Türkiye’nin en büyük turizm şehirlerinden biri olan Antalya her biri birbirinde güzel toplam 19 ilçeye sahiptir. Antalya tarih boyunca verimli toprakları, liman ticareti ve doğal güzellikleri ile birçok medeniyetin gözde şehirlerinden biriydi. Antalya’nın Döşemealtı ilçesi en eski yerleşim yerlerinden biridir. Döşemealtı’nda yüzyıllar öncesinde yaşamış insanların kalıntıları tarihi eser olarak varlığını sürdürüyor.
DÖŞEMEALTI’NDA BİR TARİH YATIYOR
Antalya Döşemealtı ilçesinde uzak bir geçmişe Neolitik Çağ ve Maden Çağlarına ait kalıntılara rastlanmıştır. Karain ve öküz ini mağaralarında yüzyıllar önce yaşamış insanların kalıntılarını görmek mümkün. Özellikle Karain Mağarası Antalya’nın en eski yerleşim birimi olarak gösteriliyor. Deniz turizminin gölgesinde kalan Döşemealtı, Termessos Antik Kenti, Kocain Mağarası, Antik Döşeme Yol, Evdirhan, Ariassos Antik Kenti ve Karain Mağarası gibi birçok önemli tarihi esere ev sahipliği yapıyor.
Döşemealtı ilçesinin tarihi uzak bir geçmişe Paleolitik Çağa kadar uzanır. Antalya Osmanlı’nın himayesine girmeden önce başta Bizans olmak üzere farklı imparatorlukların hakimiyetindeydi. Osmanlı 1390’lı yıllarda Antalya’yı Teke sancağı altında Konya’ya bağladı. O zamanlardan sonra Türklerin hâkimiyetinde olan Antalya popüler bir yerleşim alanı haline geldi.
DÖŞEMEALTI ADINI NEREDEN ALDI?
Döşemealtı ilk olarak kırkgöz-yeniköy ismiyle kuruldu. 1934’lü yıllarda Korkuteli, Kızılcadağ ve Kıbrıs gibi bölgelerden göç almaya başladı. Ayrıca o dönemlerde göçebe olarak yaşayan yörükler de yerleşik hayata geçerek bugünkü Döşemealtı’nı oluşturdu. Günümüzde de yoğunlukla yörüklerin yaşadığı Döşemealtı’nda özellikle yörüklere yönelik gelenek ve görenekler sürdürülüyor. Döşemealtı’nın ünlü el dokuma kilimleri de bunlardan biri.
Döşemealtı adını ise Derbent Boğazındaki döşeme taş yolundan aldı. Antik dönemlerde Antalya’nın kıyı ve iç kesimlerini bağlayan yollardan en öne çıkan ilçe merkezine 9 kilometre uzaklıktaki Derbent Boğazıdır. Özellikle Osmanlı döneminde bu yol ticaret amacıyla sıklıkla kullanıldı. Aynı zamanda yörükler de bu yolu göç yolu olarak kullanmaktaydı. Bu yolun en önemli özelliği kıyı ve iç kesimler arasında ulaşımı kolaylaştırması ve döşeme taşlardan oluşmasıydı. Döşemealtı’nın ismi de bu döşeme taşlardan gelmiştir.