Akdeniz Bölgesi’nin popüler tatil merkezlerinden biri olan Antalya, her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlamaktadır. Yalnızca Türkiye’de değil dünya çapında bilinen bir turizm şehri olan Antalya, doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi yapılarıyla da gezilecek birçok farklı destinasyona sahiptir. Geçmişi M.Ö. 1. yüzyıla kadar dayanan Antalya’da kurulan ilk şehrin adı Attaleia olarak kullanılmıştır.
Bergama Krallığı’nın Roma himayesine girmesinden sonra Romalılara geçen şehir, daha sonra Bizans ve Selçuklu Devleti’ne ev sahipliği yapmıştır. Birçok farklı medeniyetin iz bıraktığı bir şehir olan Antalya’da gezip görülebilecek pek çok antik kent ve tarihi yapı bulunmaktadır. Elbette bu yapılar arasında büyük önem arz eden, Osmanlı döneminde, günümüzün küçük sanayi sitelerinin işlevlerine sahip olan hanlar, bulunmakta.
Sosyal ve ticari merkezlerin tam kalbinde yer alan bu hanların çoğu Selçuklu döneminde yapılmış olup, dönemin mimarisini tüm şeffaflığıyla önümüze seren yapılardır. Avlularında dükkanların olduğu, katlarında yolcuların dinlenebildiği odaların bulunduğu hanlar hiç şüphesiz ki tarihin belleğinin en iyi muhafaza edildiği unsurlardır. Biz bugün ki yazımızda tarihin tozlu arşivinin 13.yüzyılına ait, Alara Han’ı tanıştıracağız sizinle. Dilerseniz başlayalım…
ALÂEDDİN KEYKUBAD’IN İSTEĞİ ÜZERİNE İNŞA EDİLİYOR
Öncelikle bu değerli Han, köklü tarihi sebebi ile pek çok tarihi yapıya ev sahipliği yapan Alanya ilçe sınırlarında bulunmakta. Meşhur Alara Kalesi'ne 800 metre uzakta bir düzlükte hemen Alara Çayı’nın kıyısında konumlanıyor. Han, Selçuklu Dönemi’nin en meşhur hükümdarı olan Alâeddin Keykubad’ın isteği üzerine 13. Yüzyılda inşa ediliyor. Yapının 2000 metrekare alan kaplamakta olup, dış cephesindeki kesme iri taşlarıyla dönemin mimarisinin en iyi temsillerinden biri.
SELÇUKLU MİMARİSİNE AYNA TUTMAKTA
Birçok Selçuklu eserinde olduğu gibi yapının en dikkat çeken kısmı kaleye bakan taç kapısı. Üzerinde bulunan kitabesinde H. 629 (1231) yılında Sultan Alaaddin Keykubat tarafından yaptırıldığı yazar. 155 x 155 santimetredir. Ayrıca kitabenin dili Arapça’ dır. Keykubat Alara Han’daki kitabesinde ‘Rum, Şam, Ermeni ve Frenk memleketlerinin fatihi’ olarak anılır. 1231 yılında inşa edilen han, 38 m. x 50 m. ebatlarında olup, çoğunlukla kesme taştan inşa edilmiş. İçerisine girdiğinizde uzun bir koridor ve etrafında sağlı sollu odalar bulunuyor. Bunların dışında bir mescid ve çeşme de handa dikkat çeken unsurlar olarak karşımızda.
ZİYARETÇİ AKINI
Selçuklu mimarisini gözler önüne en şeffaf haliyle seren bu heybetli han, Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunmasıyla da büyük öneme sahip. Tarihte sosyal ve ticari merkezin tam kalbinde konumlanan bu han, günümüzde hem yerli hem de yabancı turistlere heybetli görünüşüyle geçmişten bir pencere açıyor.