ALİ CEM ÇON / ANTALYA GÜNDEM ÖZEL Son günlerde Antalya’nın gündemini meşgul eden ve uğrunda bir sürü yazı yazılan Büyükşehir Belediyesi meselesi ile ilgili bende görüşlerimi paylaşmak istedim. Aslında her şey oyun gibi başladı. Başkan Böcek öksürük şikayeti ile hastaneye gitti, korona teşhisi kondu, tedavisine başlandı, hastaneden iyiyim mesajı verilip, fotoğraf paylaşıldı. Buraya kadar lay lay lom ile geçti. Çünkü Başkan Muhittin Böcek’in kendine iyi baktığını, bir sağlık sorununun olmadığını ve taburcu olacağını bekliyorduk. Ancak bu korona meselesinde maalesef iki, iki daha dört etmiyor. Bir anda yoğun bakım süreci başladı. Başkan yok entube, yok öldü saklanıyor, yok durumu çok kötü, çorba içiyor, köfte yiyor derken üç ayı devirdik.  Sosyal medya hesabından başkan ile vedalaşma cüretini gösterenler bile oldu. Bu süreçte entube olan Başkan Böcek’miydi, yoksa dışarıda taht hesapları yapan, meclis aritmetiği hesaplayan, şu seçilir, bu seçilir diyen bizler miydik hala bilmiyorum.

Özellikle CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’un evrene güzel mesaj verelim de, Başkanımız iyileşsin sözlerini söylerken oğul Gökhan Böcek’in gözlerinin dolmuşluğu, adeta üzüntünün fotoğrafı gibiydi. Ben yıllarca hastane muhabirliği yaptım. Her ağır hastanın, her ölümün ayrı bir hikayesi vardır. Hep hasta yakınları doktorları suçlarlar, hırlaşacak yer ararlar. İşte Gökhan Böcek babasının yanında nöbet tutarken, o sosyal medya mesajlarına nasıl dayandı, nasıl isyan etmedi, Bizans oyunlarına nasıl katlandı hayret edilecek bir durum…

Gelelim işin emanet kısmına. Başkan Böcek sağlığında emaneti Mehmet Hacıarifoğlu’na vermişti. Allah var Hacıarifoğlu, Kasım ayı meclisine kadar da bir sorun çıkmadan durumu gayet de güzel idare etti. Başkanın makamına oturmaması bile çok nazik bir davranıştı. Zaten Büyükşehir Belediyesi’nin idari yapısını Başkan Böcek yıllardır birlikte çalıştığı yol arkadaşlarının üzerine kurmuştu. Konyaaltı Belediyesi’ndeyken Başkan Yardımcısı olan Cansel Çevikol Tuncer’i genel sekreter, diğer Başkan yardımcıları Tuncay Sarıhan ve Mustafa Gürbüz ile Mali Hizmetler Müdürü Ramazan Demir’i genel sekreter yardımcısı yaptı. Sonuncu genel sekreter yardımcısı kadrosu ise İYİ Parti kontenjanı olarak bekletiliyordu. Buraya İYİ Parti birini önerecek, mutabık kalınan bir ismi de Başkan atayacaktı. Ancak İYİ Parti kongre süreçleri, burada yaşanan bölünmeler, Böcek’in rahatsızlığı derken bu atama yapılamadı. Bundan iki gün önce inanılmaz bir olay yaşandı. Başkan Vekili Hacıarifoğlu, Dr. Hüseyin Karakuş’u genel sekreter yardımcılığına atadı. Daha önce bu isim Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel sekreter olarak tavsiye ettiği, Başkan Böcek’in buna yanaşmadığı, daha sonra bu ismin genel sekreter yardımcısı olarak teklif edildiği, ancak Başkan Muhittin Böcek’in buna da sıcak bakmadığı biliniyor. Aslında Dr. Karakuş son derece donanımlı, tecrübeli bir isim. Parti tabanı da bu ismi benimsiyor, ama Başkan Böcek benimsemiyor. Belediye Başkanının kadrosuna bu anlamda hepimizin saygı duyması gerekir. Peki öyle mi oldu, hayır olmadı. Öncelikle şunu belirtmem gerekir ki, Sayın Böcek bu hafta içerisinde taburcu oluyor. Eğer bir komplikasyon yaşanmazsa, evinde 15-20 gün dinlendikten sonra, Aralık ayının ortalarında da görevine başlayacak. Son 10 gün içerisinde Büyükşehir Belediyesi’ne 10 civarında memur atanmış. Bunların bir kısmı sözleşmeli personel, bir kısmı ise başka kurumlardan geçiş şeklinde. İşçi sayısı bilinmiyor. Yani adeta bir el, Büyükşehir Belediyesi içesinde yeni bir sistem oluşturuyor.

