Ezanın okunmasındaki şiddeti hakkında Diyanet İşleri Başkanlığının genelgesine göre

İlimiz Antalya ve İlçe Müftülüklerine en azından hatırlatmak, sağlığımız bakımından e mail ile ya da gazetede yazarak durumun kontrol edilmesi istenmiştik. Bu aymazca davranışa hala devam edilmektedir. Kepez Müftülüğünün yazısında ” her zaman kontrol edildiğini” belirtmektedir.

Diyanet İşleri Başkanlığının genelgesinde: Camilerde okunan ezan ve sala için ses düzeyi düzenlemesi yaptı. Diyanet, ‘Cami Hizmetlerinde Verimliliğin Artırılması Genelgesi’yle sağlığa zararlı yüksek ses konusuna yenilikler getirdi. Genelgede “Kullanılan cihazların ses düzeyinin ortalama 70-85 dB (desibel) arasında uygun bir seviyede tutulmasına özen gösterilecektir” denilmektedir.

 Ses cihazı kullanımının gerekli olmadığı küçük camilerde veya cemaatin az olduğu vakitlerde yalın sesle iktifa edilecek ve mikrofon kullanılmayacaktır. Ses cihazının kullanımına ihtiyaç duyulduğu hallerde, cami içi ortalama ses düzeyi 60-70 dB arasında olacaktır.
         Mikrofon vb. ses cihazlarının doğru kullanımı konusunda il ve ilçe müftülüklerince din görevlilerine yönelik mahallinde eğitimler düzenlenecektir. Kullanımın zaruri olduğu durumlarda mikrofonun ağza çok yakın tutulmaması konusunda din görevlileri bilgilendirilecektir.
        Cami ve minare hoparlörlerinin montajı yapılırken cadde, sokak ve binaların konumuna dikkat edilecek, hoparlörlerin doğrudan binalara yöneltilmemesine özen gösterilecektir.

Kepez’de bulunan iki minareli Selimiye camisinde bu kurallara uyulmadığını herkes duyuyor. Camii müezzinlerinden ikisi iki gün bir minareye çıkıp ses sese vererek, avazları çıktığınca ezan değil, bağırsınlar ve ölçünsün. Bakalım kaç desibel oluyor?

Ayrıca bu yüksek teknolojide herkesin, saat ve telefonunun alarmını kurarak ezanı istediği müezzinden dinleyebilir. “Dervişin zikri neyse, fikri de odur.” Demişler. Telsiz kanununa göre,

Çevre kanununun 14. maddesi ve TCK’nın 183. Maddesine göre şikayeti sulh hukuk mahkemesinde de yapabiliriz ama son olarak duyuruyorum.