Antalyaspor’da son dönemlerde yaşananlar ile ilgili Antalya Biriketçiler, Nalburiyeciler İnşaat Malzemeciler ve Hafriyatçılar Esnaf Odası Başkanı Özgür Bucaklı, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Başkan Bucaklı, şu sözlere yer verdi:
“Oda olarak seçimlere 1,5 yıl varken, ortada hırsızlık, arsızlık, namussuzluk, şerefsizlik yokken hiç bir gerekçe gösterilmeden olağanüstü seçim kararı alındığını hepinizin bilmesini isterim. 900 oda üyesinin iradesi yok sayılarak, şahsi çıkarlarına ters düştüğü için odamızın seçime götürülmesiyle ilgili süreci sizlerle paylaşacağım.
Şimdi size anlatacaklarım ya belgelidir, ya şahitliğidir. Yapılan görüşmelerin yeri, tarihi ve saati bellidir. Yaşananlarla ilgili yargı süreci oluşmuş, yürütmeyi durdurma kararı alınmış, siyasi parti gözetmeksizin tüm seçilmişlere, bürokratlara iletilmiş, CİMER'e 216 şikayet dilekçesi ulaştırılmıştır.
Bu süreci oda başkanı olarak yönetimimle birlikte ortak karar alarak yönetmeme karşın bugün gelinen noktaya kadar geçen süreci kamuoyuyla paylaşma adına sizlerle biraraya gelme kararı aldım.
1 MİLYARIN ÜZERİNDE KAZANÇ
Antalya'da 1 milyar TL'nin üstünde hafriyat kazancı mevcuttur. Ancak bugün gelinen noktada kazanç kamuyu zarara uğratarak ranta dönüştürülmüş ve ekmeğinin derdinde olan esnafımızın bağlı olduğu Antalya Biriketçiler Nalburiyeciler İnşaat Malzemecileri ve Hafriyatçılar Esnaf Odası, 'yanlışa dur' dediği için cezası kesilmiştir.
Bildiğiniz gibi Antalya'da hafriyat haksızlığını ortadan kaldırmak ve oda üyelerimizin ekmek kavgasına haram düşmemesi adına konuyu yargıya taşıyarak, Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından kullanım hakkı verilen Antalyaspor hafriyat alanıyla ilgili yürütmeyi durdurma kararı almıştık. Yürütmeyi durdurma kararı alınmasına istinaden '10 gün süremiz var' diyerek belediyenin gücünü de arkalarına alarak esnafımıza zulüm yaptılar. Esnafımıza ekstra maliyetler çıkardılar, mesela ruhsat esnasında kazı ücreti ödenmiş yerden çıkan hafriyatı başka bir yere döktüğü zaman da esnafımızdan ikinci kez döküm ücreti istediler.
BOŞ ZARAR EDEN ŞİRKET
Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi 15.01.2024 tarihli 8 No'lu kararla belediyenin iştirakçi kuruluşu Sosyal Hizmetler A.Ş.'ye Antalyaspor Hafriyat Madencilik Sanayi Ticaret Limited Şirketi'ni ortak ediyor. Belediyeye ait Sosyal Hizmetler A.Ş.'nin ortakları Antalyaspor Kulübü Derneği, Bahattin Özkesemen ve Orhan Ecik oluyor. Yoldan geçen herkes belediyenin şirketine ortak olabilir mi? Boş hatta zarar eden bir şirketi Antalya'ya ortak etmek kanuna aykırıdır, Cumhurbaşkanlığı izni gerekmektedir. Bunun adı; kanuna arkadan dolanmaktır.
Sosyal Hizmetler A.Ş.'ye ortak edilen Antalyaspor Hafriyat Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin sahiplerinden Bahattin Özkesemen ve yanındakiler esnafımıza "Bize para ödeyeceksin, biz mafyanın adamlarıyız" diyerek silah gösterip, tehdit ettiler. Antalyaspor'u arkalarına alarak mafyamatik hareketlere başladılar. Bir örnek vermek gerekirse, Döşemealtı'nda silah gösterip, tehdit ettiler. Biz de karakola şikayette bulunduk ama savcılık 'kamu olayı bu' diyerek ifadelerimizi adliyede vermemizi istedi. Bir sonuç çıkmadı.
