Antalya’nın göbeğinde yaşanan trajedi, insanlık halini ve vicdan sorgulamasını beraberinden getiriyor. Antalya’nın Etiler Mahallesi’nde yaşanan dram görenlere ‘Pest’ dedirtti. Etiler Mahallesi’nde yaşayan İsmail Yılmaz, adeta ölüme terk edilmiş durumda. Eryılmaz, uzun yılardır ölümle baş başa yaşamaya devam ediyor. 82 yaşında olan ve yaşlılığa bağlı demans hastası Eryılmaz, konuşmakta, tuvaletini yapmakta zorluk çekiyor. Bunun yanı sıra yemek ve su ihtiyacını karşılayamaz halde yaşıyor. Evden dışarı çıktığı zaman da evin yolunu bulamayıp sokakta uyuması ise ‘Böyle vicdansızlık yok’ dedirtti. İsmail Eryılmaz’a mahalle sakinleri bakıyor. Öte yandan Antalya İl Sağlık Müdürlüğü, Aile Sosyal Bakanlığı, Emniyet Güçlerine ve İl Müdürlüklerine şikayet gitmesine rağmen herhangi bir çözüm bulunamaması şaşkınlık yarattı. Mahalle sakinleri çok defa yetkileri aradıklarını söylemelerine rağmen İsmail Eryılmaz için bir yardımda bulunmadığı ortaya çıktı.
ÇOCUKLARI TARAFINDAN ÖLÜME TERK EDİLDİ
Mahalle Sakinleri, İsmail Eryılmaz’ın 6 çocuk sahibi olduğunu belirti. Ancak 4 yıldır Eryılmaz’ın çocukları tarafından ölüme terk edildiğini ileri süren mahalle sakinleri, “3 buçuk, 4 senedir yaklaşık. Yalnız ve ölüme terk edildi. Beş oğlu, bir kızı var dedenin. Bir yaşlı oğlu vardı, arada sırada bir geliyordu. Bir akşamdan akşama yemek veriyorlardı adama. Maalesef, bir 15-20 gündür hiçbir şekilde gelinmiyor. Daha önce de biz, altına yaptığı ya da kakasıdır, çiş yaptığı için sürekli arayıp şikayet ediyoruz, "Gelin bakın, kokuyor apartman," diye. 40 yılda bir geliyorlardı, o kadar. Hatta polise de karakolda defalarca aradık” şeklinde ifadede yer verdiler.
YARDIM TALEBİNE ÇÖZÜM YOK
Resmi kurumlara haber verilmesine rağmen hiçbir adım atılmadığını vurgulayan mahalle sakinleri, devlet tarafından koruma altına alınmadığı için zorluk yaşadığını belirterek, “Emniyet güçleri, Aile Sosyal Yardım Bakanlığı, İl Müdürlükleri hepsini aramamıza rağmen hiçbir çözüm bulunamadı. Çocukları tarafından da bakılmıyor. Bakanlığa şikayet edemeyiz, hepimizin çocuğu var. Bir de savcılığa gidin, şikayet edin dediler, dava açılsın. Ama bizde onu yapacak şey yok. Vaktimiz de olmadığı için maalesef. Uğraşsak belki dava açılsa olabilir de. Kendi de yemeğini pek yiyemiyor” dediler.
“HİÇBİR ŞEKİLDE BAKILMIYOR”
Bir başka mahalle sakini şu ifadelere yer verdi:
“Hiçbir şekilde yardım edilmiyor, senede bir kere ya duş aldırıyorlar ya aldırmıyorlar. Aylarca, yıllarca aynı kıyafet, yaz-kış, kışlık bir ceket. Hep altına çiş yapıyor herhalde, kaka yapıyor. Dolap boş, çalışmıyor. Mesela bu sıcak havada klima çalıştırılmıyor. Adama, yemek pişiren yok. Yani yıkayan yok. Hiçbir şekilde bakılmıyor. Yani yaşlılığa bağlı demans ve muhtemelen miras davası. Bir de gözleri iyi görmüyor. Yani 84-85 yaşında bir dede. Buna düzenli en az 2-3 öğün yemek verilecek. Yani 2-3 günde bir bari yıkansa, kıyafeti değiştirilse. Adamcağız madem olmayacak bakın, zaten bayağı zayıflamış. Ben unutmazsam günde bir kere bir ekmek arası bir şey verirsek, çünkü gözleri de görmüyor, kendi de yiyemiyor, yedirilmesi gerekiyor. 6 çocuğu var ama bakmıyorlar.”
