YÖK Başkanı üniversitelerde ikinci öğretimlerin kaldırıldığını duyurması üzerine hem öğrenciler hem de yetkililer isyan etti. Türkiye genelinde yüz binlerce öğrenci maddi imkansızlıklardan dolayı gündüz çalışarak, akşamları eğitim hayatına devam etmeye çalışıyor. Maddi imkansızlıklardan ve ailelerinden destek almadan kendi ayakları üzerinde durmak isteyen birçok öğrenci ikinci öğretim bölümlerini tercih ederek, gündüz çeşitli işlerde çalışarak ekonomik yönden ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor. Akşamları ise okullarına giderek eğitim hayatlarına devam ediyor. Ancak YÖK Başkanı Erol Özvar’ın almış olduğu karar ile birlikte öğrenciler artık sadece örgün eğitim alabilecek. İkinci öğretim programlarının kaldırılması nedeniyle hem öğrenciler hem de yetkililer karara tepki göstermeye devam ediyor. Eğitim-İş Antalya Şube Başkanı Sadık Acar, konuya tepki göstererek ciddi açıklamalarda bulundu.
“ÇOCUKLARIN EĞİTİM HAKLARI ELİNDEN ALINACAK”
İkinci öğretim programlarının kaldırılması için önceden bir hazırlık yapılması gerektiğini dile getiren Eğitim-İş Antalya Şube Başkanı Sadık Acar, “Yine bilindik hamleler iktidara yakın kesimlerden geliyor. Bu tür konuların yapılması için önceden bir hazırlık yapılması gerekir. Bugün üniversitedeki akademisyenlerden, bilim insanlarından, sendikalardan ve sivil toplum örgütlerinden ve öğrencilerin fikirleri alınarak yapılması gerekir. Haziran ayında yapılan sınava 3 milyona yakın öğrencimiz girdi. Sınava giren bu öğrencilerimiz ter döktü burada. Hedefleri olan öğrencilerimiz var. Yani bazı öğrencilerimiz maddi imkansızlığından dolayı hem okuyarak hem de çalışıyorlardı. Bu öğrencilerimiz genellikle maddi imkanı yetersiz olan ya da orta kesimli çocuklardı. Bu çocukların okuma hakkı elinden alınmış olacak. Çünkü öğrenciler şuna göre planlıyordu: ‘Ben Devlet Üniversitesi'nde 1. öğretim değil 2. öğretimi tercih edeceğim çünkü birinci öğretimi tercih ettiğim zaman çalışma imkanı bulamam.’ Özellikle hem çalışıp hem okuyan gençlerimizin önü tıkanmış oldu” dedi.
“EĞİTİM PARALI ŞEKLE GETİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR”
İkinci öğretim programlarının kaldırılmasıyla birlikte eğitimde fırsat eşitliğini kaldırdığını ifade eden Başkan Sadık Acar, “Maddi imkanı olan kişilerin çocukları her türlü vakıf üniversitelerine gidebilir veya özel üniversitelere gidebilir. Ama maddi imkanı olmayan çocuklarımızın önü tıkanmış oluyor. Biz bu kararın alınmasını siyasi olarak algılıyoruz. Yine iktidar tarafından belli bir kesimi mutlu etmek için alınan bir karar olduğunu düşünüyoruz. Özel Üniversitelere biraz daha müşteri kazandırmak amacıyla yapılan bir sistem. Belki ileride birinci öğretimden de yavaş yavaş vazgeçilecek. İkinci öğretimi de kaldırarak özel üniversitelerin önünü açmış oluyor. Yani eğitimi paralı şekle getirmeye çalışılmıştır” şeklinde konuştu.