CİDDİ TARTILMALAR YAŞANDI
Mahkeme kararının ardından hafriyat işlerinden sorumlu Antalya Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmet A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Gürbüz'ün yanına gittik. Aynı zamanda Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı olan Mustafa Gürbüz'ün makamında 21 Mart 2023 tarihinde buluştuk. Gürbüz'ün yanına gittiğimizde oda yönetimimden yanımda 3 kişi vardı. Toplantıya girdik toplantıda Gürbüz, Antalyaspor Koordinatörü olarak Abdullah Saraçoğlu'nu, Antalyaspor Koordinatör Yardımcısı olarak Bahattin Özkesemen'le (Antalya Hafriyat Şirketi ortağı) tanıştırdı. Toplantıda ciddi tartışma yaşadık.
ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERDİ
Ben, "Bahattin Özkesemen nereden Antalyaspor Koordinatör Yardımcısı oluyor, bu adam Ankara'dan gelen şirket sahibi kesesini doldurmak isteyen, mafyavari, esnafımızı zulüm eden, esnafımıza sana belediyeye ceza kestiririm diye tehdit eden kişiyi Antalyaspor yöneticisi olarak nasıl toplantıya sokarsınız?" diyerek tepki verdim. O sırada arbede yaşandı. Mustafa Gürbüz araya girdi, sakin olmamız gerektiğini söyledi. Gürbüz en sonunda bana, "Başkan bir şekilde bu adamla anlaşmak zorundasın. Hafriyat işini bu adamlar yönetecek. Cezalarda yükseldi haberin olsun. Bir ceza 1 milyon 470 bin TL" diyerek, aba altından sopa gösterdi.
ANTALYASPOR’UN CEBİNE GİRİYORMUŞ
Ben de Mustafa Gürbüz'e Antalyaspor'un cebine giriyormuş gibi gösterilip esnaftan fazla para toplanıyor. Aynı zamanda esnaftan toplanan haksız paranın Antalyaspor'un kasasına girmediğini, bu adamların ceplerini doldurduğunu söyledim. Antalya'nın parasıyla ne yapmak istediklerini, arka planda ne oyun oynadıklarını yönetiminde bilgisi dahilinde sistemlerini öğrenme kararı aldık. Sistemin nasıl çalıştığını, amaçlarının neler olduğuna dair sorulara yanıt bulmak adına oda başkan vekilimiz Halil Efe Çevik aracılığıyla Antalyaspor Hafriyat Şirketi ortağı Bahattin Özkesemen'den görüşme talebi geldi. Oda yönetimimizle birlikte biz bunları bir konuşturalım, ne yapıyorlar anlayalım diyerek görüşme talebini ortak kararla kabul ettik.
Antalyaspor Stadyumu'nun altındaki Antalyaspor Hafriyat Denetim Ofisi'ne ben, oda yönetiminden Halil Efe Çevik, Ali Özcan, Hasan Otuzaltı ile birlikte gittik. Bizi Antalyaspor Hafriyat Şirketi ortakları Bahattin Özkesemen ve Orhan Ecik karşıladı.
AZİZ ÇETİN’İN YANINA GÖTÜRDÜ
Bahattin Özkesemen, bize hafriyat döküm şirketi kuracaklarını, şirketin ortaklarının Antalyaspor ile Hafriyatçılar Odası olacağını söyledi. Kurulacak şirketin yüzde 51'nin Antalyaspor Kulübü Derneği'nin, yüzde 49'unun Hafriyatçılar Odası olacağını belirtti. Ben de sorunlar çözülmeden işin ticarete dökülmesinin doğru olmadığını ifade ettim. Sahada ciddi sorunların olduğunu, esnafın rahatlaması gerektiğini belirterek şirket kurma işini doğru bulmadığımın altını çizdim. İkna olmadığımı gören Bahattin Özkesemen, koluma girerek toplantı odasından çıkardı ve 'bir yere gitmemiz lazım başkanım, gel benimle' diyerek Aziz Çetin'in yanına götürdü.
