Bugün size dünyanın en uzun karayolundan söz edeceğim. Kara taşımacılığı dünya ulaşım ağlarında en önemli paya sahip olmaya devam ediyor. Hava yolu taşımacılığının pastadaki payı artsa da otoyollar ülkeleri ve hatta kıtaları birbirini bağlıyor. Üstelik bu otoyollar içinde Guinnes Rekorlar Kitabı’na girmeyi başaracak kadar uzun olan Pan-American bulunuyor. Kanada’nın en kuzeyinde, kutup bölgesindeki Prudhoe Bay kasabasından başlayan Pan-American Highway, Arjantin’in en güneyindeki Ushuaia kentine kadar on binlerce kilometrelik bir yolu katetmektedir. Toplam 48 bin kilometre uzunluğa sahip olan Pan-American Highway, bu yönüyle dikkat çekiyor. Alaska Otobanı, ana hat ve gayrresmi yollarla oluşan Pan-American Highway’in toplam uzunluğu 48 bin kilometreyi bulurken bu yönü onun Guinnes Rekorlar Kitabı’nda yer almasını sağlarken bir yandan da maceracı gezginler için de aşılması gereken bir rota olarak karşımıza çıkmakta. Orta Amerika ile Günay Amerika’nın birbirine bağlandığı noktada yer alan Darien Körfezi’ndeki 160 kilometrelik bölümün şu anda ulaşıma kapalı olması nedeniyle 48 bin kilometre uzunluğundaki Pan-American Highway geçici süreliğine kesintisiz ulaşıma ara vermiş durumda. 160 kilometrelik bu kesilmiş bölümde de çalışmalar sürmekte ve yakın bir gelecekte tekrardan Kanada’nın en kuzeyinden Arjantin’in en güneyine uzanan rotada Pan-American Highway yolculara hizmet vermeye devam edecek. Şu andaki kesintili yol farklı alternatif güzergahlarla katedilmekte. Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeyi başaran bu devasa uzunluğa sahip otoyol en kuzeyden itibaren Kanada, Amerika Birleşik Devletleri, Meksika, Guatemala, El Salvador, Nikaragua, Kosta Rika, Panama, Kolombiya, Ekvador, Peru, Şili ve son olarak da en güneyde Arjantin topraklarından geçmektedir. Popüler kültürde de kendisine yer bulan bu 48 bin kilometrelik otoban Amerikan yapımı filmlerde de sıklıkla kendisini göstermektedir. Özellikle yol filmlerindeki sahnelerin çekildiği otobanın kimi bölgeleri ıssızlığıyla da ünlüdür. Bu aynı zamanda otobana bir korkutuculuk da katmakta. Otobanın Alaska’dan geçen kısmı BBC tarafından dünyanın en tehlikeli güzergahlarından biri olarak seçilmiş durumda. Bunun nedeni otobanın 384 kilometre boyunca herhangi bir yerleşim yerinden geçmemesi. Olası bir acil ihtiyaç durumda bu 384 kilometre boyunca size yardım edebilecek hiç kimseyi bulamama ihtimaliniz bir hayli yüksek. Otoban aynı zamanda Orta Amerika’daki beş ülkenin başkentinden de geçmekte. Bu yönüyle de Pan-American Highway benzersiz bir yöne sahip. Bu başkentler Guatemala City (Guatemala), San Salvador (El Salvador), Managua (Nicaragua), San José (Costa Rica), Panama City (Panama). Alaska’dakine benzer biçimde 48 bin kilometrelik bu otobanın bir diğer tehlikeli noktası ise Kosta Rika’da yer almakta. Orta Amerika ülkesi Kosta Rika’nın “Ölüm Tepesi” olarak anılan 3.335 metre yüksekliğindeki Cerro de la Muerte dağı, otoyolu kullananların tırmanıp inmesi gereken bir engel olarak karşılarına çıkıyor. Pan-American Highway’in en zorlu güzergahlarından bir diğeri ise Şili ile Arjantin arasındaki bağlantıyı sağlayan Kurtarıcı İsa Tüneli’dir. Arjantin’in başkenti Buenos Aires’e giden bu yolda karşınıza çıkan tünel, muhtemelen rotanın da en yüksek noktası olma özelliği taşımaktadır. 48 bin kilometrelik bu hattın sona erdiği Arjantin’in en güneyindeki kent olan Ushuaia aynı zamanda dünyada insanların yaşadığı en kuzey nokta olma özelliği de taşımakta. İkinci Dünya Savaşı yıllarında yapımına başlanan ve hâlâ yer yer devam eden Pan-American Highway, 48 bin kilometrelik uzunluğuyla 14 ülke ve çok sayıda kültürü birleştirmeye devam ediyor.