Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Çocuk Nörolojisi Uzmanı Prof. Dr.Serdal Güngör, epilepsi hastalarına aşı yapılıp yapılmayacağı konusunda açıklamalarda bulundu. Epilepsinin çocukluk döneminde sık görülen nörolojik sorunlardan biri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Güngör, dünyada epilepsi yaygınlığının çocuklarda yüzde 0,5- 1, ateşli nöbetlerin ise yüzde 2 gibi oranlarda görüldüğünü söyledi. Prof. Dr. Güngör, “En yüksek insidans oranı rutin aşılamaların zamanlamasıyla örtüşmektedir. Bu nedenle çocuk nörologları, sağlıklı çocuklarda veya epilepsili hastalarda aşılamanın tetiklediği olası nöbetler, epilepsi veya epileptik ensefalopati olasılığı konusunda hem ebeveynlerin hem de diğer doktorların endişeleriyle karşı karşıyadır. Aileler tarafından, 'Çocuğum epilepsi hastası aşıları yaptırmalı mıyım? Aşılar çocukta nöbetleri tetikler mi?' şeklinde sorular sıkça sorulmaktadır" diye konuştu.
'AŞILARIN NÖBETLERİ ARTIRDIĞINA DAİR KANIT YOK'
Bağışıklama programlarının, dünya çapında bulaşıcı hastalıklara bağlı morbidite ve mortaliteyi azaltarak büyük bir halk sağlığı etkisine sahip olduğunu kaydeden Prof. Dr. Güngör, geniş olgu sayılı çalışmalarda aşılamaların ateşsiz nöbetlerle ilişkili olduğuna veya sağlıklı popülasyonlarda epilepsiyi tetiklediğine dair bir kanıt olmadığını belirtti. Prof. Dr. Güngör, “Aşılama ile eş zamanlı ortaya çıkan epilepsinin ve erken başlangıçlı gelişimsel epileptik ensefalopatilerin altında yatan nedenin genetik veya yapısal kusurlar olduğu ve aşılama olmadığı çalışmalarda gösterilmiştir. Örneğin Dravetsendromunda ilk nöbet aşılanmış hastalarda aşılanmamış hastalara göre daha erken olabilir, ancak gelişimsel sonuçlar her iki grupta da benzerdir. Bu nedenle epilepsi hastalarında aşıların nöbet sıklığını artırdığına dair güçlü bilimsel kanıt olmadığı için genel olarak tüm rutin aşılar yapılabilir" diye konuştu.
'BAZI AŞILAR ATEŞ YAPMA POTANSİYELİNE SAHİP'
Bazı aşıların, ateş yapma potansiyeline sahip olduğunu, ateşe duyarlı nöbetleri olan çocuklarda aşılamanın febrilkonvülsiyon riskini artırdığını ifade eden Prof. Dr. Güngör, enfeksiyon nedenli ateş kadar, aşı sonrası oluşan ateşin de nöbet tetikleyici olabildiğini ve aşıyla ilişkili nöbetlerin aşılamadan sonraki 72 saat içinde görülen nöbetler olarak tanımlandığını söyledi.
Prof. Dr. Güngör, sözlerine şöyle devam etti:
“Kızamık, kızamıkçık, kabakulak (KKK) aşısı ve daha nadiren suçiçeği aşısı ateş yapabileceği için ateşe bağlı nöbet öyküsü olan çocuklarda doktor kontrolünde uygulanmalıdır. Ayrıca beşli karma aşı olarak adlandırılan difteri, boğmaca, tetanoz, çocuk felci, influenza tip B içeren açı içerisindeki boğmaca bileşeni bazı hassas çocuklarda nöbetleri tetikleyebilir. Bu nedenle bu aşı için asellüler boğmaca bileşeni içeren form (DaBT-İPA-Hib) tercih edilmelidir. Çalışmalar asellüler boğmaca aşısının nöbet riskini artırmadığını göstermiştir."
Aşıların sağlıklı popülasyonlarda epilepsiye neden olmadığına değinen Prof. Dr. Güngör, “Bu nedenle epilepsi veya ateşli nöbet geçiren çocuklarda rutin aşı uygulanmasında herhangi bir engel yoktur. Ateş yapma riski olan aşılara karşı önlem almak gerekebilir. Ailelerimiz doktora danışarak aşı takvimine uygun hareket etmeli; aşı sonrası ilk 48 saat vücut ısısını takip etmelidir. Tanı karışıklığını önlemek için, ateşli veya ateşsiz orta veya şiddetli akut hastalık varlığında aşılama ertelenmeli ve iyileştikten sonra mümkün olan en kısa sürede aşılama yapılmalıdır" ifadelerini kullandı.