HEP BERABER YİYELİM
Bulunduğumuz yerin yakınındaki Antalyaspor Kulübü Derneği ofisine gittik. Dernek Başkanı Aziz Çetin bizi karşıladı. Bahattin Özkesemen, Aziz Çetin ve ben görüşme yaptık. Aziz Çetin, bana "Sen dava açıp yürütmeyi durdurma kararı aldıracaksın. Ben belediyeden bir şekilde hafriyat işini alacağım. Sen dava açacaksın, ben vazgeçmeyeceğim. Oturup anlaşalım. Ben yoruldum. Burada bir pasta var gel, hep beraber yiyelim. Bu pasta sana da yeter, bana da yeter herkese yeter." dedi.
Benim önceliğimin esnafım olduğunu dile getirdim. Esnafa karşı sorumluluğumu anlattım, ticaret yapmak için oda başkanı olmadığımı ifade ederek oradan ayrıldım. Oda yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımın yanına geçtim ve yaşadıklarımı anlattım. Konuşmaları aktarınca, yönetim kurulu üyelerim bu pisliğe bulaşmadan sistemlerini nasıl çözerizi düşünmeye başladı. O günden sonra onların ne yaptıklarını anlamak adına esnafımızı korumak için aralarındaymışız gibi davranmaya çalıştık.
PROTOKOL YANLIŞTI
Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri ve Sosyal Hizmetler A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Gürbüz ne hikmetse her zaman onları koruma taraftarı oldu. Bu arada ihale yaptıklarını, ihaleyi Antalyaspor'a verdiklerini söylediler. İhale olmadığını öğrendim, adrese teslim teklifler hazırlanmış. Sosyal Hizmetler A.Ş. Antalyaspor'a tekrar hafriyat işini vermiş. Zaten protokolün yanlış olduğunu öğrendiğim o aşamada biz esnafa dokunulmaması gerektiğini söyledik. Onlarda bize ücretlerin tamamen iş yaptırılan kişilerden, müteahhitlerden alınacağını, esnafa dokunulmayacağını söylediler. 24 maddelik sözleşme hazırladık, ben de hazırlanan sözleşmeyi esnafa açıkladım. (BELGE 1)
Meclisten geçmeyen yani resmileşmeyen hiç bir sözleşmenin bende hükmü yoktur diye konuşunca sen esnafa açıklama yap daha sonra halledeceğiz dediler. İyi niyet gösterisi olarak sözleşmeyi esnafıma açıkladım. Her ne kadar aramızda sözleşme yaptıysak da, 24 maddelik sözleşmenin hiç bir maddesini hayata geçirmediler. Kendilerine yakın olan 8-10 hafriyatçıyı kayırıp, diğer esnafımın ekmeğini kestiler.
YALNIZ GÖRÜŞMEK İSTEDİ
Biz olayları çözmek üzereyken Bahattin Özkesemen, benimle yalnız görüşmek istediğini ifade etti. Bahattin Özkesemen, bana sistemlerinin dönmesi için sessiz kalmam kaydıyla daireler teklif edince çevirdikleri dolapların boyutunu anladım ve soluğu Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in yanında aldım.
Muhittin Böcek'i aradım. 27 Kasım 2023 saat 13.30'da Antalya Kitap Fuarı'nda randevu verdi. Başkan Böcek, yarım saat hiç yorum yapmadan beni dinledi. Bütün yaşananları, bana teklif edilenleri, dönen dolapları isim isim anlattım. Başkan Böcek bana, "Sen evladım yaşındasın, her şeyden bilgim var. Seçimden sonra her şeyi çözüme ulaştıracağım" dedi.
