Bu yıl 58’ncisi düzenlenen Antalya Altın Portakal Film Festivali maalesef hüsranla sonuçlandı. 9 Ekim Cumartesi akşamı yapılan final gecesinde kırmızı halıda gözler ünlü sanatçıları beklerken, maalesef beklenen sanatçılar kırmızı halıda yürüyemedi. Tamer Karadağlı ve birkaç emektar oyuncu dışında kimse yoktu. Hatta ödül almasına rağmen gecede ödülleri arkadaşları temsilen alan sanatçılar oldu. Film yarışmasında en iyi erkek sanatçı Kafes filmiyle Tarhan Karagöz aldı. En iyi kadın rolüyle de ödülü Zuhal filmiyle Nihal Yalçın kazandı. En iyi Film ise Okul Tıraşı oldu.

Festivalin olmazsa olmazını yıllardır sürdüren Antalya, bu yıl kortej geçişini maalesef yapmadı. Halkla bütünleşen bu dünyada eşi benzeri olmayan sanatçı kortejinin virüs nedeniyle iptal edildiği belirtildi.

Yine aynı nedenlerle yıllardır sürdürülen Onur ödülleri de programdan çıkarıldı.

Sorun veya sözü edilen neden yine korona virüs oldu. Türk sinemasının simgesi olan Yeşilçam sanatçıları bu nedenle davet edilmedi. Sinemanın starları festivalin başından sonuna kadar hiç olmadı. Görülmedi.

Bize gelen bilgilere göre sebep virüs…

Oysa açılış ve ödüllerin dağıtıldığı gecede kapalı alanda yani kapalı spor salonunda yapıldı. Salona giren gerek protokolün, gerekse davetiyeli vatandaşların hemen hemen çoğunda maske bile yoktu. Kimse takmayı tercih etmedi.

İşte bu yaşanan durum maalesef akılları karıştırıyor…

35 yılı aşkın süredir izlediğim Antalya Altın Portakal Film Festivali hiç böyle bir durum yaşamamıştı. Gerçekten sorun virüs müydü?

Bence hayır…

Bunun 2 nedeni olabilir. İlki Başkan Muhittin Böcek festivali düzenleyen kadrosunu yetersiz bulduğu için böyle bir uygulamaya mecbur kaldı. İkinci ihtimal ise yavaş yavaş festival bilinçli bir şekilde halktan koparılarak yok edilmek isteniyor.

Şimdi bu nereden çıktı diyeceksiniz? Maalesef bu iddiam doğrudur. Doğru kaynaklardan tam olarak edindiğim bilgi.

Sanırım 54. veya 55. Altın Portakal Film Festivali yapılıyordu. İşte o yıllarda Belediye Başkanı Menderes Türel idi. Ödüller dağıtılırken final gecesi bazı sanatçılar ödüllerini Türk sinemasının Çirkin Kralı Yılmaz Güney’e adadıklarını ilan ettiler. Yetmedi, o yıl sınırlarımız dışında yapılan Kobani’ye giriş konusu ülke gündemindeydi. Birçok sanatçı ‘’Yaşasın Kobani’’şeklinde sloganlar attılar. Bu Cumhurbaşkanını kızdırmış olacak ki, verilen talimatla Altın Portakal o günden günümüze kadar kör topal olarak varlığını sürdürdü. Her yıl muhteşem bir şekilde festivali hazırlayan Türel ekibi o yıldan sonra geri adım attığı açık bir şekilde görülmeye başlanmıştı.

İyi de şimdi bu konunun CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ile ne alakası var denilebilir. Antalya’da yaşayan herkesin bildiği gibi Başkan Böcek’in AKP’li bakanlarla arası gayet iyi.

Aklıma gelen ikinci şık korkunç olmasına karşın hep aklımı kurcalıyor.

Bunlar sebep değilse ne olabilir ki…

Virüs işin bahanesi… Eğer virüs için olsaydı, en azından kapalı bir mekanda yapılan ödül töreninde maske zorunluluğu getirildi.

Umarım bu belirttiğim nedenler doğru değil. Sadece benim kafamda olgunlaştırdığım bir komplo teorisi olsun.

Umarım önümüzdeki yıl en muhteşem bir şekilde 59. Antalya Altın Portakal’ı kutlarız…

Haydi hayırlısı….