendiren Başkan Çandır, “Açıklanan son verilerle kentimiz ekonomisi ve sektörümüzdeki gelişmeler, son aylarda olduğu gibi ülkemiz ortalamasının daha gerisinde bir performans gösterdiğimiz yönündedir. Geçtiğimiz Kasım ayından bu yana her ay protestolu senet ve karşılıksız çek tutarlarında son 10 yılın rekorları kırılmaktadır. Nitekim Nisan ayında da kentimizdeki protestolu senet tutarında aylık yüzde 415 ve yıllık yüzde 360 artışa karşılık ülkemiz ortalaması aylık yüzde 194 ve yıllık yüzde 161 artış olarak ilan edilmiştir. Karşılıksız çek tutarında ise kentimizdeki aylık yüzde 228 ve yıllık yüzde 427 artışa karşılık ülke ortalaması aylık yüzde 189 ve yıllık yüzde 267 artış olarak ilan edilmiştir. Ekonomik aktivitenin bir öncü göstergesi olarak çekle ödeme tutarı kentimizde aylık yüzde 34 ve yıllık yüzde 69 artarken ülke ortalaması aylık yüzde 52 ve yıllık yüzde 83 artış olarak ilan edilmiştir. Kurulan/kapanan şirket sayılarında da ülke ortalamasından kötü bir performans göstermiş bulunmaktayız. Buna göre kentimizdeki kurulan şirket sayısının yüzde -40 azalmasına karşılık ülkemizde yüzde -30 azalmıştır. Kapanan şirkette ise kentimizdeki yüzde 40’lık artışa karşılık ülkemizde yüzde 30’luk artış yaşanmıştır.

KREDİ KARTI KULLANIMINDA ARTIŞ

Karşılıkısz Çek (4)

Krediler konusunda genellikle ülkemiz ortalamasına yakın bir kullanım söz konusu olmuştur. Burada dikkat çeken bir diğer konu da bireysel kredi kartı kullanımındaki artış olmuştur. Kentimizde ve ülkemizde yıllık yüzde 145’lik artış yaşanan kredi kartı hacmi ile ticari kredi kullanımındaki hacim büyümesi karşılaştırılırsa üretime yönelik kredilerin artış hızının reel olarak küçüldüğünü söyleyebiliriz. Bu durum, mevcut arz artışını frenleyen bir yapının hakim olduğunu göstermektedir. Halbuki enflasyonu yenmenin hayati ve esas konusu; arzı yani üretim kapasitesini artırmaktır” şeklinde konuştu.

Muhabir: ŞEYDA TÜTGÜN