BİRİNE CEZA BİRİNE İZİN VERİLİYOR
Ben esnafıma çare bulmak adına tüm bildiklerimi anlatmama rağmen o günden sonra esnafımıza zulüm arttı. Esnafımızdan şikayet üzerine şikayet almaya başladık. Örnek vermek gerekirse. İlk aklıma geleni anlatacağım. 495 üyeli hafriyatçılar odası watsaap grubumuz var. Bu grupta bir üyemiz döküm için Bahattin Özkesemen'den izin alıyor, döküm yaptıktan sonra izinli olmasına rağmen Antalya Büyükşehir Belediyesi 1.490.000 TL ceza kesiyor. Başka bir hafriyat firmasına aynı yerde döküm izni veriliyor. Belgeleri de bunlar. (BELGE 2) Kanun varsa herkese var, yoksa hiç kimseye yok! Birine ceza kesiliyor, birine izin veriliyor!
Adamına göre hareket etmeleri ne ahlaka, ne kanuna uyar diyerek Mustafa Gürbüz'ün yanında soluğu aldım. Ceza yiyen esnaf arkadaşlarımla birlikte kapısını çaldık. Elimizdeki bütün belgeleri gösterip, haksızlığa uğrayan esnafımızın hakkını aradık. Mustafa Gürbüz, haklı olduğumuzu ifade ederek, Antalya Büyükşehir Belediyesi Hafriyat Denetim Şube Müdürü Hasan Okudan'a talimat vererek, arkadaşlar haklı, meclis kararı ne gerekiyorsa yapalım, bu cezayı halledelim talimatı verdi.
Sonra Gürbüz'ün bizi yönlendirmesiyle Antalya Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı İnanç Argun'la görüştük. Argun bize, "Altıntaş Mahallesi'nde döküm yeri kuş cenneti. Problemli bir yer, kesilen cezayı iptal edemem. O yer yasak.' dedi.
ESNAF İÇİN EKMEK KAVGASINA BAŞLADIM
Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin bir birimi firmalara döküm izni verirken, başka bir birimi yasak diyor. Yasak denilen belgesi de elimizde, aynı yere döküm izni verilmesinin belgesi de elimizde. Bu nasıl iş? Orası tapu sorgulamada eskiden Hazine arazisi görünen yer, şimdilerde tarım arazisi olarak görünmeye başladı. Bugün ise, orayı ele geçirmeye çalışıyorlar. O günden sonra ben de esnafım adına mücadelemi savaşa dönüştürdüm! Esnafım için ekmek kavgasına başladım! Hiç bir teklifi kabul etmedim! Oda yönetimime danışmadan hiç bir karar almadım! Yetkilileri uyardım ama bir türlü hiç bir şey düzelmedi!
Esnafımın yanında olmak adına verdiğim mücadele sürerken odamın yönetim kurulu üyeleri toplantılarımızda farklı konuşmaya başladılar. 6 kişilik oda yönetim kurulu üyeleri toplantıda "Bu esnafın arkasında durulmaz. Kim suç işlediyse cezasını çekmeli. Başkan sen sadece oda başkanlığını yap, bu işlere karışma. Esnaf iki yüzlü. Bahattin Özkesemen'le iş birliği yapıyorlar" gibi tam tersi bakış açısıyla cümleler sarf edince ben artık yönetim kurulumu uyarmak zorunda kaldım. Yanlış yaptıklarını belirttim ve şüphelenmeye başladım. O saatten sonra oda yönetiminin bu işin neresinde olduğunu araştırdım. İşte buradalarmış!! İzlediğiniz kişiler oda yöneticisi Ali Özcan ve Bahattin Özkesemen. Videoyu çeken de Orhan Ecik. İzleyelim.
YOLSUZLUK İDDİALARI MEDYADA YER ALDI
Daha sonra Antalyaspor hafriyat yolsuzluğu iddiaları basında yazılmaya başladı. Kentte kamuoyu oluştu. Yönetim kurulu üyelerim basına haberleri benim verdiğim konusunda suçlamalarda bulunarak, tepki vermeye başladılar. Antalya Sosyal İşler A.Ş.'nin ortağı, Antalyaspor Hafriyat Şirketi'nin sahibi Bahattin Özkesemen yönetim kurulu aracılığıyla bana haber gönderdi. Yönetim kurulu üyeleri, bana "Bahattin Özkesemen der ki; Muhittin Böcek talimat verdi. Maddi ve manevi seni bitirecek. Sen bu işlere müdahil olma. Sessizliğimizi koruyalım. Sen bu işlere karışma " diye tehdit cümleleri sarf etti.
