Antalya’nın 50 kilometre kuzeyinde Anadolu Platosu’nu, Antalya kıyısıyla birbirine bağlayan Çubuk Beli’nin batısında, Akkoç köyüne 1 kilometre mesafede bulunan Ariassos Antik Kenti, kaderine terk edilmiş bir şekilde ziyaretçilerini ağırlıyor. Kenti tam kuruluşu Manlius Vulso’nun seferi ve Apameia Barışı bağlantılı olarak M.Ö. 189-189 yıllarına denk geliyor. Kent’in M.Ö. 1. Yüzyıldan Gallienus Dönemi’ne (253-267) kadar sikke basımı gerçekleşmiştir.
KÖKENLERİ 4 BİN YIL KADAR GERİYE GİDİYOR
Ariassos Antik Kenti’nin kökenlerine bakıldığında M.Ö. 2000 yılına kadar uzanıyor, Lidya Krallığı dönemine dayandığı tahmin edilen şehir ilk olarak Pisidia bölgesinde yer almıştır. Ariassos tıpkı diğer antik kentler gibi stratejik bir öneme sahip olmuştur. Şehrin geçmişine tam olarak ulaşılmasa da çeşitli medeniyetlerin etkisi hissedilir görülmüştür.
SAVUNMA AÇISINDAN AVANTAJLI BİR YERDE
Ariassos, kıyıdan uzakta yüksek bölgede yer alıyor. Dağlık ve engebeli arazinin ortasında olması onun konumu daha da önemli hala getiriyor. Bu durum Ariassos’u savunma açısından avantajlı hale getirmiştir, tarım ve hayvancılık geçinmişlerdir. Ekonomik olarak da faaliyetlerini bu şekilde sağlamışlardır.
GÖZLE GÖRÜLEBİLEN YAPILAR
Ariassos kentinde seçilebilen yapılar ise belli başlıdır. Bunlardan biri ise tiyatrodur. Tiyatrodan geriye çok bir şey kalmasa da oturma düzeni görülebiliyor. Beş bin kişilik olduğu tahmin edilen yapının skene yapısı iyi korunmuş durumda. Agora yapısının yıkıldığı bölgede anıt mezarlar dikkat çekiyor. Bunların yanı sıra kaya mezarlar, semerdan kapaklı lahitler şehrin kuzey batı tarafında yoğunlukta bulunuyor. Şehrin belli belirsiz seçilebilen hamam yapısı ve kilisesi de bulunmaktadır.
KÜLTÜREL ETKİLER
Ariassos kurulduğundan beri çeşitli medeniyetler tarafından işgal edilmiştir. Helenistik dönemden Roma dönemine oradan Bizans dönemine kadar ciddi bir konuma sahip olmuştur. Şehir yavaş yavaş önemi kaybetse de şehirdeki izlere bakıldığında şiddetli bir deprem sonrasın yıkıldığı görülebiliyor. Özellikle roma dönemine Ariassos’ta büyük bir gelişim göstermiş ve şehir Roma İmparatorluğu’nun önemli bir parçası haline gelmiştir. Selçuklu döneminde ise ticaret yolları üzerinde olması önemini kısmen de korumuştur.
UZUN YILLAR SONRA KEŞFEDİLİYOR
Ariassos’un keşfi 19. Yüzyılın sonlarına kadar gidiyor. Gezginlerin sık sık ziyaret ettiği yapılardan geriye kalanlar gezginlerin notlarına eklenmiş. Köylülerin aktardığına göre birçok anıt mezarın çatılarına kadar iyi korunduğu daha sonradan çatıların düşmesiyle yapılarda bozulmalar meydana gelmiş. 1990 yıllarda derin bir kazı çalışması yapılmasa belirgin kazı çalışmalarıyla şehrin yıkılan yapıları tespit edilmiştir.
YERLİ VE YABANCILARIN İLGİSİNİ ÇEKİYOR
Ariassos her ne kadar çok bilinmese de tarih ve arkeoloji meraklılarının uğrak yeri oluyor. Zaman içerisinde antik kentteki yapılar doğal etkiler ve definecilerin yol açtığı zararlardan dolayı yıkılma ile karşı karşıya kalıyor. Bölgenin korunması çalışmalar açısından büyük bir öneme sahip oluyor.
Ariassos Antik Kenti, Antalya’nın ve bölgenin geçmişi için büyük önem sağlıyor. Tarihi süreç içerisinde yer alan medeniyetlere ev sahipliği yapsa da Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın tam koruma sağlamaması ziyaretçileri ve bölge halkını rahatsız ediyor. Halk, bir an önce yetkililerin bu mirası koruması için çalışma yapılmasını istiyor.