Bir grup sektör temsilcisiyle birlikte İran ve Dubai’ye giderek tarımsal ziyaretler gerçekleştiren Antalya Toptancı Hal Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği (ANTKOMDER) Başkanı Nevzat Akcan, önemli açıklamalarda bulundu. Özellikle üretim maliyetleri nedeniyle dünya pazarları ile yarışamaz, rekabet edemez hale gelindiğine dikkat çeken Başkan Akcan, “Rusya ile yaşadığımız uçak krizinden sonra tarımda her geçen gün ivme kaybetmeye başladık. Pazarlarımız dardı, iki-üç yıldır da iyice köşeye sıkışmaya başladık” dedi.
BİR TEK ÜRÜN BİLE İTHAL ETMİYORLAR
Akcan, “Bizim pazarlarımızı artık İran almaya başladı. Bizde merak ediyorduk bu adamlar bu işi nasıl yapıyor diye. İran’la yarışamaz, rekabet edemez hale geldik. O yüzden halimizden bir grup arkadaşlarımızla çıkıp gittik. Aramızda İran’da da faaliyet gösteren bir ihracatçı arkadaşımız da vardı. Gittik gördük ki adamlar gerçekten kendilerini aşmış. Son derece modern seralarda üretim yapıyorlar. Özellikle araştırdık sorduk, İran’da bir tek gıda ürünü bile ithal edilmiyor. Bizim gibi değiller. Sadece ve sadece muz ithal ediyorlarmış” diye konuştu.
ÜRETİM MALİYETLERİ NEREDEYSE BEDAVA
İran’ın tüm gıda ürünlerini kendisinin yetiştirdiğine değinen Başkan Nevzat Akcan, “Düşünün artık sebzesi meyvesi, bakliyatı hepsini kendileri üretiyor. Bizim 25-30 yıl önce yaptığımız gibi. Ama biz bugün pek çok ürünü ithal eder duruma geldik. Ayrıca onların üretim maliyetleri de bizim dörtte bir, beşte bir seviyemizde. Elektrik, doğalgaz, benzin, mazot, işçilik neredeyse bedava. Bakın bizde bir işçi yevmiyesi bin- bin 500 lira arası, onlarda 5-6 dolar. Ama o 5-6 dolara çalışan adamda mutlu. Çünkü hayat pahalılığı yok. Adamlar o paralarla geçinebiliyor. Yani bir günlük yevmiyesiyle tam 100 litre mazot alabiliyor. Bizde ise ancak 20 litre alınabiliyor” diyerek şöyle devam etti:
BU ŞARTLARDA REKABET ETME ŞANSIMIZ YOK
“İşte durum bundan ibaret. Şimdi bizim çiftçimiz, ihracatçımız bu adamlarla nasıl yarışsın? Nasıl rekabet etsin? Bizim bu adamlarla rekabet etme şansımız yok. Çünkü üretim maliyetleri konusunda çok büyük sıkıntılar yaşıyoruz. O yüzden bizim yöneticilerimiz, tarıma yön verenler acilen bir eylem planı hazırlaması lazım. Ne yapıp, edip bu üretim, girdi maliyetlerini düşürmemiz gerekiyor. Yeterli destekler sağlanmalı. Öte yandan İran gibi bizim de ithalata bir sınırlama getirmemiz lazım. Çok şükür verimli alanlarımız, toprağımız, insan gücümüz var.
SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM POLİTİKALARI ÜRETMELİYİZ
Yeter ki çiftçimize ihtiyaç duyulan destekler sağlansın, sonrası her şeyimizi kendimiz üretiriz. Onun için acilen sürdürülebilir tarım politikaları üretmemiz lazım. Aksi takdirde sıkıntılarımız daha da büyüyecektir. Bakın, Allah’tan Avrupası, Amerika’sı İran’a yaptırım uyguluyor da oralara giremiyorlar. Girseler, oraları da elimizden alacaklar. O zaman ne hale geliriz, varın siz düşünün. İran’ın şu an Rusya, Ukrayna ve Dubai pazarı var. Dubai’de bir hale gittik, çok büyük, modern ve kapalı bir hal. Adamlar burayı yazın bile soğutabiliyor. Ancak gelin görün ki bir tek Türk ürünü bile yok. Ürünlerin yüzde 70’e yakını da İran ürünü. Bu da tamamen bizim rekabet edemediğimizden kaynaklanıyor.”
