Antalya'daki yapılar ve deprem ilişkisi hakkında değerlendirmelerde bulunan Mimarlar Odası Antalya Şubesi Başkanı Hasan Çerçiler Antalya'da bazı bölgelerde alüvyon yapılar olduğunu ve olası bir deprem felaketinde büyük zararlar görebileceğini söyledi. Başkan Çerçiler bunun yanı sıra kentteki denizlerin içinde yer alan fay hatları hakkında da değerlendirmelerde bulundu.
KENTİN BÜYÜK BİR KISMI FALEZLERDEN OLUŞUYOR
Antalya'nın büyük bir bölümünün falezlerden oluştuğunu söyleyen Başkan Çerçiler, "Sadece belirli bölgelerde daha sert falezler varken deniz tarafında biraz daha süngerimsi falezler var. Tabii bu binanın yapılma şekli, yapıldığı yıl, doğru strüktür sisteminin kullanılıp kullanılmadığı ile alakalı bir mesele. Zemin sağlam olduğu sürece etraf komple göçse bile o zemin ayakta kalır." Diye konuştu.
ANTALYA'DAKİ RİSKLİ YAPILAR UMURSANMIYOR
Başkan Çerçiler bu bağlamda falezlerin çok konuşulduğunu ancak, daha riskli bölgelerin olduğunu belirterek, "Örnek verecek olursak Hurma Mahallesi bataklık yapıda olduğu için orada işlem yapmak çok daha tehlikeli. Çünkü, zemin alüvyon ve alüvyon zeminlerde titreşim hareketi olduğu zaman daha şiddetli hissediliyor. Mesela 7 şiddetinde bir deprem olduğu zaman alüvyon alanda bu şiddet 10 ya da 10.5 gibi hissediliyor. Zaten geçtiğimiz yıl yaşanan depremde, deprem kilometrelerce uzakta olduğu halde Hatay alüvyon arazisinin daha büyük zarar görüp, Antakya'nın dahi nerdeyse ortadan kalkmasının en büyük nedeni bu. Buna benzer yapılar Antalya'da da var ama kimse umursamıyor." İfadelerine yer verdi.
"BU ŞEHİRLER NEDEN BATTI?"
Antalya'da yer alan Phaselis'in yok olma sebebinin yaşanan deprem ile alüvyonun içine çökmesi olduğunun altını çizen Başkan Çerçiler, "Kaş, Demre kısımlarında denizin altında çok sayıda batık şehirlerimiz var. Bu şehirler neden battı? Bu soruları kendimize sorup, bir gün Antalya'da bu duruma gelebilir diye düşünmemiz lazım." Diyerek olası tehlikelere karşı önlem alınması gerektiğine vurgu yaptı.
"BİRÇOK YAPIMIZ DENİZİN ORTASINDA VE AYAKTA KALIYOR"
Başkan Çerçiler Konyaaltı'nda da birçok yerin alüvyon yapıda olduğunu ifade ederek, "Örneğin Kundu kumulu var. Bu taraflardaki yapıların muhakkak sağlam zemine ulaşması lazım. Yani üstteki alüvyon zemin üzerine 2 katlı yapı da yapılsa bu yapılan rezonans hareketi ile binalar temelleri ile devriliyor. Sağlam zemini bulmadan, doğru mühendislik çalışması yapmadan nerede ne yaparsanız ayakta kalması imkansız. Ama birçok yapımız da doğru strüktür, doğru zemin etüdü ve doğru planlama sayesinde denizin ortasına yapılmış olsa da ayakta kalabiliyor." Dedi.
ANTALYA'NIN 2 BÜYÜK FAY HATTI 'ŞİMDİLİK' UYKUDA
Türkiye genelinde deprem tasarımı yapılması gerektiğini söyleyen Mimarlar Odası Antalya Şubesi Başkanı Hasan Çerçiler sözlerini şöyle sürdürdü: "Deprem tasarımını Türkiye genelinde yapıyor olmamız lazım. Antalya'da merkezden geçen bildiğimiz bir fay hattı yok ama aniden ortaya çıkabilir. Yani denizin içindeki fay hatları hakkında bilgimiz yok. Sismik araştırmalar yapılmadığı için denizin içindeki faylar hareket ettiği zaman biz de öğrenmiş oluyoruz. Antalya'nın etrafında da Kaş- Demre bölgesi ve Döşemealtı'ndan geçen iki büyük fay hattı var. Şimdilik suskunlar, umarım biz kentsel dönüşüm çalışmalarını binayı değil, kenti dönüştürerek bitirene kadar suskun kalırlar."