“PARASI OLMAYAN ÇOCUKLARIN EĞİTİM HAKKI ELİNDEN ALINIYOR”
Bu yıl öğrenci alınmayacağını ancak mevcut sistemin devam edeceğinin açıklandığını belirten Başkan Acar, “İleriki dönemlerde neler olacağını hep beraber göreceğiz. Çünkü hiçbir şeyin yapılan uygulamaların eğitimde bilime dayanmadığı için ve tarikatların, cemaatlerin fikirleri ön plana alınarak yapılan bir uygulama bu. O yüzden biz diyoruz ki; ‘Burada önceki yıllarda nereden baksanız 80-100 bin gencimiz ikinci öğretime yerleşiyor. Yani bugün baktığımız zaman bu öğrencilerin eğitim hakkı engellenmiş olacak.’ Bu karar ile çocukların okuma hakkı elinden alınmış olacak. İkinci öğretimi daha çok kimler tercih ediyor? Birinci öğretime kaydolamamış, kıl payı ikinci öğretime girmeye hak sahibi olanlar. Ama daha çok ikinci planda maddi durumu yetersiz çocuklarımız. Bu çocuklarımız diyor ki; ‘Gündüz çalışırım, akşam derslerime giderim.’ Bu çocuklar gündüz çalışacak, akşam okuyacak olan gençlerimiz. Ve bu çocuklarımızın önü tıkanmış oluyor. Yani bunların okuma hakkı elinden alınmış oluyor. Yani yine eğitim parası olan okusun anlamına geliyor. Parası olmayan çocuğumuzun okuma hakkı elinden alınmış olacak. Yani bir yıl önce veya iki yıl, üç yıl hazırlanan gençlerimizin önü tıkanmış olacak” ifadelerine yer verdi.
“EĞİTİMCİLER DE İŞSSİZ KALACAK”
Gençlerin eğitimden uzaklaştığını söyleyen Başkan Acar, “AKP iktidarının programlarının bir tanesi de bu. AKP iktidarı daha çok düşünmeyen, üretmeyen toplum istiyor. Şimdi burada tabii ki ne kadar az gencimiz okursa kendini o kadar muhtaç genç hissedecek. Bunları okuma hakkını eline alıp, sermayeye peşkeş çekecek. Okuma hakkını elinden aldığın zaman gencimiz ne yapacak? Belki bir zaman sonra üniversiteye hazırlanmaktan vazgeçecek. Bu da bunun doğrusunda aynı zamanda üniversitelerimizin de bazı kapasiteleri düşürecek. Düşürüldüğü için de öğretim elemanlarımızda da işsiz kalanlar olacak. Yani burada çalışan insanlar da işsiz olacak. Çünkü oralara öğrenci almıyorsan, orada öğretim elemanı eğitimcilerinin bu yıl olması, önümüzdeki yıllarda kapının önüne koyma yoluna gidecek” dedi.
Eğitimcilerin de işsiz kalacağını belirten Başkan Acar, “Üniversitelerdeki öğretim elemanı işsiz olarak karşılığını görebileceğiz. Öğretmen atamaları zamanla düşecektir. Çünkü bu yıl eğitim öğretime almadığın öğrenci sınıfları boş olduğu için ne yapacaksın? Bu kişilerin işine son verecek. Devlet üniversitelerine gidemeyen gençlerimizin de maalesef okuma hayalleri kalmayacak” şeklinde konuştu.
“ÜLKENİN GELECEĞİ ELDEN GİDECEK”
Alınan kararın ileride daha büyük sorunlara neden olacağını aktaran Başkan Acar, sözlerini şu şekilde sonlandırdı:
“Biz eğitim sendikası olarak diyoruz ki; ‘Eğitim yapboz tahtasına dönmemeli. Bugün eğitim verdiği programda bulunacaksa ülkenin geleceği anaokulundan başlayıp üniversitenin sonuna kadar planlı yapılmalıdır. Bu da bilim adamları, sendikalar veya bununla ilgili eğitim almış kişilerin görüşleri alınarak planlanmalıdır. Yoksa ülkemizin geleceği yavaş yavaş da elden gitmiş olacak. Bu da gelecekte birçok sıkıntı yaşamamızın sebebi olacaktır. Planlamanın özellikle bilimsel, akla ve kamusal eğitim olduğu şekilde plan yapılmasını arzuluyoruz.”