Antalya Genç İşinsanları Derneği (ANTGİAD) Olağan Genişletilmiş Üye Toplantısı gerçekleştirildi. ANTGİAD Başkanı Ercan Özbek’in yanı sıra üyelerin de katıldığı toplantıda, Kosifler Oto Yönetim Kurulu Üyesi Selim Kosif, “Gelenekselden Geleceğe: Otomotivde Oyunun Kuralları Yeniden Yazılıyor" başlıklı konuşma yaptı. ANTGİAD’ın bir aylık faaliyetlerinin hatırlandığı ve yeni üyelere plaketlerin verildiği etkinlikte bir konuşma yapan ANTGİAD başkanı Ercan Yavaş, güncel konular ve ekonomi konusunda değerlendirmelerde bulundu.
ÖZGÜRLÜK OLMADAN EKONOMİ OLMAZ
İş dünyasının genç temsilcileri olarak ezberlenmiş cümlelerden değil hesaplanmış risklerden beslendiklerini belirten Ercan Yavaş, “İş dünyasında yalnızca fırsatlara odaklanmak yetmiyor. Hesaplanmış risk, aceleci cesaret yerine, veri, iç görü ve sezgiye dayalı hızlı stratejik kararlar almak demektir. Gelecek hızlı düşünen, doğru analiz eden ve doğru riskler alanların olacak. Sadece iş değil hukuk da konuşmalıyız. Fikirlerin korkmadan ifade edildiği, girişimlerin özgürce doğabildiği bir ülke hayal ediyoruz. Özgürlük bir hak değil ekonomik kalkınma aracıdır. Özgürlük olmazsa fikir gelişmez, sermaye oluşmaz, üretim çarkları dönmez” dedi.
DEVLETİN OMURGASI ÇÖKER
Adaletin ve liyakatin olmadığı hiçbir kurumun ayakta kalamayacağını belirten Ercan Yavaş, şunları söyledi: “Eğitimi, bilgisi, yetkinliği ile doğru kişiyi doğru yere görevlendirme sistemi çökerse devletin kutsallığı kaybolur. Liyakatsiz insanlar hak etmedikleri yerlere yerleşirse devletin ana omurgası çöker. Bir ülkenin gerçek kalkınması okuldaki sınıf tahtasında başlar. Eğitilmeyen ve özgür düşünce yapısı aşılanmayan her genç gelecek için tehlikedir. Bir kez daha hatırlatıyoruz ki, Anadolu, Fen ve Proje okulları bu ülkenin entelektüel omurgasıdır. Ancak bu omurgayı taşıyan öğretmenler belirsizlik ve tedirginlik içinde.”
EĞİTİMİN KODLARI İLE OYNAMAYIN
Okullardan bazen hiçbir gerekçe gösterilmeden başka yerlere tayinlerin olduğunu belirten ANTGİAD Başkanı Ercan Yavaş, konuşmasını şöyle tamamladı: “Öğretmenin yetiştirdiği nesil yarım ve öksüz kalıyor: okulun kimliği dağılıyor. Ülkemizi geleceğe taşıyacak gençler, öğretmenlerinden koparılarak motivasyonları yok ediliyor. Bu uygulama öğretmeni değil tüm eğitim sistemini etkiliyor. Öğretmenin coğrafi teminatı ayrıcalık değil eğitimin sürekliliği için gerekliliktir. Öğretmenlerin liyakatle geldiği okullarında devam etmeleri gerekiyor. Çünkü bu ülkenin kalkınması günübirlik kararlar ve plansız tayinlerle değil, sağlam eğitim politikalarıyla mümkündür. Nitelikli eğitim ortamları yok olduğunda ülkenin geleceğini yok edersiniz. ANTGİAD olarak yöneticilere çağrımız; eğitimin kodları ile oynamayın, gençleri ülkeye küstürmeyin.”
İSTANBUL DEPREMİNİN ANLATTIKLARI
İstanbul’da yaşanan depremin, bu coğrafyada yaşamanın zorluğunu ve bilimi rehber edinmeyi zorunlu kıldığını belirten Yavaş, “Artık geçici çözümler değil kalıcı adımlar atmalıyız. Türkiye’nin 1.derece deprem kuşağında yer aldığı gerçeği ile her kurumun bir deprem eylem planı ve afet yönetim stratejisi hazırlaması kaçınılmazdır. Ülkemizin tüm sanayi ve lojistik gibi stratejik tesisleri İstanbul ve çevresine yığılmış durumda. Bu hem ekonomi hem de sürdürülebilirlik açısından büyük risk oluşturuyor. Deprem odaklı şehir planlamasını benimsemeliyiz. Bu tür yatırımları düşük riskli Anadolu illerine taşımaya hemen başlamalıyız. Bu sadece afetlerden korunmak değil ülkenin geleceğini garantiye almaktır” diye konuştu.
KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN FİNANSAL YÜKÜ
Deprem riski taşıyan illerdeki yapı stokunun, risk analizlerine dayalı olarak yenilenmesinin tercih değil, zorunluluk olduğuna dikkat çeken ANTGİAD Başkanı Ercan Yavaş, konuşmasını şöyle tamamladı: “Kentsel dönüşüm; bina yenilemek değil altyapısıyla ve diğer donatı alanlarıyla yaşam planlaması olarak ele alınmalıdır. Burada vatandaş yalnız bırakılmamalı. Kentsel dönüşümün finansal yükünü tamamen vatandaşın sırtına yüklemek yerine, kamu kurum ve kuruluşları dahil tüm odakların bir araya gelerek kısa sürede hayata geçirilebilecek bir formül bulunarak uygulanabilir bir yol bulunmalıdır. ANTGİAD olarak biz bu konuda aktif rol almaya hazırız. Afetlere dirençli şehirler inşa etmek sadece bugünü değil çocuklarımızın geleceğini de korumaktır. Siyasi iradeyi deprem gerçeği ile acilen yüzleşmeye davet ediyoruz.”
