Turizm kenti Antalya'da nüfus yoğunluğu her geçen gün artmaya devam ediyor. Kentteki nüfus yoğunluğunda doğru bir şekilde ilerlemeyen kentsel dönüşümlerin de payı olduğunu belirten İMO Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, Antalya'da kentsel dönüşüme giren alanların öncelikli alanlar olmadığını ifade etti. Nüfus yoğunluğunun giderek arttığı Turizm kenti Antalya'da kentsel dönüşümler gerçekleştiriliyor. Söz konusu dönüşümler hakkında değerlendirmelerde bulunan İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, gerçekleştirilen dönüşümlerin doğru alanlarda olmamasının kentteki sorunları çözmek yerine ileri dönemlerde daha büyük sorunlar ortaya çıkaracağını ifade etti.
KENTSEL DÖNÜŞÜM ADI ALTINDA BİNALAR YENİLENİYOR
Antalya'da kentsel dönüşüm adı altında bina yenileme işlemlerinin yapıldığını söyleyen İMO Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, "Örnek verecek olursak bu çalışmalar kapsamında 5 katlı bir yapı ve bu yapıda 10 daire varsa bu yapı yıkılıyor ve daha küçük boyutta 20 daire yapılıyor. Bu çalışmalar da otopark sorununun yaşanmasına neden oluyor. Aynı zamanda kente bir altyapı yükü getiriyor. Antalya'daki yapılar bu şekilde dönüşmeye devam ederse kent yaşanılamaz bir hale gelecek. Antalya'da önümüzdeki 10 yıl içerisinde gerçek bir kentsel dönüşüm çalışmaları gerçekleştiremezsek birçoğu gerçek anlamda dönüşmemiş yapılardan oluşan mahallelere sahip olacağız. Antalya'da birkaç mahallemizde bu kentsel dönüşüm fırsatını kaçırdık. Kentteki dönüşüm çalışmalarına bu şekilde devam edersek Antalya 10 yıl sonra; otopark sorununun, altyapı sorununun olduğu, eğitim alanlarının yetersiz olduğu bir şehir haline gelecek" dedi.
"YÖNETİCİLER NELER YAPILMASI GEREKTİĞİNİ ÇOK İYİ BİLİYORLAR"
Bu dönüşümlerle kente belli bir nüfus yoğunluğunun da getirilmiş olduğunu ifade eden Başkan Akdoğan, "Bu durum Antalya'da eğitimden tutun sosyal yaşama kadar büyük sorunlar yaşanmasına neden olacak. O nedenle bu kentte görev yapmış ve şu an görevde olanların üzerlerinde çok büyük bir vebal var. Yöneticiler Antalya'yı birlikte yönettiklerini iddia ediyor. Ben İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanlığı görevini 3 yıldır yürütüyorum. Bu süreçte maalesef Döşemealtı Belediyesi hariç hiçbir belediyeyle bir iş birliği içerisinde olamadım. Bunun için çok ciddi anlamda emek harcadım, çaba sarf ettim. Kentsel dönüşüm konusunda mahalle bazında ya da alan bazında diğer meslek odalarıyla da iş birliği içerisinde olarak bir dönüşüm gerçekleştirmek istediğimi, kente hizmet etmeye hazır olduğumu belediyelere de söyledim. Yöneticiler bu kapsamda neler yapılması gerektiğini çok iyi biliyorlar. Ancak, gerekeni yapacak siyasi iradeleri yok" diye konuştu.
ANTALYA'DA KENTSEL DÖNÜŞÜME İHTİYACI OLAN YERLER
Başkan Akdoğan, Antalya'da kentsel dönüşüm adı altında yapılan birçok dönüşümün gerçekten ihtiyacı olmayan alanlarda olduğunu söyleyerek, "Antalya'da üç tane kentsel dönüşüm alanı var. Santral Mahallesi, Gülveren Mahallesi ve Güneş Mahallesi. Bu üç alan da öncelikli alanlar değildi. Buralar gecekondu bölgesiydi. Gecekondu bölgeleri de doğru bir imar planıyla kendiliğinden dönüşecekti. Ama buralarda kentsel dönüşüm adı altında bir rant oluşturuldu ve yüksek katlar verildi. Özellikle Santral Mahallesi müteahhitlere çok düşük oranlarda verildi. Ve bu rant paylaşıldı. Gerçek irade, bugün Kepez'de Dokuma'yı, Muratpaşa'da Deniz Mahallesi'ni, Konyaaltı’nda Siteler Mahallesi’ni dönüştürmektir. Gerçek irade koyabilen siyasilerimiz yok" ifadelerine yer verdi.
"GECEKONDULARIN KENTSEL DÖNÜŞÜME İHTİYACI YOK"
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Gecekondular yıkılıyor ve kentsel dönüşüm yapıldı deniyor. Gecekonduların kentsel dönüşüme girmesine ihtiyaç yok. Gecekonduların olduğu bölgede doğru bir imar planının yapılmasına ihtiyaç var. Ki zaten bizim şehrimizde doğru bir imar planı da yapamıyorlar. Bugün Antalya'da geçmişi 10-15 yıla dayanan mahallelerde kaldırımı olmayan yollar, çıkmaz sokaklar var. İnsanlar kentlere baktığı zaman geniş bulvarlar, caddeler ve X, Y düzleminde sokaklar görmek ister. Antalya gibi bir şehirde sokakların denize çıktığı hayal edilir. Ancak, bugün uçak havalandığı zaman Antalya'ya yukarıdan bakıldığında ne görünüyor? Ben baktığımda gecekondudan bozma bir şehir görüyorum. Bu şehri bu hale getirenler bizler değiliz. O anlamda da karar vericilerin, yönetenlerin ellerini vicdanlarına koyup bu kenti hak ettiği gibi yönetmesi gerekiyor.”