Sevgili okurlarım, bugün size 12 Kasım 1999 Düzce-Bolu depreminden bahsetmek istiyorum. Üzerinden tam 23 yıl geçmiş olmasına rağmen ne yazık ki bu yıkıcı afetin etkileri hala unutulmadı.
17 Ağustos Marmara Depreminin üzerinden 87 gün geçtikten sonra, saat 18.57’de merkez üssü Düzce olan 7.2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Sadece 30 saniye süren şiddetli sarsıntıda Düzce, Akçakoca, Cumayeri, Çilimli, Gölyaka, Gümüşova, Kaynaşlı ve Yığılca’da toplam 710 kişi hayatını kaybederken 2 bin 678 kişi de yaralandı. Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi’nin açıklamasına göre, toplam ölü sayısı 845, yaralı sayısı 4 bin 948, depremde hasar gören ve derhal yıkılması gereken bina sayısı 3 bin 395, yıkık ya da ağır hasarlı ev sayısı 12 bin 939, iş yeri sayısı ise 2 bin 450 olarak belirlenmişti. Deprem, Marmara Bölgesi, İç Anadolu Bölgesi, Karadeniz Bölgesi ve Ege Bölgesi’nin yanı sıra Çanakkale, Zonguldak, Samsun, Afyon, Çorum, Kastamonu, Kayseri, Antalya, Isparta ve civarındaki illerde de hissedilirken, 12 Kasım 1999 depreminin, 17 Ağustos 1999’daki kırılmaların Düzce fayının doğu bölümünü tetiklemesi sonucu gerçekleşmesi ortaya çıkmıştı. 17 Ağustos 1999 ve 12 Kasım depremleri sonucu Düzce’de toplam 12 bin 513 konut ağır, 9 bin 65 konut orta, 10 bin 222 konut az hasara uğradı. Düzce ilçe merkezindeki konutların yüzde 49’u ağır hasara uğradı. Tarihi bir yapı olan Düzce Merkez Camii, Vergi Dairesi, Düzce Lisesi, Düzce Belediyesi, Devlet Hastanesi binaları tümüyle yıkıldı Fakülte (Eski Tekel), hükümet ve adliye binaları da ağır hasar gördü.
HEYET DEPREME ANKARA’DA YAKALANDI
17 Ağustos depremi ile büyük hasar gören Düzce’nin ikinci kez sarsılmasından kısa süre önce Bolu milletvekili Necmi Hoşver başkanlığındaki deprem heyeti Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile görüştü. Hoşver’in kabulde, “17 Ağustos’taki depremde fındık zamanı olduğu için ölü sayısı az oldu, ama şimdi göç ve ekonomik sıkıntı gibi sorunlarımız var. Düzce’nin eski haline gelmesi için il olmasını istiyoruz” demesi üzerine Demirel, “Sekiz yıldır bu gündemde. Size 85 numarayı vermemiş miydim? Düzce’nin il yapılması lazımdır. Bir vali getirir oturturuz” yanıtını verdi. Demirel’in, “Allah tekrarından ve beterinden korusun. İnşallah bu artçılar da sona erer” temennisinden yaklaşık 45 dakika sonra Düzce 7.2 büyüklüğünde sarsıldı. Depremin üzerinden geçen üç saat içinde çevre merkezlerden bölgeye hiçbir ambulansın ulaşamadığı bildirildi. Kış mevsiminde yakılan sobalar nedeniyle ilçenin birçok yerinde yangınlar çıktı. Çok sayıda binanın hasar gördüğü ve yıkıldığı Bolu’da da yangınlar çıktı. Bolu Emniyet Müdürü Uğur Gür, “Bolu-İstanbul karayolunda kırıklar olduğunu belirterek yardım talebinde bulundu. Gür, “Binalar yıkıldı, yangınlar çıktı. İstanbul yönünden karayolu çöktüğü bilgileri geldi. Bu yüzden yardım da ulaşabileceğini zannetmiyorum. Ankara’dan sağlık personeli ve yardım malzemesine ihtiyacımız var” diye konuştu. Belediyeden, telsiz ve hoparlörlerle eczacılara eczanelerini açmaları, hekim ve hemşirelere de hastanelere gelmeleri için duyurular yapıldı. Yıkılan eski belediye binası önünde bulunan parkta, yerlere konulan kolilerle insanlara yiyecek, giyecek ve battaniye gibi malzemeler dağıtıldı, ancak yardımların yetersiz kaldığı gözlendi. Depremin üzerinden geçen üç saat içinde çevre merkezlerden bölgeye hiçbir ambulansın ulaşamadığı bildirildi. Bazı yaralılar hastane bahçelerinde ve 17 Ağustos depreminin ardından yapılan prefabrik evlerde tedavi altına alındı. Deprem sonrası sobaların yol açtığı yangınlar ise ölü sayısının artmasına neden oldu. Yangınların evleri sarması üzerine, mutfaklarda bulunan tüplerin ve binaların altında bulunan tüpçü dükkânlarının patlaması yangınları büyüttü. Sadece merkezde değil kış mevsiminde yakılan sobalar nedeniyle ilçenin birçok yerinde yangınlar çıktı. Aynı durum çok sayıda binanın hasar gördüğü ve yıkıldığı Bolu’da yaşandı. Tüm bu felaketlerin ardında ise çok sayıda kayıp ve harabeye dönmüş binalar kalmıştı. Yıllar içinde depremzedelerin yıkılan evleri yenilenip şehirlerden depremin izleri yok olsa da ne yazık ki giden canlar geri gelmiyor. Bu depremin üzerinden Türkiye’ birçok deprem yaşandı ve birçoğunda canlarımızı kaybettik. Yaşanan durumun artık tekrarlanmaması adına geçmişte yaşananlardan herkes bir ders çıkararak mutlu bir geleceğe hazırlanmalıyız.