Sevgili okurlarım bugün size Mustafa Kemal Atatürk’ün attığı en önemli adımlarından birini anlatacağım. Bence Türkiye için atılan en önemli adımlardan biri. Şapka İnkılâbı ya da Şapka Devrimi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra, erkeklerin baş örtme sistemlerinin düzenlenerek Batı ülkelerinde ortaya çıkan normlara uygun bir şekle getirilmesi amacı ile 1925 senesinde yapılmış olan kanunî nitelikteki bir düzenlemedir. Şapka Kanunu’nun çıkmış olduğu 25 Kasım 1925 tarihinden önce ülke içerisinde bazı meslekî giysilerde değişiklikler görülmüştür. 1925 senesinden itibaren ilk olarak Ankara içerisindeki Cumhuriyet Birlikleri, ardından da deniz ve jandarma birlikleri “güneşlikli başlıklar” ismi verilen başlıklar giymişlerdir. Ardından farklı devlet dairelerinde ve okullarda yeni başlıklar ve kasketler giyilmeye başlanmıştır. İstanbul Galata Bekçileri, yeni başlıkları ve kasketleri ilk kez giyen bekçiler olmuşlardır.

ÖNEMİ NEDİR?

 21 Şubat 1925 tarihinde İstanbul’da açılmış olan Kızılay Özel Hemşire Okulu’nda bulunan Hemşire Esma Deniz’in çabaları ile hemşire öğrencilerinin başlarına peçe örtmek yerine şapka takılması uygun görülmüştür. 2 Ağustos tarihinden itibaren adliyelerde ve mahkemelerde hakimler, zabıt katipleri, mübaşirler yeni kıyafetler ve şapkalar giymeye başlamışlardır. Bunun dışında halk, dinî açıdan bir değer yüklemiş olduğu fese bağlılığını sürdürmektedir. Bu konu da reform hareketi, Şapka Kanunu’nun meclis içerisinden geçmesi ile başlamıştır. 25 Kasım 1925 tarihinde mecliste kabul gören 671 No’lu olan “Şapka İktisası Hakkında Kanun” ile birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ve memurlarına başlık şeklinde şapka giyilmesi mecburiyeti getirilmiştir. Bununla birlikte Türk halkı da buna aykırı olan bir alışkanlığın devamı hususundan men edilmiştir. Şapka Kanunu, 28 Kasım 1925 tarihli olan Resmî Gazete içerisinde yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Şapka Kanunu, esas olarak 1982 anayasasının 174. Maddesi kapsamında “inkılap kanunları” bir başka deyiş ile anayasaya aykırılığı iddia edilerek iptal edilemeyecek kanun arasında yer almaktadır. Atatürk, 1925 tarihinde Kastamonu şehrinde Şapka Devrimi’ni halka anlatmaktadır. Yasanın öncesinde tıpkı Osmanlı Devleti’nde olduğu gibi çeşitli dinlerden vatandaşlar farklı başlık ve giysiler giymeye devam etmekteydi. Dinî kaynaklı olan giyim farklılıklarını ortadan kaldırabilmeyi isteyen Mustafa Kemal Paşa, 1925 tarihli yazında İnebolu ile Kastamonu yöresine yapmış olduğu gezide şapka giyilmesi hususunu gündeme getirmiştir. Mustafa Kemal, 24 Ağustos günü Kastamonu içerisinde geniş kenarlı olan beyaz bir şapka giymiştir. Şapkayı ilk kez Kastamonu’da giymesinin nedenini diğer şehirlerde üniformalı veya fesli olarak tanındığı, Kastamonu’da ise kendisini ilk kez görecekleri için bu şapkayı tercih ettiği biçiminde açıklamıştır. Mustafa Kemal, Türk toplumunu bütünü ile çağdaş, tüm manası ile ve görünüşü ile modern bir toplum şekline getirmeyi hedeflemekteydi. Bu sebepten dolayı ilk aşama olarak Şapka Kanunu çıkarılmıştır. Mustafa Kemal kıyafet değişimi ile Türk milletinin zihniyet açısından da çağdaş toplumlardan herhangi bir farkının bulunmadığını göstermeyi amaçlamıştır.