Türkiye’de ilk kez radyo anonsu 6 Mayıs 1927′de yapıldı ve o günün üzerinden tam 95 yıl geçti. Bugün size radyo istasyonlarının nasıl kurulduğunu anlatmak istedim. Eşref Şefik’in duru Türkçesi ile yaptığı Türkiye’nin ilk radyo anonsunu merak ediyor musunuz? Televizyonlu döneme geçene kadar haber yayını da, arkası yarın kuşağı da, müzik de o sesli kutudan dinlendi! Savaşlar, barışlar, seçimler, icatlar, sanat hep radyo ile halka ulaştı!  Şimdilerde televizyon yerini almış gibi görünse de radyo dinlemek hayatımızdan hiç çıkmayacak gibi. Radyo, radyoelektrik dalgaların özelliklerinden yararlanılarak seslerin iletilmesi sistemidir. Radyoelektrik dalgaların alınmasını sağlayan araç da radyo olarak adlandırılır. Radyo yayınlarının amacı belli bir bölgede bulunan ve alıcısı olan herkese, önceden hazırlanmış bir programa uygun olarak yapılan yayını alma olanağı sağlamaktadır. 1886-1888 arasında Almanya’da Heinrich Herz, elektromanyetik radyo dalgaları oluşturmak amacıyla ilk denemelere girişti. 1894′te ise İtalya’da Guglielmo Marconi ilk telsiz radyo sistemini geliştirerek 1901′de Morsalfabesiyle Atlas Okyanusu’nun ötesine mesaj iletimini gerçekleştirdi. Radyoelektrik dalgaların ayrıştırılmasında kullanılan seçicilerin ilk dönemlerinde ses yayınlarını algılamaya uygun olmaması, radyo üzerinde öncü çalışmaları yürüten bilim adamlarını araştırmalarını ses yayınlarının algılanması üzerinde yoğunlaştırmaya ve seçilerin geliştirilmesi için çalışmaya yönetti. 1922′de ilk özel radyo verici istasyonu kurularak, pille çalışan radyo alıcıları yapıldı. Kent elektriği akımıyla çalışan radyo alıcılarının seri olarak üretilmesi 1930′larda gerçekleştirildi. Her türlü radyo yayınında 1935′e kadar AM’li (genlik modülasyonlu) radyolar kullanıldı. 1935′te Edwin H. Armstrong uzun süren denemelerden sonra geniş bantlı frekans modülasyonunu (FM) buldu. Radyo dalgalarını açıklamakta oldukça küçük dalga boylu radyo frekansları kullanılır. Frekans yüksek değerlerde olduğunda, radyo dalgalarını belirlemek için dalganın boyu esas alınır. Dalga boyu aynı yönlü iki tepe noktası arasındaki uzaklıktır. Radyoelektrik dalgalar alternatif akımın beslediği bir verici antenci oluşturulur. İvmelenmiş elektronlar antende radyoelektrik dalgaları oluşturduktan sonra bu dalgalar verici anteni terk ederek yeryüzüne her doğrultuda yayılır. Anten yapısına, öteki iletken maddelerin durumuna göre, istenildiğinde radyo dalgaları yoğun biçimde belli bir yöne doğru gönderilebilir.