ANTBİRLİK’in açıklaması Mehmet Hacıarifoğlu’nun yerinde müdahale olarak kabul ettiğimiz Serik’teki durumu biraz boşa çıkarmış gibi duruyor. Tabi ki başkanın taburcu olacağı Vekil Hacıarifoğlu tarafından da biliniyor. Peki tüm bu bilinenlere rağmen bu atamalar, işe alımlar nasıl yapılıyor? Başkan Böcek, daha önce özellikle parti tabanı tarafından sık sık kadrosundan dolayı eleştiriliyordu. Bu eleştiriyi köşe yazımda bende yazmıştım. Bu eleştiri bizim hakkımız, ancak yeni kadro kurmak bence hiç kimsenin haddi değil. Bu olaylar sırasında başta Genel Sekreter Cansel Tuncer Çevikol olmak üzere, Konyaaltı’ndan gelen kadro adeta linç edildi. Birileri kamuoyuna Başkan Böcek’in kadrosunu servis etti. Personel arasında ayrımlar yaşandı. Çevikol’un Fettah Tamince’nin avukatlığından girildi, Ramazan Demir’e fazla yetki verilmesinden çıkıldı. Bu insanlar Muhittin Böcek’i en iyi tanıyan kişiler. Bu bürokratları daha ne kadar yıpratacağız? Ya bırakın da herkes işini yapsın.

Başkan makama oturduğunda mutlaka birileri yaşanan süreçleri anlatacaktır. Peki Sayın Mehmet Hacıarifoğlu bu olayların ardından siz Sayın Böcek ile görüştünüz ve emaneti sürdüreceğinizi söylediniz. Başkan Böcek’e 1,5 yıldır atanmayan genel sekreter yardımcısını bizzat atadığınızı nasıl söyleyeceksiniz? Ya da işe aldığınız insanları nasıl izah edeceksiniz? Bürokratları ile mücadelenizi nasıl anlatacaksınız? Doğrusu yerinizde olmak istemezdim.

Evet maalesef son bir haftada Büyükşehir Belediyesi’nde yaşananlar emaneti aşıp, darbe girişimine, linç kampanyasına, cadı avına dönmüştür. Başkan Böcek göreve başlayınca bunları sineye çeker mi, yoksa misilleme yapar mı bilemem. Arkasından çevrilen bu kadar oyuna hasar gören ciğerleri dayanır mı onu da bilemem. Ancak bildiğim bir şey var ki, o da CHP’nin bu işten büyük darbe alacağı. Örneğin İYİ Parti benim genel sekreterimi atayın dediğinde neler olacak? Başkan Böcek genel sekreter yardımcılarının birini görevden mi alacak, yoksa iki daire başkanlığı yanında 10 tane de mandal mı vereyim diyecek. Ne ilginçtir sağ siyasi kültürde bu işler hemen kapatılabiliyorken, CHP her karşılaştığı krizde duvara tosluyor. Belki bir türlü iktidar olamaması da bu oyunların bir eseridir. Ne diyelim HİÇ BİR BAŞARISIZLIK TESADÜF DEĞİLDİR.

Esen kalın…