Karbonhidrat tüketerek mutlu olabileceğinizi biliyor muydunuz? Evet yanlış duymadınız, karbonhidrat tüketerek mutlu olabiliyoruz.
Vücudumuzun fonksiyonlarını sürdürebilmesi için çeşitli hormonlar görev almaktadır. Bu fonksiyonlardan biri de mutluluktur. Acıkmak, yağ yakmak, idrara çıkmak, sindirim gibi mutluluk da vücudun çalışması için gerekli fonksiyonlardan biridir.
Beslenme örüntümüz mutluluk düzeyimizi etkiler. Vücuttaki mutluluk hormonu olarak anılan serotonin mutluluk dengemizi etkiler. Serotonin kabuklu deniz ürünleri, muz, ananas, erik, fındık, süt, hindi eti, ıspanak, yumurta gibi besinlerde bolca bulunmaktadır. Fakat bu besinleri tüketmek mutlu olmamıza yetmez. Serotininin salgılanması için triptofana ihtiyaç vardır. Triptofan çeşitli metabolik olaylardan sonra serotonin sentezine katılır. Kaju, ceviz, fıstık, badem, susam, kabak çekirdeği, ayçekirdeği, soya fasulyesi, buğday, pirinç, mısır ise triptofandan zengin yiyeceklerdir. Maalesef sadece bunları tüketmek de mutlu için yeterli değil.
Proteinden zengin beslenmek triptofan ve serotonin kaynaklarını yeterince tüketmek anlamına gelmektedir. Fakat protein ağırlıklı bir diyet tükettiğimizde, bu besinlerin içinde bulunan diğer aminoasitler beyinde triptofanla yarışa girer ve kazanır. Sonuçta yetersiz triptofan alımı, yetersiz serotonin üretimi görülür. Bunu engellemek için normal oranda karbonhidrat ve protein içeren bir diyete ek olarak serotonin ve triptofan kaynaklarını da belli oranda tüketmek yerinde olacaktır.
Karbonhidrat kaynaklarının mutluluk yapabileceği bir rahatlık getirmemeli, burada kontrol altında ve kompleks karbonhidrat tüketimi önemlidir. Fazla miktarda basit karbonhidrat kaynaklarını tüketmek aksine vücutta stres ve yorgunluk kaynağıdır.