Bizim işimiz siyaset değil diyerek üyelerimizin ekmek kavgasını anlatmak için oda başkanı olarak çalmadık kapı bırakmadım. Siyasi parti gözetmeksizin herkesin kapısını çaldım, bürokratlara anlattarak çare aradım. Dava açtım, resmi şikayetlerde bulundum, yeri geldi tartıştım, yeri geldi karakolluk oldum. Ben çare aradıkça arkamdan oyun çevirmek istediler. Oda üyelerine karşı mahçup bırakmak için yapmadık iş bırakmadılar.
BAŞKAN DÜĞÜNDEYİZ BURASI YERİ DEĞİL
Örneğin yönetim kurulu üyem Halil Efe Çevik'in kızının düğününde benim yerimi Bahattin Özkesemen'in yanına ayırmışlar. Ben oturmak istemeyince 'Başkan düğündeyiz burası yeri değil ' diyerek zorla yanına oturttular. Sonra Başkan Özgür Bucaklı, Bahattin Özkesemen'le birlikte algısını yönetmeye çalıştılar ama başarılı olamadılar. Baktılar olmuyor! Bana haber verilmeden yönetim kurulumun toplantı yapmaya karar verdiğini öğrendim. Şehir dışında olduğum bir zamanda geç vakit beni Halil Efe Çevik arayıp bensiz toplantı yapacaklarını söyleyince ciddi kavga ettik.
Bunun üzerine yönetim kurulu üyelerim Kenan Say, Evren Çınar yanıma gelerek; "Senin haklı olduğunu biliyoruz ama sesimizi çıkaramayız. Biz kendimizi kurtarma derdindeyiz, çıkıp sen haklısın diyemeyiz. Senden ricamız lütfen yönetim kurulu üyeleri Ali Özcan, Halil Efe Çelik, Hasan Otuzaltı'dan özür dile. 1,5 yılımız daha var. Olağanüstü seçime gitmeden 1,5 yıl daha yönetimde kalalım" dediler.
Ben de 'Özür dileyecek neyim var benim. Çiğ yemedim karnım ağrımıyor, çiğ yiyenler düşünsün" diye konuşup, görüşmeyi orada sonlandırdım.
Seçime 1,5 yıl varken, yönetim kurulu bensiz 24 Temmuz 2024 tarihinde toplantı yaparak acil seçim kararı aldı. Acil seçim kararı alınması için bizim yönetim olarak odayı dolandırdırmamız gerekiyor. Öyle durup, dururken canım sıkıldı diyerek acil seçim çağrısı yapılması yasal değil. Hiç bir sebep olmadan, başkana bilgi verilmeden odanın seçime götürülmeleriyle ilgili Ticaret Bakanlığı'na itiraz dilekçemi sundum. Basın açıklamasından sonra yönetim kurulu üyelerim hakkında suç duyurusunda bulunacağım. Şimdi 29 Ağustos 2024 tarihinde Esnaf Odaları Birliği'nde saat 15.00 ile 17.00 arası olağanüstü kongreye gidiyoruz.
RANT DEVŞİRMEK
Bir taraftan odayı seçimlere götürürken diğer taraftan da ÖZ-KO Hafriyat Madencilik İnşaat Malzemeleri Taşımacılık Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi kurulmuş. Bu şirkete odamızın yönetim kurulu üyesi Ali Özcan yüzde 24 ortak edilmiş, Abdullah Saraçoğlu, Sebahattin Kaya ve Akın Kütük ortaklığıyla yeni kurulan şirketle işlerini devam ettirmek istiyorlar. Bir de OBA Hafriyat Madencilik İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi kurulması için başvuru yapılmış. Yüzde 10 Antalyaspor Kulübü Derneği'nin ortak olduğu şirkette yüzde 24,5 payla yine aynı isim olan oda yönetim kurulu üyemiz Ali Özcan, yüzde 32,75 payla Bahattin Özkesemen ve yüzde 32,75 pay ile de Akın Kütük ortak edilmiş. Bu şirket yapılarını görünce bana kabul ettiremediklerini oda yönetim kurulu üyesi Ali Özcan üzerinden yapmak istediklerini fark ettim. Amaçları Antalyaspor ve Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin arkasına sığınarak rant devşirmektir.
