Turizmci Sezgin Özer, Türkiye’nin turizmde en büyük silahı olan fiyat-kalite avantajını kaybettiğini söyledi. Bir panele konuşmacı olarak katılan Özer, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti (BRICS) ve Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) pazarlarının toplamda 3,5 milyarlık bir nüfusa sahip olmasına rağmen Türkiye’nin bu nüfusun sadece yüzde 2’sini bile Türkiye’ye getiremediğini belirterek, ülke olarak iyi fiyata iyi hizmet avantajını kaybettiğimizi belirtti.

MALİYET YÜKSEKLİĞİNİN ETKİSİ

2024 yılında, bir önceki seneye göre yüzde 9'luk bir artış yaşandığını ancak BDT pazarında artış yüzde 12 olduğunu belirten Özer, “Başka pazarlarla yapılan mukayesede fiyatsal anlamda Türkiye’nin yüksek kaldığını belirten Turizmci Sezgin Özer, “En büyük silahımız iyi bir fiyat ve o fiyatın karşılığında verdiğimiz servisimizdi. Ancak bu sene fiyatımız yükseldi. Bunu anlatmakta zorlanıyoruz. Otellerde artan maliyetlerin yüksekliği bizi bu fiyat politikasına zorladı. Ne var ki Dünyanın her yerinde enflasyon var ve bunu müşterilere açıklamakta zorlanıyoruz” ifadelerini kullandı.

AVRUPA’DAKİ ALGIMIZ FARKLI

Maliyet artışının 2025’te de devam edeceğini ifade eden Sezgin Özer, şunları söyledi: “2025'te hem maliyetler hem de döviz kuru baskılanacak Dolayısıyla strateji belirlerken geçmişte yapılan hataları gözden geçirip sektör olarak ciddi bir stratejiyle yeni yıla hazır girmeliyiz. Türk turizminin marketteki algı ile Avrupa’nın Türkiye’ye gösterdiği algı çok farklı. Polonya pazarı şu anda 4. sırada. Ama birçok Ukraynalı Polonya’ya göç ettiği için popülasyonu çok ciddi anlamda arttı. Ukraynalılar hala Romanya, Polonya ve Moldova üzerinden uçakla gelebiliyor. Onun dışında charter otobüsler var. 36 saatlik otobüs yolculuğuyla bile Ukraynalılar Türkiye’ye geliyorlar”.

Turizm-7

İSTİHDAM SORUNU ÇÖZÜLMELİ

2024 yılında cirolar yükselmesine rağmen karlılık oranlarının düştüğünü belirten Sezgin Özer, konuşmasını şöyle tamamladı: “2024'te cirolar çok yüksek ama aynı oranda karlılık düştü. Otelciler geçmişteki dolulukları yakalamasına rağmen aynı karlılığı yakalayamadı. Öncelikle istihdamı yaratacak ve 12 ayda turizmi sürdürebilir hale gelmeliyiz. Personel sıkıntısı sadece özel sektörde değil kamuda da var. Otellerle yaşanan personel sorununu kalıcı olarak çözmeliyiz. Çünkü insanlar artık Antalya’ya otelde çalışmaya gelmek yerine, kiraların ve hayat pahalılığının daha düşük olduğu illere gitmeyi tercih ediyor.”

Kaynak: ANTALYA GÜNDEM GAZETESİ / HASAN YAVAŞLAR