CHP’li Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, öyle çarpıcı, öyle anlamlı, öyle düşündürücü açıklamalar yaptı ki şaşırmamak olanaksız. Sözen, halkın mesire alanı olarak kullandığı Boğaz bölgesine Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın el koyma kararına karşı yaptığı çıkışla ‘Cesur Yürek’ olmayı da hak etti..Sözen, tahsislerine Ankara’dan el konulan Ulualan ve Boğaz bölgelerinin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından halkın kullanımına bırakılacağının taahüt edilmesi halinde belediye başkanlığı bırakabileceğini, seçimlerde aday olmayacağını söyledi.

BAŞKANLIĞI BIRAKABİLİRİM

Kentinin ve halkının sorunlarına sonuna kadar sahip çıkmak, belediye başkanlığı koltuğundan bile vazgeçmeyi göze almak her yiğidin harcı değil. Bir de diğer belediye başkanlarına bakmak gerekli.. Belediyenin kadrolarını yakınları ve partilileri ile doldurulmuş, yolsuzluk söylentileri almış başını gitmiş, belediye bürokratları ve belediye meclisi üyeleri ile ilgili söylentiler ayuka çıkmış, imar planı tadilatları ile yeni rantlar yaratılmış, halkla iletişim kesilmiş, korumalar ve eskortlarla fiyakalı geziler, törenler eleştiri konusu olmuş kimin umrunda. Yeter ki koltuk elden gitmesin, yeter ki yaklaşan seçimlerde yeniden aday olmanın yolları ve yöntemleri aransın, siyaset baronlarının ve siyaset ağabeylerin kapıları sıkça çalınsın, cancanlı hediyeler unutulmasın, Ankara’da parti genel merkez ile sıcak ilişkiler kurulsun yani o başkanları keyfi kaçmasın, her şey güllük gülistanlıkmış görüntüsünden taviz verilmesin.

DURDURUN BU ADAMI

Görünen o ki Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen’in kentini ve halkını korumak, gelecek kuşaklara daha yaşanabilir bir Manavgat bırakmak için başkanlık koltuğunu bile gözünü kırpmadan bırakağını söylemek, diğer başkanların keyfini kaçıracak, kapalı kapılar ardında Sözen’i asacaklar,  dahası Ankara’ya genel merkeze ‘durdurun bu adamı’ diye ihbar edecekler. Olmaz olmaz demeyin Gazeteci Ebru Küçükaydın olayında olduğu gibi, birileri kalkıp ‘Sözen hükümete rest çekerek, kavga ortamı yaratarak, Ankara’yı kızdırıyor, bizim de canımızı sıkıyor. Zaten belediyeden müfettişler eksik olmuyor. Her şeyi didik didik ediyorlar.  Kimseye danışmadan hükümeti ve bakanlığı hedef alıyor. Böylece parti disiplinini de bir şekilde bozuyordiye ihracını bile isteyecek kafalar mevcut partisinde..

TOPLUM ZULMEDENLERİ AFFETMEZ

Şurası yadsınamaz bir gerçek ki CHP’li Sözen, koltuğundan olma, soruşturma geçirme gibi tehlkelere karşın Kültür ve Turizm Bakanlığı’na, doğal olarak hükümete ve de AKP’ye resmen kafa tutuyor. Özellikle Ulualan direnişinin Ankara’yı çok kızdırdığını düşünüyor Sözen ve şunları söylüyor : “Birkaç yıl önce göz diktikleri 12 ay turizme kapalı olan Ulualan’ın rövanşıdır. Ulualanı spor, konser ve aktivite alanları yapılarak hayata geçirmek istedik.  Havaalanını iptal ettiler, marinayı kaldırarak bir kişiye 4 ayrı dönüm vermek reva görüldü. Ulualanı meselesi nedeniyle cezalandırıldık. Ancak halkın verdiği makamlar cezalandırma mekanizması değildir. O sırça kaftanlar bir gün çıkacak, bunu unutmayın. Topluma zulmedenleri toplum affetmez

‘KUPON ARAZİ’ ARAYIŞINA DEVAM MI ?

Pekala bundan sonra neler olacak  ? Başkent Ankara’da sırça köşkten,  Antalya ve Manavgat için karar verenler, Başkan Sözen’in deyimiyle sırça kaftanlılar ‘Kupon arazi’ arayışını Antalya’nın turizmde en önemli bölgesi Manavgat’ta yoğunlaştıranlar ne yapacak ? Yaklaşan yerel seçimler öncesinde ağalar adı Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayları arasında bulunan Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen’in halkla ve sivil toplum kuruluşları ile yaptığı toplantıdaki zehir zemberek sözlerini nasıl yorumlayacaklar ? Ankara’nın sırça köşklerinden, sırça kaftanlılar nasıl kararlar verecekler ? Bekleyip göreceğiz..