Antalya'da 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü özel gündemi kapsamında düzenlenen ve ana teması 'çocuklar' olan çalışma Akdeniz Üniversitesi, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Antalya Şubesi, TOBB Antalya Kadın Girişimciler Kurulu ortak organizasyonu olan çalışma kapsamındaki araştırma sonuçları bugün ANTÇEV Toplantı Salonunda kamuoyuna ilan edildi.
Son yıllarda ana teması çocuk hakları olan ve çalışma kapsamında konu ile ilgili akademisyenleri, kamu görevlilerini ve STK'ları buluşturan bu çalışma önemli bir zirve olarak kabul edildi. Çalıştayın gerçekleştirdiği çalışmalar kapsamında çocuk hakları ve çocuk refahı hakkında 14 konu başlığı oluşturuldu. Görüş, bilgi ve deneyimlerin paylaşıldığı çalışmaların sonuç raporu ise bugün kamuoyuna duyuruldu. Bugün ANTÇEV'de gerçekleştirilen toplantıda Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Antalya Şubesi Başkanı Prof. Dr. Fulya Sarvan, Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Serap Kocaoğlu, Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehtap Türkay ve Prof. Dr. Memduh Sami Taner gerçekleştirilen çalışmalar hakkında açıklamalarda bulundu.
"ÜLKEMİZDE ÇOCUKLARI TEHDİT EDEN ÇOK TEHLİKE VAR"
Ülkemizdeki çocukların refahı ve hakları kapsamında söz konusu çalışmaya adım atan Prof. Dr. Fulya Sarvan konu ile ilgili yaptığı açıklamada "Bu çalışmaya başladığımız zaman şöyle bir soru sorduk; çocuklarımız için endişelenmeli miyiz? Maalesef bütün bu çalışmaların sonunda gördük ki, ülkemizde geçmişle kıyaslanmayacak derecede çocukları tehdit eden çok sayıda tehlike var. Bu sadece çocuklarımızı değil bizim geleceğimizi de tehdit ediyor. Dolayısıyla beka sorunundan söz etmek istiyorsak işte beka sorunu çocuklarımızla ilgili konular.
Bununla ilgili en çarpıcı verileri söyleyeceğim. TÜİK'in verilerine göre, ki bunlar en iyimser rakamlar biliyorsunuz. TÜİK'in rakamlarına göre Türkiye'de şu an 7 milyon yoksul çocuk var. Yoksul çocuk demek, ruh ve beden sağlığını geliştirmesi için gerekli şartlara sahip olamayan geleceğin bireyleri demek. Ve bu çocukların en az 5 milyon kadarı okula aç gidiyor. Dolayısıyla iyi beslenemeyen, bakımları karşılanamayan çocuklar bir de eğitim sisteminin sorunları ile karşı karşıya kalıyor. Konu ile ilgili yaptığımız çalışmalarda çözüm önerileri üzerinde durduk ve tabi sonuç raporlarımız da çok daha geniş kapsamlı olacak. Bu raporu ilgilenen arkadaşlarımızla da paylaşacağız." ifadelerine yer verdi.
"ÇOCUK YOKSULLUĞU MİRAS ALIYOR"
Çocukların refahı için öncelikle ailenin refahının olması gerektiğini savunan Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Serap Kocaoğlu, "Ailenin en önemli bireyi olan çocuğun refahını sağlamanın, aile ve kadının refahından geldiğinin farkındayız onun için bu projede paydaş olmak bizim için çok önemliydi. Tarih boyunca hep çocuk ön planda tutulsa da çocuk refahı üzerine uygulanan politikalar aslında söylemde kalıp, kağıt üzerinde takip edilemeyen politikalara dönüşüyor. Bizler üst tarafta bu farkındalığı sağlamalıyız. Çünkü çocuk işçiler sorununun temel nedeni ekonomik gelir düzeyinin düşük olması. Bir ailenin, toplumun, ülkenin gelir düzeyi düşük ise çocuk o yoksulluğu miras alıyor. Dolayısıyla aileye katkı sağlamak için 10 yaşlarından itibaren çalışmaya mecbur kalıyorlar. Çocuğun refahının sağlanabileceği politikaların uygulanabilir seviyede olmasını sağlamak için bütün bu çalışmalar yapılıyor." dedi.
4 AYINDA 24 BİN ÇOCUK HAYATINI KAYBETTİ
Çocuk işçiler hakkında sayısal verilerle açıklamalarda bulunan Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehtap Türkay konuşmasında "Tüm dünyada 10 çocuktan 1'i çocuk işçisi. İngiltere, Almanya gibi ülkelerde 100 çocuktan 2'si çalışırken, gelişmekte olan ülkelerde 4 çocuktan 1'den fazlası diye anlatılıyor. Türkiye'nin 2019 verisine göre 700 bin çocuk işçi var. Ama MESEM'de yapılan yasal değişiklik ile birlikte bir anda 1 buçuk milyonun üzerinde öğrencimiz var dendi. En son bakan, 421 bin öğrencimiz var dedi. İşçimiz var demiyorlar. Onlar işçi olarak kabul etmedikleri için iş kazaları istatistiklerine iş kazası nedeniyle çocukların sakatlıkları ve ölümleri kaydedilmiyor.
2013-2023 yılları arasında 671 bin çocuk iş kazası nedeniyle hayatını kaybetti. İş Sağlığı ve Güvenliği Meclisi sadece 2024'ü de içine alarak son 11 yılda 695 bin rakamına ulaştı. Yani 2024'ün ilk 4 ayında 24 bin çocuk hayatını kaybetti. Bunların sebebi de dediğimiz gibi yoksulluk, aile baskısı, göç, savaşlar ve ucuz iş gücü. Özellikle son yıllarda okul başarısı düşük çocuklar mesleki eğitim merkezlerine Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yönlendiriliyorlar. Çıraklar asgari ücretin 3'te 1'ini alıyor, kalfalar yüzde 50'sini alıyor. İşverenler ise bunu işsizlik sigortasından geri alıyorlar. Sonuç olarak devlet eliyle çocuk işçiliği cazibesi arttırılmış oluyor." açıklamalarında bulundu.
ANTALYALI ÇOCUKLAR YARDIM ÇIĞLIĞI ATIYOR
Ülkenin geleceği için liselilere özen gösterilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Memduh Sami Taner, "Ülkede eğitime yatırım yapar, çocuğa ilgi gösterir ve hele hele kariyer planlaması yapan liselilere özel ilgi gösterilirse işte o zaman ülke kazanır. Yoksa turizmde garson yapacağım diye 3'te 1 asgari ücret ile o çocuğun zamanını, ilgisini, beynini zedelerseniz o çocuğun ülkeye yapacağı katkı yanar gider. Gelelim Antalyalı liselilere. Biz 87 öğrenciden veri topladık.
Ortaya çıkan problemlere baktığınızda sorunlar aslında o kadar net ki. Antalyalı çocuklar, "lütfen bizi kurtarın", " birileri bizi dinlesin" ve özellikle "gelecek kaygısı ile bizi lime lime ettiniz" diyorlar. Bir kuşak sınav stresiyle uğraşmaktan kendilerini keşfedemedi. Temel sorun olarak çocuklar sınav kaygısı ve gelecek kaygısı konularında rehber hocaların kendilerini rahatlatmalarını ve yol göstermelerini istiyorlar. Ve sahipsiz olduklarını söylüyorlar. Bizim sosyalleşmek için paraya ihtiyacımız var diyorlar." dedi.
