Akdeniz Üniversitesi (AKDÜ) İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Şükrü Erdem, Türkiye ekonomisinin temel sorunlarını değerlendirdi. Erdem, “2020, 2021 ve 2022 yıllarında aşırı bir parasal genişlemeye gidildi ve enflasyon tetiklendi. Faiz oranları düşünce paranın değeri de düştü ve enflasyon tetiklendi. Buna rağmen faiz politikası ve parasal genişleme politikası değişmedi. Geçtiğimiz yıllarda hissedilen üç haneli bir enflasyon yaşanırken yüzde 10’larda faizle kredi vermek çok mantıklı bir yaklaşım ve politika değildi. Bunun bedelini de zaten çok yüksek bir enflasyonla ödedik. 2022 yılı enflasyonu yaşadığımız ve gerçekçi bir rakam olarak söylemek gerekirse yüzde 150’ye kadar çıktı. Yine 2023 yılında da ortalama rakamlara bakıldığında, üç haneli rakamlara yakın derecede hissedilen bir enflasyon vardı. 2024’te Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre Aralık ayında yıllık enflasyon yüzde 44,38 oldu. Ancak hissedilen enflasyon göz önünde bulundurulduğunda TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranı geçen yıla kıyasla düşürülmüş olsa da, bu oran ne derece gerçekçiydi bu tartışılır. 2025 yılı da 2024’ün devamı olacak. Çünkü sadece para politikasıyla enflasyonu düşürmeye çalışmak yeterli değil.” şeklinde konuştu.
DÜZELTİCİ POLİTİKALARA İHTİYAÇ VAR
Türkiye ekonomisinde hızla düzeltici politikalara ihtiyaç olduğunu ifade eden Erdem, “Gerçekçi olmayan faizlerle kredi genişlemesi gibi enflasyonu sürdüren uygulamalardan vazgeçilmesi gerekiyor. Sorun sadece enflasyon da değildir. Diyelim ki fiyat artışları durdu ve enflasyonu sıfırladık. Peki, sorun çözülecek mi? Bugünkü ücretle, gelir düzeyi ve fiyatlarla devam edebilecek miyiz? Türkiye’de sorun artık enflasyon olmaktan çıktı. Sorun yüksek maliyet, yüksek fiyat ve düşük ücret sorunu olmaya başladı.” diye konuştu.
ASIL SORUN GEÇİM DERDİ VE YOKSULLUK
Geçim sıkıntısı ve yoksulluğun günümüzün asıl sorunu olduğunu söyleyen Erdem, “Ücretlerle gelir artışı arasındaki uçurum çok fazla. Bundan sonra yalnızca enflasyonu durdurmak yetmez. Maliyetleri ve fiyatları düşürecek bir ekonomik yapıya ihtiyaç vardır. Türkiye şu anda verimsiz bir ekonomiye sahiptir. Türkiye’de verimlilik artışıyla maliyetleri düşürmek gerekiyor. Öyle reformlar yapacaksınız ki ekonomide verimlilik artacak. Dolayısıyla hızla verimliliği artıracak reformların yapılması ve hızla ülkedeki gelir dağılımının iyileştirilmesi ve düzeltilmesi gerekiyor.” dedi.
