TMMOB Şehir Plancıları Odası Antalya Şube Başkanı Funda Yörük ve TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Antalya Şube Başkanı Gülsüm Kıldan ortaklaşa yaptıkları çalışmada, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Yatırımlar ve İşletmeler Genel Müdürlüğü tarafından Phaselis antik kentinin 1. derece arkeolojik sit alanı niteliğindeki iki ayrı koyunda yapımına başlanan halk plajı projesine mahkemece durdurdu.
Başkanların ortak açıklaması şu şekilde:
“TMMOB Peyzaj Mimarları Odası (Antalya 3. İdare Mahkemesi 2023/332 Esas no, 2024/344 Karar No) Ve TMMOB Şehir Plancıları Odası (Konya Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi 2024/655 Esas No) olarak Kültür Bakanlığı’na açmış olduğumuz Antalya İli, Kemer İlçesi, Tekirova Mahallesi, Beydağları Sahil Milli Parkı sınırları içerisindeki Phaselis Antik Kenti I. Derece Arkeolojik Sit Alanı'nda yer alan Alacasu (Cennet) ve Bostanlık Koyu’na yönelik hazırlanan Phaselis Antik Kenti Ören Yeri ve Bütünleyici Kıyı Alanı Çevre Düzenlemesine ait yapımı planlanan uygulamalara ilişkin vaziyet planı ve projelerin uygun bulunmasına yönelik Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 13/10/2022 tarih ve 14634 sayılı kararının iptali davalarımız sonuçlanmıştır.
HİÇBİR KAZIYA İZİN VERİLMEMELİ
Antik Kenti Ören Yeri ve Bütünleyici Kıyı Alanı Çevre Düzenlemesine ait uygulamalara ilişkin vaziyet planı ve projelerin I. Derece Arkeolojik Sit Alanı içerisinde planlandığı, bölgede ziyaretçi sayılarının kontrol altında tutulması, kirliliğin önlenmesi, alanın korunması ve denetim altına alınması gibi birçok sebep dolayısıyla çalışma yapılmasının ivedi olduğu ören yerinde bulunan arkeolojik değerlerin korunması ve değerlendirilmesine ilişkin olarak ivedi önlemlerin alınmasının zorunlu olduğu hallerde koruma amaçlı imar planı olmadan da çevre düzenleme projesinin hazırlanabileceği, ancak gerçekleştirilmesi planlanan çevre düzenleme projesine ilişkin uygulamaların Arkeolojik Sit Alanlarına yönelik Kültür Bakanlığı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nun 05/11/1999 tarih ve 658 sayılı kararı ile kabul edilen Arkeolojik Sitler, Koruma ve Kullanma Koşulları ile Kıyı mevzuatı hükümlerine uygun olması gerektiği, I. Derece Arkeolojik Sit Alanı olan Phaselis Ören Yerinin, korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunması gereken bir alan olduğu, bilimsel amaçlı yapılan kazılar dışında hiçbir kazıya izin verilmemesi gerektiği, fakat mahallinde gerçekleştirilen incelemede 2863 sayılı Kanun ve 658 sayılı İlke kararında belirtilen, gerekli durumlarda yapımına izin verilen gezi yolu düzenlemesi, meydan tanzimi, açık otopark, WC, bilet gişesi, bekçi kulübesi gibi ünitelerin dışında da muhtelif yapıların yapıldığının, ölçeklerinin minimum düzeyde tutulmadığının ve ziyaretçi yoğunluğu sebebiyle koruma-kulanma dengesinin gözetilmediğinin tespit edildiği, yine yapılan incelemede alanda yapımı planlanan ve/veya keşif tarihi itibarı ile yapımı tamamlanan ya da bir kısmı yapılıp sonrasında kaldırılan günü birik tesis alanları, elektrik trafo ve yönetim binası, mescit, wc, günübirlik tesis ve açık sergi alanı şeklindeki yapılarının tamamının sahil şeridinde kaldığı, alanın Beydağları Sahil Milli Parkı Uzun Devreli Gelişme Revizyon Planının bulunduğu fakat halihazırda herhangi bir Uygulama İmar Planı'nın bulunmadığı, uygulama imar planı bulunmayan alanlardaki sahil şeritlerinde belirtilen mesafeler içinde hiçbir yapı ve tesisin yapılamayacağı, dava konusu Bütünleyici Kıyı Alanı Çevre Düzenlemesi Avan ve Uygulama Projelerinin kapsamında önerilen fonksiyonların bu nedenle Kıyı mevzuatı hükümlerine uymadığı, alanda uygulama imar planı yapılması halinde toplum yararına açık olmak şartıyla sahil şeridinin ikinci kısmında konaklama hariç bahsi geçen yapıların yapılabileceği, ayrıca dava konusu projelerin yer aldığı koyların, barındırdığı ulusal ve uluslararası ölçekte değere sahip biyoçeşitlilik, endemik türler, bozulmamış habitatlara sahip olması, özgünlük, güzellik ve enderlik özellikleri arz etmesi gibi hususlardan "Doğal Sit" özelliklerini de gösterdiği, dava konusu projelerin alana aplikasyonu sonucunda biyoçeşitliliğe ve doğaya negatif etkilerde bulunacağı,
