İklim değişikliği tüm dünyada etkisini göstermeye devam ediyor. İklim değişikliğine bağlı artış gösteren tüm sıcaklıklar tüm canlıların yaşam alanlarını etkisi altına alıyor. Bu kapsamda insanlarda küresel göçlere neden oluyor. Ancak artan sıcaklık ve iklimsel değişiklikler sadece insanları değil hayvanlarında göç etmesine neden oluyor. Yapılan araştıralar sonucunda hem denizde hem karada canlılar göç etmeye başladığını ortaya koydu. ASPAG Başkanı Prof. Dr. Erol Esen, ikilim değişikliğinin etkilerinin tüm canlıları etkilediğini ifade etti. Prof. Dr. Esen, insan göçlerinin yanı sıra hayvan göçlerinin değişime uğrayacağını vurguladı.
“HAYVANLARDA GÖÇÜN İKLİMLE İLİŞKİLİ”
Hayvanların tercih ettikleri iklim sıcaklıklarının olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Esen, “Sular ısındıkça bazı balıklar daha serin yerlere giderler, göç eden kuşlar ısındıkça veya soğudukça başka yerlere giderler” dedi.
Hayvanlarda aleminde ortaya çıkan göçün iklimden kaynaklı olduğunu ifade eden, Prof. Dr. Esen, “Hayvanlarda göçün iklimle ilişkili olduğunu düşünüyorum. Hayvanların biyolojik yapıları iklim şartlarına uygun değilse o iklimi kaldıramayacaklarsa kaldırabilecekleri yerlere gidiyorlar” diye konuştu.
İnsan hareketleri olduğu gibi hayvan hareketleri de değişeceğini söyleyen Prof. Dr. Esen, “Göç eden hayvanların da hareket yönleri veya gittikleri bölgeler farklılaşacak” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Esen, iklim değişikliği dünyada kuraklığa veya sel felaketlerine neden olduğunu, bunan bağlı olarak ülkelerden de göçlerin yaşandığını aktardı. Prof. Dr. Esen, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“2050 yılına kadar bu yüzyılın ortalarına kadar iklim değişikliğiyle mücadelede ilerleme kaydedilemezse Afrika'dan 200 milyonun üzerinde insanın göç etmesi bekleniyor. İnsanlar orada tutunmaya çalışıyorlar ama iklim değişikliğine karşı bir önlem alınamazsa artık orada yaşam şartları o kadar zorlaşacak ve çok büyük göç hareketleri bekleniyor.”
GELECEK NESİLLERE GÜVENLİ BİR DÜNYA BIRAKILMALI
İklim tüm canlıları etkilediğini belirten Prof. Dr. Esen, geç kalmadan çalışmaların yapması gerektiğini vurguladı. Yeni nesillerin geleceği söz konusu olduğunu ifade ederek, “Güvenli bir nesile güvenli bir gelecek bırakmamız gerekiyor ve güvenli bir dünya bırakmamız gerekiyor. Gelecek nesillerin geleceğini çalmaya hakkımız yok. Herkesin bir masaya oturup Burada karar vermesi gerekiyor. Siyasi mücadelelerin de bir aracı olarak kullanılıyor. Sağ kayış, popülizme kayış bir sürü ülkede görüyoruz ve aşırı sağ bunun böyle olduğunu kabul etmiyor. Çünkü kabul edecek olsa oraya kaynak ayırması gerekiyor. Ancak kaynak ayırmamak için de bunu reddediyor” sözlerine son verdi.
