Antalya Toptancı Hali’nde yıllardır komisyonculuk yapan, kendi serasında üretim de yapan iş insanı Mehmet Ök, tarım sektörünün sorunlarını ve beklentilerini anlattı. Son dönemde işgücü anlamında büyük sorun yaşadıklarını belirten Ök, girdi maliyetleri, kuraklık ve tahsilat sorununun kendilerini oldukça zorladığını söyledi.

Mehmet Ök (4) (Large)

KANTARCILAR AFGAN VE SURİYELİ

Son 10 yıldır kantarcı diye tabir edilen işi tamamen Afgan veya Suriyelilerin yaptığına dikkat çeken Ök, “Bu insanlar birkaç yıl sonra kendi işini kursa, göç politikası değişse veya işi bıraksalar, yapacak insan bulamayacağız. Maliyetlerin artışı ve işgücünün olmaması nedeni ile tarımdan kaçış her yıl artacak. Bu gidişle birkaç yıl sonra domates altın kadar değerli olan ve sadece zenginler yiyebilir” şeklinde konuştu.

DOMATES PAHALI DEĞİL

Domatesin piyasa değerinin şu anda 30-35 TL civarında olduğunu ve pahalı bulunduğunu belirten Ök, şunları söyledi: “Aslında pahalı değil. Çünkü artık üretim yapamıyoruz. Ön hazırlık, fide, gübre, ilaç, mazot ve işgücü gibi maliyetler çok yüksek. İnsanlar artık üretmekte zorlanıyor. Bir kilo domatesin maliyeti yaklaşık 15 TL. Yaz mevsiminde 6-8 Lira’ya domates satıldı. Sel gibi afetler ayrı bir handikap. Böyle olunca işçilik ve gübre gibi maliyetlerin düşük olduğu marul ve karpuz gibi ürünler üretiliyor. Böyle olunca seralar boş kalıyor. Domates, patlıcan, biber gibi ürünler az olduğu zaman fiyatlar çok daha fazla olabiliyor”.

ARA ELEMAN SORUNU BÜYÜK

Toptancı Hali’nde işgücü yükünü tamamen Suriyeli göçmenlerin taşıdığını belirten komisyoncu Mehmet Ök, “Toptancı Hali’nde tamamen Suriyeliler çalışıyor. Ciddi anlamda bir ara eleman sıkıntısı var. Suriyeliler artık sera kiralayıp kendi işlerini yapmaya başladı. Herkes doktor, avukat olmamalı. Sanayi ve tarım boş kalıyor. Eğitim sistemi, meslek liselerini ele almalı. Tarım Lisesi fikri hayata geçirilmeli. Köylerin boşalmasının önüne geçilecek bir sistem kurulmalı. Her hastanın bir doktoru olduğu gibi, toprağın ve bitkinin de uzmana ihtiyacı var” şeklinde konuştu.

Mehmet Ök (2) (Large)

KURAKLIK VE TAHSİLAT SORUNU

Kuraklığın her geçen yıl daha çok hissedildiğini belirten Mehmet Ök, “Baraj gibi kalıcı çözümler üretilmeli. Önüne gelenin su kuyusu açmasına ben de karşıyım ancak devletin bunu planlaması gerekiyor” şeklinde konuştu. Komisyoncular olarak para tahsilatında büyük sıkıntı yaşadıklarına dikkat çeken Ök, “Bu konu bizi çok üzüyor. Vadeler çok uzun. Bunun çözümü komisyoncular olarak kendi elimizde. Marketlere ürün veriyoruz ve bize 3-4 aylık çek veriyorlar. Aynı marketler kartla alışveriş yaptığı için 32 gün sonra para hesaplarına geçiyor. Bunu çözmeliyiz” dedi.

Kaynak: ANTALYA GÜNDEM GAZETESİ / HASAN YAVAŞLAR