Sıklıkla gluten hassasiyetiyle karıştırılan çölyak hastalığını birçoğunuz duymuşsunuzdur. İki hastalıkta da benzer belirtiler gözlense de birbirinden oldukça farklıdır.
Gluten hassasiyeti bir çeşit besin alerjisidir ve uygun bir diyetle tedavi edilebilir. Hastalar az miktarlarda alınan glutene tepki göstermemektedir. Fakat çölyak hastalığı otoimmün bir hastalık olup ömür boyu glutensiz bir diyet modeli sürdürmeleri gerekir.
Çölyak tanısı almış bireylerde sindirim sisteminden geçen glutene karşı bağışıklık sistemi saldırır ve bunun sonucunda bağırsak duvarı hasar görmektedir. Çölyak hastalığı kilo kaybı, şişkinlik, karın krampları, dışkılamada değişiklik, iştahsızlık, sinirlilik gibi belirtiler göstermektedir. Bazı kişilerde ise hiçbir belirti göstermeyebilir. Bağırsaklarda villus hasarıyla birlikte emilim bozukluğuna bağlı olarak demir ve B12 eksikliği görülebilmektedir. Hastalık kan tahlili, biyopsi, endoskopi gibi yöntemlerle teşhis edilebilmektedir.
Çölyak hastalarında beslenme hastalığın semptomlarını kontrol altına almada, vitamin-yetersizlikleri yaşanmaması adına, kilo kontrolünü sağlamada çok etkin bir role sahiptir. Hastaların ömür boyu glutensiz bir diyet sürdürmeleri gerekmektedir. Ayrıca gluten bulaşı nedeniyle gluten içeren besinlerde kullanılan pişirme, hazırlama, servis kaplarının ve gluten içeren yiyeceklerle glutensiz ürünlerin kesinlikle temasının engellenmesi gerekir.
Eskiden çölyaklı bireyler sosyal olarak daha kısıtlı bir yaşam sürmekteydi. Hastalık görülme sıklığının artmasıyla beraber hem marketlerde ürün yelpazesi genişlemiş hem de dışarıda glutensiz alternatifler artmıştır. Fakat burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta vardır: GLUTENSİZ ÜRÜNLERDEKİ YAĞ VE BASİT ŞEKER MİKTARI. Glutensiz ürünlerdeki o yapıyı korumak için gereğinden fazla yağ ve basit şeker eklemesi yapılmaktadır.
Glutensiz ürünlerin bir dezavantajı ekonomik olarak bütçeleri zorlamasıdır. Daha düşük bütçeli glutensiz alternatiflerin hazırlanması bu noktada çok önemlidir. İşte bu nedenlerden dolayıdır ki mutlaka bir diyetisyen eşliğinde beslenme programı sürdürülmesi gerekmektedir.