Geceleyin bir sokakta dolaşmaya çıkarız da, adamın biri uzakta boy göstererek – çünkü önümüzde sokak bayır yukarı çıkmaktadır ve ayrıca dolunay vardır – karşıdan koşup bize doğru yaklaşırsa, ister zayıf ve pejmürde kılıklı biri olsun, isterse ardı sıra seğirten biri yakalayın diye bağırsın, onu tutmaya kalkmaz, koşarak yoluna devam etmesine karşı durmayız. Çünkü vakit gece olup sokak önümüz sıra dolunayda bayır yukarı çıkıyorsa, buna karşı elden ne gelir! Hem belki bu iki kişi söz konusu kovalamacayı kendileri için bir eğlence diye düzenlemiştir belki her ikisi de bir üçüncü kişinin peşine düşmüştür belki birincisi suçsuz yere kovalanmaktadır belki arkadan gelen bir cinayet işler, biz de suç ortağı oluruz belki ikisinin de hiç haberi yoktur birbirinden ve her biri davranışının sorumluluğunu kendisi yüklenerek yatmak üzere evine yollanmaktadır belki uyurgezer kimselerdir ikisi de belki birincisinin üzerinde silah vardır. Ve nihayet yorgun olamaz mıyız? Yorgun düşecek kadar şarap içmedik mi? Derken, arkadan gelen ikincisini de göremez olup seviniriz. Franz Kafka 20. Yüzyıl Modern Alman Edebiyatının Öncülerinden biridir. Eserlerindeki gerçekçilik ve fantastik öğeler Franz Kafka’yı dönemin en büyük hikaye ve roman yazarlarından birisi yapmıştır. Kafka eserlerinde insanın gizli kalmış korkularını, burjuva yaşamının sahte aile ilişkilerini, bürokrasinin çıldırtan işleyişini gözler önüne serer. Karamsar mizacı eserlerindeki karakterleri çaresizlikle donatmıştır. Sıklıkla tuhaf veya sürrealist çıkmazlarla ve anlaşılmaz sosyal-bürokratik güçlerle karşı karşıya kalan dışlanmış kahramanları anlatan hikâyeleri yabancılaşma, varoluşsal kaygı, suçluluk ve saçmalık temalarının keşfi olarak yorumlanmıştır. Franz Kafka’nın mutsuz ve kötü bir çocukluk geçirdiği ve babasıyla arasının hiç bir zaman iyi olmadığı ve bu durumunun hikayelerine yansıdığı görülmektedir. Kafka eserlerinde ölümü hep bir sığınak, kaçış olarak ele almıştır. Ölüm onun kendini içinde tutsak olarak hissettiği yaşam kafesinden kurtuluşudur. “Değişim” adlı eserinde Gregor Samsa özgürlüğü aile bireyleri tarafından bir faraşla çöpe atılmakla, “Dava” adlı romanında ise Josef K. ölümle elde etmektedir. Bunların yanı sıra Kafka, tüm eserlerinde baş kahramanlarına zayıflık, itilmişlik, güçsüzlük, çaresizlik gibi psikolojik durumları giydirir. Kafka’nın karakterleri, felsefi ve psikolojik bir tartışmanın içinde yer alır. Kısacası Kafka eserlerinde kendini yazmıştır. 3 Haziran 1924’de Viyana  yakınlarındaki, Keirling Senatoryumunda akciğer kanseri nedeniyle vefat etti.