Antalya İli, Manavgat İlçesi'nin Altınkaya (Zerk) Mahallesi, Pisidya Bölgesi'nin önemli antik kentlerinden biri olarak öne çıkıyor. Bu tarihi bölgeye, Antalya-Manavgat Karayolu üzerindeki Taşağıl yol ayrımından kuzeye doğru Köprüçay Irmağı'nı takip ederek, 55 kilometrelik asfalt bir yolla ulaşılabiliyor. İlçe merkezine 80 kilometre mesafede yer alan Altınkaya Mahallesi, zengin tarihi ve doğal güzellikleriyle dikkat çekiyor.

Selge Antik Kenti (3)

İKİ BÖLGE İLE BAĞLANTI HALİNDE

Antik dönemde, Selge adıyla bilinen bu kent, Eurymedon (Köprüçay) vadisi üzerinden Pamfilya kentleriyle ticari bağlantılara sahipti. Aspendos'un ırmak ağzındaki limanıyla yürütülen ticaret, kentin ekonomik hayatını şekillendiren unsurlardan biriydi. Selge, Aspendos’la kurduğu para birliği sayesinde ilişkilerini daha da güçlendirdi. Bu doğal bağımlılık, M.S. 25 yılında kentin Pamfilya eyaleti sınırlarına dahil edilmesiyle sonuçlandı.

Selge Antik Kenti (1)

BÜYÜK İSKENDER'E DİRENMEDİ

Helen destanlarına göre kentin kuruluşu Kalchas’a dayandırılsa da, aslında yerli bir Anadolu kenti olduğu, paralar üzerinde yer alan Estlegiiys adıyla kanıtlanmıştır. Bölge, M.Ö. 547'de Pers istilası öncesinde Lidya Krallığı'na bağlıydı ve M.Ö. 334'te Makedonyalı İskender'in gelişiyle Pers egemenliği sona erdi. İskender'e direniş göstermeyen kent, Helenistik Dönem’de (M.Ö. 330-M.S. 30) bağımsızlığını koruyarak bu tavrının ödülünü aldı.

STRABON'A GÖRE 20 BİN KİŞİLİK BİR KENTTİ

Selge, en parlak dönemini Roma İmparatorluğu altında yaşadı. Strabon’a göre, kentin nüfusu bu dönemde 20.000 kişiye kadar ulaştı. Bu refah dönemi, halkın Hristiyanlaştığı Bizans Dönemi’ne kadar devam etti. M.S. 13. yüzyılda ise Selge, Türkler tarafından fethedildi ve Zerk adıyla göçer bir yerleşime dönüştü.

YAPILAR GÖRÜNEBİLİYOR

Günümüzde Altınkaya Mahallesi olarak bilinen bu bölgede, antik kentin izlerini sürebileceğiniz çok sayıda kalıntı bulunuyor. Kentin surları ve akropolisi günümüze kadar büyük ölçüde korunmuş durumda. Ayrıca gymnasium, stoa, stadium ve bazilika kalıntıları da görülebilir. İki tapınağın temel hatları hala ayakta dururken, M.S. 3. yüzyılda restore edilen tiyatro en sağlam yapılar arasında yer alıyor.

KÖPRÜLÜ KANYONU'NDA GÖRÜLMESİ GEREKEN YER

Köprüçay Irmağı üzerinde ve onu takip eden yol güzergahında da birçok antik yapı bulunuyor. Kemer Köprü, Böğrüm Köprü, antik yollar, garnizon binaları, su yolu ve şapeller bu yapılar arasında yer alıyor. Selge, aynı zamanda birçok endemik canlı türüne ev sahipliği yapan ormanları ve doğa harikası jeolojik oluşumlarıyla biliniyor. Bölge, peyzaj değeri yüksek Köprülü Kanyon Milli Parkı sınırları içinde yer alarak doğaseverler için önemli bir rekreasyon alanı sunuyor. 

Antik kent Selge'nin tarihi ve doğal zenginlikleri, Antalya'nın turizm potansiyelini artıran unsurlar arasında sayılıyor. Bölgeyi ziyaret edenler, hem tarihe tanıklık ediliyor hem de doğayla iç içe unutulmaz bir deneyim yaşıyor.

Muhabir: UĞUR FİDAN