Bu dünyada, bu ülke de en büyük yarayı hep çocuklar almadı mı? Çocuk sahibi olmayı sadece çocuk yapıp, 9 ay taşımak zanneden insanlar yüzünden artmadı mı kötülükler? Küçücük çocuklar, iki ülke arasındaki toprak ve çıkar savaşında yaralanıyor, korkunç ölümlere şahit oluyor. Ekonomik krizde ailesini geçinemediği için okulu bırakan çocuklar sokaklarda kağıt topluyor, mendil satıyor. Bazen yorulunca isyan ediyorlar ama kimse onları duymuyor. O kadar sağırız ki onların seslerine, o kadar körüz ki acılarına.
Tüm bunların yanı sıra sapıkların, iğrenç insanların pis ellerinde yaşarken öldürülen çocuklar var. Bu ülkede son yıllarda çocuk istismarı sayısı arttı. Tüm bunlara rağmen her olaydan sonra 3 gün bağırıp, o çocuğu unuttuk. Müslime’yi, Leyla’yı, Eylül’ü, Irmak’ı, Arda’yı, çizdiği resimlerle cinsel istismara uğradığını çizen çocukları, Ensar Vakfı’nda istismara uğrayan 45 çocuğu ve adını sayamadığım çocukları unuttuk. Medyada gündeme geldikten birkaç gün sonra “derin üzüntü içerisindeyiz” diyen yetkililer bu olayların önüne geçebilmek için ne yaptı? Peki, istismara uğrayan bu çocukların katilleri hak ettiği cezayı aldı mı? Haber sitelerin de yer alan bilgilere göre,
Tüm bunların yanı sıra bir vakıftaki 45 çocuğun istismar edilmesine dönemin Türkiye Cumhuriyet’i Bakan’ı, “Buna bir kere rastlanmış olması hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz” dedi. Yani anlayacağınız, tüm dünyada infilak yaratacak olan bu olay, Türkiye’de yaprak bile kıpırdatamadı. Antalya’da iki çocuğun anne ve üvey babası tarafından istismar edildiği iddiasıyla açılan davada tutuksuz yargılanan üç sanık beraat etti. Böyle denilince hangi haber olduğunu hatırlayamayabilirsiniz? İstismarın fotoğrafını çizen iki küçük çocuk desem, çoğumuzun bakamadığı ama onların birebir maruz kaldığı olayın failleri serbest bırakıldı. Hani minik serçe, “Varmadan sekizine, ergin oldu Ünzile, hem çocuk hem de Kadın” diyor ya şarkısında o kadar acı ki bu şarkı sözlerinin gerçek olması.
Gazeteci Timur Soykan’ın haberine göre, İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı, babasının kendisini 6 yaşındayken imam nikahıyla ‘evlendirdiğini’, çocukluğu boyunca her gün cinsel istismara uğradığı ortaya çıktı. 6 yaşındaki bir çocuğa gelinlik giydirildi, gelinlik giydirildi 6 yaşındaki çocuğa, çocuğa gelinlik giydirildi. Bu çocuk yıllarca istismar edildi. İlk gün olay ana akım medyanın gündeminde dahi yer almadı. Tüm ülke, yetkililer buna tepki gösterdi, lanetledi, kınadı. İyi de siz kınayınca 6 yaşından itibaren istismara uğrayan bu kadının acısı geçmiyor ki? İktidar ve muhalefet partileri mecliste kavga etmek yerine bu çocukların yaşadıklarını konuşmanız daha faydalı olmaz mı? Sizi bu halk dertlerine ve kanayan yaralarına çare bulun diye seçti. Her olaydan sonra kınamanız bir işe yaramıyor artık bunu görün. Geleceğimiz olan çocuklar korkudan sokakta yaşıtlarıyla bile oynayamıyor. Cıvıl cıvıl sesleri olan çocukları siyaha ve sessizliğe mahkum ediyoruz.