Antalyaspor'u boş şirketlere ortak yaparak, döküm sahası açılmadan döküm sahasına giren malzeme harici malzeme alınması yasaya uygun değildir ama kanunu, mevzuatı, kuralları hiçe sayıyorlar. Amaç, işi kılıfına uydurmak! Bu şirketler kaşe şirketi olarak kurulmuş. Şimdi anlatacaklarım müteahhitler ve hafriyatçı esnafım için çok önemli. Lütfen ekmeğinize ve Antalyaspor'un parasına sahip çıkın! Kazıya başladığın anda müteahhit, hafriyatçı firmaya kaşe vurması durumunda yapılacak hiç bir şey kalmayacak. Müteahhit firmanın ruhsatına bu kurulan şirketler kaşe vurunca başka hiç bir hafriyat şirketi o inşaatta iş yapamayacak. Yapabilmesi için kaşe şirketlerinden izin alması gerekecek. Kamyoncudan alınan ücret haricinde bir de saat başı makineciden ücret alma hedefindeler...
Zorunlu komisyonu ödemek istemeyenler ne mi olacak? Ya onların gösterdiği firmayla çalışırsın ya da çalışamazsın. Çalışmazsan özel sözleşmeye göre müteahhitin inşa ettiği binaya ASAT su bağlamaz. İskan alamazsınız. Yaptığın daireleri 'suyu yok, çeşmesi yok, su hattı yok, su saati yok' diye satmak zorunda kalırsın. Kim alır suyu olmayan daireyi sorarım size?
Bir de bunlar yaşanırken Allah'tan korkmaz, kuldan utanmazlar oda adına benden yazılı teminat istediler. Sözde sözleşmede bir daha dava açmamam istendi! İpler koptu! Bundan sonraki süreçte kendi işlerine uygun oda yönetimi istedikleri için acil seçime gittiler. Tüm yönetim kurulu üyelerim bu sisteme ayak uydurmak için seçim kararı aldı. Yıllık 1 milyar TL'nin üzerinde hafriyat gelirinin yüzde 10'u bile Antalyaspor'un kasasına gitmemesi adına sistem oluşturuyorlar. İşi zorlaştırarak sistemlerini götürmeye çalışıyorlar. Kanun belli, mevzuat belli! Çok kolay olan yolu zora çevirerek rant elde ediyorlar.
Yapılacak iş bellidir! Kazı, dolgu, inşaat ruhsatlarının arkasında bu anlatacaklarım tek tek yazmaktadır. Kazı dolgu ücreti resmi olarak müteahitten alınır, kazıya başlandığında hafriyat için 5 merkez ilçelerine döküm sahaları açılır. Hafriyatçı Antalya'da çıkan hafriyatın yüzde 80'i geri dönüşümde kullanılmaktadır. Geri dönüşümde kullanamadığı hafriyatı döküm sahalarına dökerse, döküm ücreti öder ve sistem çok kolay çalışır. Şimdilerde çiftçiye gözlerini diktiler. Çiftçi zor durumda olmasına karşın tarım arazilerinden de hafr7iyat ücreti alma hedefindeler. Bu işi yaparken neden bu kadar dolanarak işlem yapılıyor? Anlaşıldı sanırım.
Basın toplantımızı bitirdikten sonra yönetim kurulu üyelerime kanunsuz aldıkları kararla ilgili, Bahattin Özkesemen, Orhan Ecik'e ise tehdit, şantaj suçlaması iddiasıyla Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmaya gidiyorum. Benimle gelmek isteyen varsa buyurun.”