Tüm bu geçip giden zamana baktığımızda bazı yıllar çok sıkı tutunuyor hafızamıza, yakamızdan paçamızdan tutup çekiştiriyor. Her nesil kendi çocukluğunu ve gençliğinin en güzel yıllar olduğunu söylese de ortak estetik algısı olarak 90’lar gerçeği hepimizin gözünü yaşartıyor. Bizde bu yazımızda 90’lar Antalya’sına bir yolculuk yapmak istedik sizinle.
Gazetelerin verdiği Şebnem bebeklerinden düdüklü şekerlere telefon kulübelerinden koca çiçekli sarı perdelere pek çok yol arkadaşımız olacak bu yolculukta. Dilerseniz başlayalım evvel zaman Antalya’sına yolculuğa… İşte tüm detaylarıyla 90’larda Antalya…
YAT LİMANI KIRK MERDİVENLER
Eski popülaritesini kaybetse de günümüzde hala kullanılıyor burası. Geçmişte Kırk Merdivenler diye adlandırılan bu merdiven aşırı kaygan ve dik bir yapıya sahip olsa da Yat Limanı’na inmenin en kestirme yoluydu. Eminiz ki burası o dönemin çocuğu bu dönemin yetişkini pek çok insan da bir yara izi bırakmıştır…
KALEİÇİ MERMERLİ PLAJI
Bu plaj, zaman içinde her şeyin değişebileceğini hatırlatıyor insana… Şehrin tam kalbindeki konumuyla 90’lar Antalya’sının en popüler plajıydı burası, şimdi tahtını Konyaaltı’na kaptırdı o ayrı. Kayalıklardan atlama yarışı yapılan bu plaj, ailelerinden izin alan çocukların ve plajın cazibesine kapılarak buraya kaçak gelmiş çocukların ortak paydasıydı. Ne dostluklar ne aşklar gördü bu sahil…
12 EYLÜL KORULUĞU
Günümüzde eskisi kadar uzun bir mesafeyi kaplamasa da burası hala var. Konyaaltı Varyant’tan Beachpark’a indiğinizde ulaşılıyor buraya. 12 Eylül Koruluğu olarak adlandırılan bu yerin içinde bir konser salonu vardı. Burada etkinlikler düzenlenir, adeta tüm şehir burada sosyalleşirdi. Ayrıca bölge aynı zamanda çok sevilen ve kullanılan bir piknik alanıydı…
IŞIKLAR’IN ARA SOKAKLARI
Görüntüsü ile göz kamaştıran, renkleriyle büyleyen Antalya’nın ışıl ışıl caddesi Kaleiçi’nin hemen yanı başında yer almasından dolayı 90’larda da sosyal açıdan sürekli hareket halindeydi. Ayrıca bu bölgede sürekli maçlar yapılır, etraftan kıyasıya rekabetin getirdiği kavgalar, çığlıklar ve tezahüratlar yükselirdi. Bu maçlar şimdiki tüm sahalara taş çıkaracak, şimdi apartmanların olduğu ancak geçmişte boş bir alan olan Talya Otel’in karşısında yapılırdı…
ÇOCUKLARIN GÖZDESİ KARAALİOĞLU’NUN MİNİ LUNAPARKIYDI
Cumhuriyet döneminde inşa edilip şehrin en eski simgelerinden biri olan ve 1’inci derece doğal sit alanı ilan edilen bu parkta, mini bir lunapark bulunurdu. Çocuklar bu parkta vakit geçirebilmek adına anne babalarına dil döker, ve ceplerindeki tüm harçlıkları buraya verirdi. Burada elle döndürülen bir salıncak vardı ve binmek isteyenlerin kuyruğu hiç bitmezdi…
KUĞULU PARK
Daha önceki hazırladığımız bir içerikte her şehrin kendine özgü buluşma noktaları olduğunu anlatmıştık, ancak bu noktaların zaman zaman değişebileceğini belirtmemişti. Burası doksanlarda sevgililerin ve arkadaşların buluşma yeriydi. İnsanlar burada görüşüp kuğulara simit atarlardı.
FESTİVAL ÇARŞISI
Cumhuriyet döneminin ilk parklarından olan günümüzde de Antalya kentinin en eski ve tarihsel değere sahip tek parkı olma özelliğini taşıyan Karaalioğlu Parkı, yiyecekten giyeceğe her türlü ihtiyaçların karşılandığı ve tüm Antalyalıların çok sevdiği Festival Çarşısı’na ev sahipliği yapardı. Koskoca alan insanlarla dolar taşardı…
