Dün Büyükşehir Belediyesi’nden gazete ve ajanslara geçilen maillerde ise Başkan Türel “Projelerden vazgeçmedik” açıklamasını yaptı.

Gönderilen mailde, Kruvaziyer limanı, Tünektepe, Sinema stüdyoları gibi projeler için girişimlerin sürdüğü belirtiliyor.

Özellikle Tünektepe ihalesinin iptali konusuna da değinen Türel, ihalenin iptal nedeni olarak da şartnamede küçük değişiklikler yapıldığı yolundaydı.

Kruvaziyer liman, Yat limanları, 3. Etap raylı sistem, 4. Etap metro gibi yatırımlar için ise Çin’den Katar’a, Katar’dan Avrupa’ya kadar uluslararası görüşmelerin yapıldığı belirtiliyor.

Türel bu konuları anlatırken de dünyanın dört bir yanında önemli faaliyetler gösteren firmaların bu projelere ilgi duyduğunu belirtiyor.

Hatta yat limanı konusunda bakanlıklar arasında görüşmelerin sürdüğü, bu görüşmelerin tamamlanmasından sonra yat limanın projesinin gündeme geleceğini vurguluyordu başkan Türel.  Ha bir de bu mega projeler arasında Sinema Stüdyoları projesi yer alıyor bir de.

Sahi Serik’in Çandır Beldesi’nde bir sinema stüdyosu bulunuyor benim bildiği kadarıyla. Yani böyle bir yer varken neden sinema stüdyoları yapılmak isteniyor.

Daha doğrusu bu yatırımlar yapılırken neden ileriye dönük bir bakış sergilenmiyor buna bir anlam veremiyorum.

Antalya oldum olası açık denize sahip. Kruvaziyer Liman’ın yapılacağı yer de tamamen açık bir deniz. Burada bulunan ve yıllardır kullanılmayan liman parçası da buna bir örnek.

Gelelim Antalya’ya diyeceğim ama hiç bakmaya gerek yok bence. Doğa kendinden alınanı her zaman geri alır. Bunun örnekleri İstanbul’da, Edirne’de ve daha birçok kentimizde yaşanmadı mı?

Antalya yaz veya kışın her zaman bu doğa olaylarını yaşamaya mahkum bir kent. Hiç inkar etmeye gerek yok.

Yapılan veya yapılacak yatırımları insana yönelik yaparsak kazanırız. Ha insana yönelik yatırım yerine kendi geleceğimize yaparsak yatırımları elbet bunun hesabını sorarlar bir gün. Birler değil ama çocuklarımız katledilen Antalya’nın hesabını elbette sorarlar.