VİCDANSIZLIK DİZ BOYU
Mahallede yaşayan ve İsmail Eryılmaz’ın yaşadıklarına tanık olan başka bir mahalle sakini, çocuklarının 40 yılda bir geldiklerini vurguladı. Mahalle sakinleri, kendilerinin baktıklarını, 2 ila 3 güne bir yemek yediğini söyleyerek, “Çocukları 40 yılda bir geliyor. Defalarca arıyoruz ya meşgule atıyorlar ya cevap vermiyorlar. Maaşını da herhalde alıyorlar. Zaten adam bankaya gidemiyor, dışarıya çıkamıyor. Malulen emekliymiş. Daha önce eşi varken duymuştum. Malulen emekli kendisi. Sütçüler'de iki daire, bir de bu ev kendinin. Ama herhalde vasi kararıyla onları üstüne almışlar. Yani o kısım bizi ilgilendirmiyor, ama bizim üzüldüğümüz nokta bari adamın durumu yok değil. Ya bakın ya da bir kadın tutun ya da bir bakım evine verin. Eşi bayağı yaşlı, ama o da herhalde boşandı. Bir iki, üç sene oluyor. O da kızının yanındaymış galiba. İsmail Amca'yı ölüme terk ettiler, aynen. Hani konu komşu bir parça ekmek verirse. Yoksa mesela 2-3 gün aç, susuz. Su, yemek verirsek yiyor içiyor” şeklinde belirtiyorlar.
SAĞLIK SORUNLARI VAR
Yaşlılığa bağlı demans hastası olan Eryılmaz, bakımsızlık nedeniyle salık sıkıntılar yaşıyor. Mahalle sakinleri gece geç saatlerde evin için sürekli olarak ses geldiğini dile getirerek, “Kaç kere bağırıyor, çağırıyor. Mesela duvarlara tahtayla, böyle sopalarla vuruyor. Gece 3'te, 4'te. Biz de korkuyorduk önceleri, bilmiyorduk da zamanla öğrendik. Bağırıyor ama nasıl bağırma? İşte balkona çıkıyor ve caddeye çıkıyor. Eve geri gidemiyor, bulamıyor. Biz koyuyoruz, biz yardımcı oluyoruz falan filan. Yazık, üzülüyoruz. Sonuçta hepimiz bir insanız, mağdur olmasından dolayı. Balkondan diyelim çıktı. Burada geri biz koymasak saatlerce yerlerde uzanıyor. Ya da mesela ev biraz ilerliyor mahallenin sağına, sonra köşelere. Kaybediyor, "Evimi bulamıyorum," diye. Zaten yaşlı, görmüyor dediğim gibi, Alzheimer hastası. Öyle kalıyor etrafta, dolanıyor. Biri yardımcı olursa geri eve bırakıyorlar. Benim söyleyeceklerim bu kadar. İnsanın sonunun ne olacağı meçhul. Yazık, bari bakmıyorlar. Çünkü baksalar da senelerdir, devletin bu işe el koyup, maaşıyla bari ölene kadar iyi bir şekilde bakım alması, en azından iyi şartlarda yaşamasını temenni ediyoruz” dedi.
İHTİYAÇLARINI GİDEREMİYOR
Bir başka Mahalle Sakini ise İsmail Eryılmaz’ın tuvalet ihtiyacını tek başına gidermekte zorlandığını ifade etti. Evinin içinden gelen kokuların ise dayanılmaz olduğunu vurgulayan mahalle sakini, “Tuvaletini yapamıyor. Haliyle koku apartmana yayılıyor. Gece geç saatlerde bağırıyor. Oraya buraya vuruyor. Sonra dışarıya çıkıyor. Elinde bir tane sopayla parmaklıklara vuruyor. Bağırıyor. Sonra başka apartmanların altında yatıyor. Aç susuz. Evet, çocuklar var ama düzenli olarak yemek yiyemiyor, su içmiyor. Böyle günden güne eriyor gözümüzün önünde. Konuşuyor ama hastalığından dolayı unutuyor. Mantıklı şeyler söylemiyor. Düşmüş, yüzü zaten kan içinde. 4 yıldır bu süreç böyleymiş. Çıkıyor mesela, bir bakmışsın şu apartmanın altında uyumuş. Şurada uyumuş. Buralarda geziyor. Yerde, sokaklarda uyuyor. Elinde bir tane sopayla parmaklıklara vuruyor. Garip garip sesler çıkartıyor. Kullandığı ilaçlar var da bu ona mı aittir, bilmiyorum. Gerekli kurumlara haber, bilgi falan verdik. Birkaç defa polis geldi, ambulans geldi. Ama sanırım maaşı ve evi olduğu için yardım edilmiyor, bakılmıyor” diyerek sözlerine son verdi.