CHP yerel seçimlere yaklaştıkça, garip bir süreçten geçiyor. Aylardır süregelen CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı kim olacak? sorusu her gün yeni iddialarla, açıklamalarla farklı noktalara gidiyor. Belki de Ak Parti ile CHP arasındaki en büyük fark bu. Ak Parti’de kimsenin sesi çıkmıyor. Belli ki bir gün bir açıklama yapılacak ve başkan adaylarının ismi zikredilecek. Sonra da çalışmalara hız verilecek. CHP’liler ise başkan adaylarını birbirine düşürmeden, partide kırgınlık yaratmadan, milleti birbirine sokmadan bu işi bırakmayacak. CHP’de Büyükşehir için 3 isim geçiyor. Bunlardan ilki Konyaaltı’na geri dönmem ya Büyükşehir, ya da hiç diyen Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek. Böcek bu konuda hayli kararlı. Zaten aday adayı değil, adayım diyor. Ancak teşkilatla ilişkileri sıkıntılı duruyor. İkinci aday Çetin Osman Budak’ın Genel Başkan Yardımcılığından alınması da amiyane bir tabirle Sayın Vekilin karizmasını çizdi.

Üçüncü aday olan Ümit Uysal ise, ilk kez gazetemize açıkladığı Büyükşehir adaylığı konusunda artık daha net konuşuyor. Başkan Böcek adayım, Başkan Uysal ise üye olarak bile devam ederim sorun yok diyor. İki başkan dostane bir şekilde demokrasinin gereği olarak aday adaylıklarını sürdürürken, lehtarları birbirlerine anlamsız bir şekilde kinleniyor. CHP adayını bir aydan önce açıklamayacak gibi duruyor. Konuştuğum insanlar, “O olursa sandığa gitmem” demeye başladı bile. Yani keşke bu işler daha hızlı olup bitseydi. CHP Antalya’yı yeniden almak istiyorsa, bu kamplaşmaktan vazgeçmelidir. Sanki iyi bir aday ile bu iş bitmiş havası var. Oysaki karşılarında, oyu Ak Parti’nin üzerinde, 5 yıldır köy kent dolaşan, halka değen, proje üreten bir Menderes Türel var. Peki, Türel’i yıkmak kolay mı, bence değil. Birde sandığa gitmemciler artarsa, bu iş daha da zor.

Birde bu yarışı yakından takip eden bir gurup var. Onlarda Muratpaşa ve Konyaaltı’na adaylar. Hem de sayları 10’un üzerinde. Çünkü CHP için Muratpaşa ve Konyaaltı’nda işler diğer belediyelere göre daha kolay. Benim gördüğüm kadarıyla CHP için banko diyebileceğim Muratpaşa, Konyaaltı ve Kemer var gibi. Diğerlerinin tamamında risk var. Mustafa Gül Kemer’de kalacak gibi duruyor. Öyle olunca da iki belediye CHP’liler için cazip hale geliyor. 30 yıldır bu işin içerisindeyim. Öyle bir seçime gidiyoruz ki, buranın adayı banko ve seçilir diyebileceğim bir tane bile belediye başkanı yok. Peki, ben kimi tutuyorum? Ne ismi, ne partisi, ne benimle olan ilişkisi önemli değil. Ben belediyesine en iyi hizmeti verecek olan adayı tutuyorum. İnşallah Antalya’ya kim daha fazla katkı koyacaksa, o seçilsin. Unutmayalım. Yarın hepimiz yine Antalya’da olacağız. Başka ANTALYA yok…

Esen kalın…