O PROJE BÖLGEYE UYGUN DEĞİL
Bu yönden ekolojik yaklaşımla uygulama alanlarının özellikleri çerçevesinde değerlendirildiğinde uygun olmadığı belirlenmektedir. Bu bakımdan, uyuşmazlığa konu Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 13/10/2022 tarih ve 14634 sayılı kararı ile uygun bulunan Phaselis Antik Kenti I. Derece Arkeolojik Sit Alanı'nda yer alan Alacasu (Cennet) ve Bostanlık koyuna yönelik hazırlanan Phaselis Antik Kenti Ören Yeri ve Bütünleyici Kıyı Alanı Çevre Düzenlemesine ait yapımı planlanan uygulamalara ilişkin vaziyet planı ve projelerinin mevzuat hükümlerine, ilke kararlarına, kamu yararına ve hukuka uygun olmadığı sonucuna varılmaktadır.
TEKNİK İNCELEMELER YAPILDI
Projenin iptaline ilişkin açtığımız ve kazandığımız davaların sonucunda 15.04.2024 tarihinde Alacasu (Cennet) ve Bostanlık Koyları’nda yapmış olduğumuz teknik incelemede yapmış olduğumuz tespitler şu şekildedir:
03.03.2023 tarihinde açmış olduğumuz davalara rağmen her iki koyda da projedeki yapıların imalatları tamamlanmıştır. İmalatları tamamlanmış wc, duş, büfe vb. yapılar kullanıma kapalı, atıl bir vaziyettedir. Alacasu (Cennet) ve Bostanlık Koyu sahillerinde kullanılmak üzere hazırlanmış ahşap platformlar ve plastik şezlonglar yapıların etrafında istiflenmiş vaziyettedir. Cennet Koyu’nda yaklaşık 1000 kişilik turizm tesisine yetecek kapasitede su deposu 1. Derece arkeolojik- doğal sit alanı kazılarak bir miktar gömülmüş ve etrafına beton dökülmüştür. Plastik su deposu ahşap malzemelerle kapatılmış ve kullanım dışıdır.
Cennet Koyu’nda 1000 kişilik bir tesise yetecek kapasitede elektrik trafosu yapılmış alt yapısı tamamlanmıştır. Alacasu (Cennet) ve Bostanlık Koyları vatandaşlar tarafından günübirlik-kamp amaçlı kullanılmakta ve yasak olmasına rağmen koylarda ateş yakılmakta ve piknik yapılmaktadır. Bu kullanımlar orman içerisinde yangın tehlikesini arttırmakta ayrıca doğal bitki örtüsü ve faunaya ciddi zarar vermektedir.
ANTALYA’NIN CENNET KOYU
Günübirlik ve kamp amaçlı kullanımlar sonucunda çıkan çöpler poşet içerisinde alanda birikmiş vaziyettedir. Koylarda araçlar orman içerisinde endemik bitkilere ve ağaçlara zarar verecek şekilde park edilmektedir. Cennet Koyu’nda istiflenen ahşap platform ve şezlongların çalınma vb. sebeplerden dolayı en az bir kişinin orda yaşadığına dair çadır, mutfak vb. durumlar görülmüştür.
Tüm bu yukarıda belirtilen olumsuz durumların, dava sonucunun kamu yararında olmasına rağmen kamu yararına olmadığı, alanda doğal ve arkeolojik alanın zarar görmeye devam ettiği açıkça görülmektedir. Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu' nun 13/10/2022 tarih ve 14634 sayılı kararına imza atmış tüm Belediyeleri, Kurum ve Kuruluşları proje iptal kararını yerine getirilmesinin sağlanmasına, uzman kişilerin gözetiminde zaman kaybetmeksizin yapılan tüm yapıların alandan kaldırılma işlemlerinin başlatılmasına ve tamamlanmasına, alanın eski doğal haline kazandırılmasına, alanın günübirlik kullanımlarının kontrolünün sağlanmasına davet ediyor, dava kararının yerine getirilmemesi halinde gerekli yasal işlemleri başlatacağımız bilgisini kamuoyuna bildiriyoruz.”