Türkiye’nin doğal ve kültürel mirası artan rant odaklı projelerle tehdit altında. Son dönemlerde ekonomik kriz nedeniyle pek çok sorun yaşanırken, doğal ve kültürel miras alanlarına ruhsatlandırma ve ÇED olumlu kararları verilmesi gündemde yerini almaya devam ediyor. Antalya’da da benzer durumlar yaşanırken, konuyla ilgili konuşan Kaş Çevre ve Kültür Koruma Derneği Başkanı Ahmet Murat Akoy, ülkenin sanayiden tarıma kadar sağlıklı işleyen politikasının olmadığını ifade etti.
Akoy, ormanlık, doğal ve kültürel miras alanlarının hızla paraya çevrildiğini belirtti. Son bir yılda Kaş’ta verilen orman konaklama tesisi ve mermer ocağı ruhsatlarının bölgeyi tehdit ettiğini ifade ederken, devlet kurumlarının koruma görevi yerine ekonomik kaygılarla hareket ettiğini dile getirdi.
POLİTİKA İŞLEMİYOR
Türkiye'nin tarım politikası ve sanayi politikası olmadığını vurgulayan Akoy, Türkiye’nin şu anda günlük olarak yaşadığını belirtti. Akoy, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Türkiye'nin ekonomisi çok ciddi bir şekilde bozulmuş durumda. Bunu da sokaktaki herkes yaşıyor ve kaçış yok, bunu çok net bir şekilde görüyoruz. Türkiye çok uzun bir süreden beri yönetilmiyor. Şu anda halk, Tarım Bakanının ismini bile bilmez.”
RANT UĞRUNA DOĞAL ALANLAR YOK OLUYOR
Türkiye’de rant üzerinden doğal alanların tahribatına neden olunduğunu ifade eden Akoy, “Türkiye şu anda en kolay rant ve inşaat üzerinden ormanlık alanların ruhsatlandırılmasıyla tahribatına neden oluyor. Kaş örneğinde olduğu gibi, son bir yıldır Kaş’ta pek çok yere ruhsatlandırma verilmiş. Pınarbaşı ve Bezirgan Köyü'ne orman konaklamalı tesis alanı verilmiş. Gökçeyazı Köyü'ne mermer ocağı ruhsatı verilmiş. Bunların tamamı ormanlık alanların tahribatına sebep olacak” diye konuştu.
“DOĞAL ALANLAR PARAYA DÖNÜŞTÜRÜLMEK İSTENİYOR”
“Ülkenin kurumları şu anda rant üzerinden en kolay olarak yapacağı şey, elinin altındaki o ormanlık arazileri elden çıkartmak ve onları bir şekilde paraya dönüştürmek” diyen Akoy, “Bölgede verimli orman alanları, su havzası, sit alanı, kültürel miras, arkeolojik alanlar ve milli parkların olup olmadığına bakmıyor. Şu anda ‘Paraya ihtiyacım var, günlük olarak neyi paraya çevirebilirim’ diye bakıyor.
Çünkü dönecek bir hali kalmamış artık. Bakanlıklar da şu anda asıl görevleri olan bu alanları korumak değil, bu alanları nasıl paraya çeviririz diye çalıştıkları için halk maalesef devlet kurumlarıyla sürekli bir mücadele halinde. Kurumlar şu anda maalesef görevlerini yerine getirecek durumda değil. Ülkenin ekonomisi buna el vermiyor. O yüzden de en değerli alanlarımız bir an önce paraya dönüştürülmek isteniyor” ifadelerini kullanarak sözlerini sonlandırdı.