Antalya, yerleşik Rus nüfusunun Türkiye’de en çok artan şehir olma özelliğini taşıyor. Özellikle yaşanan Rusya-Ukrayna Savaşı sonrasında da daha da artan nüfus eğitim sürecini de etkiledi. Okul öncesi dönemde Rusça ve Türkçe konuşmayan çalışan çocukların dil gelişimini etkileyen etmenleri ele alan bir araştırma yapıldı. Pamukkale Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Dil ve Kültür Araştırmaları Anabilim Dalı yüksek lisans öğrencisi Gökçe Pınar Şenbakar’ın ‘Okul Öncesi Dönemde Rusça-Türkçe Konuşan (İki Dilli) Çocukların Dil Gelişimini Etkileyen Faktörler: Antalya Örneği’ adlı çalışma da dil gelişimini etkileyen etmenler ele alındı. Çalışmada 2 ila 6 yaş arasındaki çocukların dil edinme süreçleri incelenmiş.
DİLİ ETKİLEYEN ETMENLER
İki dili konuşabilen çocukların dil gelişimini etkileyen her iki dildeki yeterliliklerinde farkılıklara neden olan etmenlere bakılarak, hangi dili daha iyi konuştukları ve yalnızken konuşmayı tercih ettikleri dili etkileyen etmenler incelenmiş. İnceleme sonunda ikinci dile maruz kalınan yaş ile dile maruz kalma sıklığı, anaokulu devam etme durumu, ailenin dil kullanımı etmenlerinin iki dilli çocuklardaki dil gelişimini etkileyen ana etmenler olduğu belirlenmiş.
RUSÇA ÖN PLANDA
Çalışmada, çocukların dil edinim sürecinde yaş önemli bir yere sahip olduğu biliniyor. Ardıl dillerine bakıldığında ise iki dilli çocuklarının ilk dillerinin Rusça ikinci dillerinin ise Türkçe olduğu gözlemlendi. Eşzamanlı ve ardıl iki dilli çocuklar arasında Rusça konuşma, Türkçe anlama ve konuşma puanlarında anlamlı farklılık olduğu belirlenmiş. Türkçe anlama ve konuşma puanında eşzamanlı iki dillilerin daha yüksek puana, Rusça konuşma puanında ise ardıl iki dillilerinin daha yüksek puana sahip olduğu ortaya konuldu. Yalnızken Rusça ve Türkçeyi eşit konuşmaya tercih ettikleri, ardıl iki dillilerin ise yalnızca Rusça konuşmayı tercihinde yoğunlaşma görüldüğü tespit edildi. Bu durumdun ardıl iki dillilerin Rusçasının daha iyi olmasından kaynaklandığı düşünülüyor.
DİLE MARUZ KALMA SIKLIĞI
Dile maruz kalma sıklığı dil ediniminde önemli bir yere sahiptir. Çocuklar, hangi dilde dile maruz kalırsa o dili konuşma sıklığı artıyor, diğer dilde ise konuşma oranı azalıyor. Rusçaya daha çok maruz kalınca Rusça ön plana, Türkçeye daha çok maruz kalınca Türkçe ön plana çıkıyor. Rusça konuşan iki dilli çocukların iki dillilik durumunu etkileyen etmenlere bakıldığında dile maruz kalma sıklığı ve dilin performansı arasında bir ilişki olduğu saptanmış.
ANAOKULUNDAKİ DİLİN ÖNEMİ
Anaokulunu devam etme durumlarında çocukların Türkçe ağırlıklı bir anaokuluna gittiği görülmüş. Bu durumun çocukların Türkçeye maruz kalma düzeylerinde önemli ölçüde arttığı tespit edilmiş. En az bir yıl Türkçe ağırlıklı eğitim veren bir anaokuluna giden ve gitmeyen çocuklar arasında farkın belirgin olduğu ortaya çıkmış. Anaokuluna gidenlerin Türkçeyi daha iyi anladığı araştırmada kullanılan puanlandırma sistemine de yansımış. Anaokuluna en az bir yıldır giden çocukların dil sorunu yaşama dağılımına bakıldığında, Rusça dil sorunu yaşama oranında bir etken olmadığı görülmüş. Diğer taraftan ise anaokuluna gitmeyen çocukların Türkçe dil sorunu yaşama oranının fazla olduğu saptanmış. Karşılaştırma yapıldığında bu durumun Türkçe ağırlıklı eğitim almalarından kaynaklandığı görülmüş.
AİLENİN DİL ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Ailelerin kullandığı dil çocuğun dil gelişimini konusunda etken bir rol saptanmış. Özellikle annenin çocukla iletişime geçtiği dilin etkisi çok fazla olduğu biliniyor. Araştırmada yer alan çocukların ebeveynleri tarafından yüzde 62’den fazla Rusça, yüzde 62’den fazla Türkçe ve yüzde 50, yüzde 50 Rusça-Türkçeye maruz kalan çocuklar olarak gruplara ayrılmış. Rusça anlama ve konuşma puanı daha yüksek olan çocukların daha çok Rusçaya, Türkçe anlama ve konuşma puanı daha yüksek olanların ise Rusça ve Türkçeye eşit oranda maruz kaldıkları görülmüş. Aile içinde ve dışında konuşulan dilin çocuk üzerinde etkisi olduğu kanıtlanmış. Anne hangi dili çok konuşursa çocuk da o dili daha çok konuşuyor. Örneğin annenin dili Rusça ise çocuk o dile daha yatkın oluyor ve Türkçe geri planda kalıyor. Her iki dili eşit derece de kullanan annelerin çocuklarında Rusça ve Türkçe aynı oranda dağılma göstermiş. Genel olarak bakıldığında çocukların yalnızken Türkçe konuşmayı tercih etmelerinde düşüklüğün annelerinin çocuklar ile Rusça konuşmasından kaynaklandığı düşünülüyor.
ANNELERİN EĞİTİM DÜZEYLERİNİN ETKİSİ BÜYÜK
Araştırma yer alan ebeveynlerin eğitim düzeylerine bakılmış ve annelerin üniversite ya da daha yüksek olduğu görülüyor. Annenin eğitim düzeyi çocuklar üzerinde etkili oluyor. İki dilli çocukların Türkçe alıcı ve açıklayıcı dil düzeylerinde annenin eğitim durumu etkin rol oynuyor. Araştırmada yer alan çocukların Rusçayı ağırlıklı konuşmasında temel nedenin Rusçada Türkçeye oranla daha az dil sorunu yaşamaları ve Rusça toplam dil puanlarının Türkçeyle karşılaştırıldığında diğer nedeninin annelerin eğitim seviyelerinin yüksek olmasıyla ilişkili olduğu düşünülüyor.