Ben henüz on yedi yaşındayım. Lise ikinci sınıftayım. Evimizin yanı başındaki odunluğun üst katında babamın fazla eşyaları koyduğu bir oda var. Ondan izin alarak oraya küçük bir atölye kurdum bundan iki yıl önce. İçinde testereler, çekiçler, kazma, kürek, balta gibi malzemelerin yanı sıra taşlama tezgâhı, mengene, bileme taşları, spiral makinası var. Burada kendime has basit icatlar ve belli başlı tamiratlar yapıyorum. Mahallede yaşayan insanların ihtiyaçlarını da zaman zaman burada karşılayabiliyorum. Bileme yapıyor, el arabası ve bisikletlerin lastiklerini tamir ediyor, fren ayarlarını yapıyorum. Bazen harçlık bazen teşekkür alıyorum. Küçük atölyem iyi ki var. Burayı çok seviyorum. Okulda orta halli bir öğrenciyim ben. Gereken dersleri gerektiği kadar yapar fazlasıyla uğraşmam. Çünkü aklım başka yerlerde. Meslek Lisesi Makina bölümünde okuyorum. Okul bitince eğitim hayatımı da bitireceğim. Babam küçük atölyeyi kurarken bana çok yardımcı oldu. Tahta tezgâhı o yaptı ve monte etti. Fazla eşyaları bir kenara beraber çekip topladık. Her iki tarafa da yer açtık. Atölyeye çıkan merdiveni yeniden yaptı babam. Sağolsun hep destek veriyor. Kendi tecrübelerimle hata yaparak öğrendiğim ufakta olsa sonuç aldığım deney ve icatlarım var. Sınıf arkadaşlarımdan hiçbiri bu işlerle uğraşmıyormuş. Ben onlardan farklı bir hayat yaşıyorum. Merakım beni bu işleri yapmaya zorluyor. Tavla, satranç, okey, pişti, bilardo nasıl oynanır bilmem. İlgimi de çekmez. Hep sorun çözmek için düşünüp yaşayacağım. Amaçlarıma hizmet etmeyen her şeyi bir kenara iteceğim. İnsanların hayatını kolaylaştırmak için mücadele edeceğim. Yapılan hiç bir şeyi küçümsemeyeceğim. Küçük atölyemi kurmadan evvel burayı hayal ettim ben. Aylarca plan yaptım. O sıralar henüz bir takım çantam vardı. Eş dost ve akrabaların belirli ihtiyaçlarını görebilecek kadar malzemelerim vardı yine. Ama şimdi imkânlarım daha da çoğaldı. Bugüne kadar yaptığım tamiratlar, bakımlar hepsi aklımda. Tamir ettiğim bisikletler, el arabaları, kapı ve pencereler. Yenisiyle değiştirdiğim elektrik malzemeleri, bilettiğim balta ve bıçaklar. Fen dersi için yaptığım deneyler, galvenaskop, akımölçer. Her biriyle gurur duyuyorum. Hiç unutmam iki yıl önce bir yaz günü bisikletlerle gezen çocuklardan birinin ön teker vidaları yerinden çıkmıştı. Çevre bölgelerden geldikleri için yanlarında malzeme yada bu tamiri yapabilecek kimse yoktu. Evin önünde gezinirken telaşlandıklarını gördüm. Yanaşarak sorunu tespit ettim ve yardım edebileceğimi söyledim. Çok sevindiler. Eve gittim odamdan takım çantasını aldım ve aşağıya indim. Ön tekeri yerinden alıp göbek kontrolünü yaptım. Vidaları yaklaştırarak tekeri yerine yerleştirdim. Zincirin de yağsız olduğunu fark ettim ve yağladım. Lastiklerin havası da azdı. El pompasıyla şişirip dengeye aldım. Koltuğu epey aşağıdaydı. Vidaları gevşeterek yukarı aldım. Artık daha rahat bir sürüş yapacaktı. Bana teşekkür ettiler ve gittiler. O gün çok huzurluydum. Bir insanın ihtiyaçlarını karşılamıştım. Elim yağlansa da para kazanamasam da mutluydum. Küçük atölyem her ne olursa olsun yerli yerince duracak. Burayı çocuklarıma hatta torunlarıma da göstermek istiyorum. Babamın bana en büyük hediyesi ve hatırası. Merak ve sevgiyle yapılan bir iş eninde sonunda sonuç verecektir. Kaygı insanın yetenek ve yapabileceklerini alır götürür. Deneyerek görülen zarar denemeden görülen zarardan daha zararsızdır. Yaşadığım sürece deneyeceğim ve insanların rahatı için mücadele edeceğim. Benim yeminim var. Eğer birileri icat yapmaktan vazgeçseydi bugün kaloriferi olmayan soğuk evlerde otururduk. Arabayla giderken soğuktan etkilenirdik. Bu sadece bir iki örnek. Mucitler icatlarla, insanlar yenilik, kolaylık ve keşiflerle mutludur.