İsraf İsraf diye diye belimiz büküldü, kan beynimize sıçradı. Devlet sık sık vatandaştan israfı önlemesi gerektiğine vurgu yaparak, halktan özveride bulunmasını istiyor. Hatta Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Hanım da hatırladığım kadarıyla yakın zamanda bu konuda bir kampanya başlatmıştı.
Haklı da…
Gelin görün ki kazın ayağı hiç te öyle değil. Bakın aldığım bilgilere göre Cumhurbaşkanının günlük harcaması 8 milyon lira.(Alıntıdır) Ayda tam olarak 240 milyon lira yapar. Bu sadece Cumhurbaşkanımızın örtülü ödenekten kullandığı rakamın boyutlarına. Kısacası cumhuriyet kurulduğundan bu yana ilk kez bir Cumhurbaşkanı örtülü ödenekten bu kadar harcama yapıldığı yazılıp çiziliyor. Ülke hazinesi tam takır. Devlet maaşları ödemede zorlanırken, fabrikalar tek tek satılırken, bu harcama israf değil mi?
Gelelim Belediye başkanlarına geçtiğimiz günlülerde gazeteler şöyle bir habere başlık attılar ‘’ Trafik polisinin durdurduğu arabadan siyasi skandal çıktı” diye.
Yakıtı Arnavutköy Belediyesi’nden karşılanan Mercedes marka makam aracını oğluna “Al kullan” diyerek veren AKP’li Baltacı inanılmaz bir skandala imza attı.’’ Bu iş bu kadar mı hayır birçok büyükşehir il ve ilçelerde de durum aynı. Başkanın altında 3-4-5 lüks makam aracı yetmedi, eşinin altında ayrı oğlu ve kızının altında ayrı lüks araçlar kirası ve yakıtı halkın cebinden çıkıyor.
Ben Antalya’da bir Belediye Başkanının eşinin son model BMW aracıyla fink attığını, hatta yakıtını da belediyeden kullandığını biliyorum.
TUROB Başkanı Osman Ayık basına yaptığı açıklamada şunları söyledi: ‘’Seçimlerin sonuçlanması, okulların kapanması ve sınavların sona ermesiyle Türk tatilci, ertelediği planını devreye soktu. Bodrum ve Antalya tatilcinin ilk tercihleri arasında yer alırken, Yunan adaları da artan ilgiden nasibini aldı. Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Osman Ayık, “Temmuz ve ağustos ayları boyunca yaklaşık 5 milyon kişilik bir hareket yaşanacak. Bunların yüzde 40’ının otellerde konaklayacağını tahmin ediyoruz” diye konuştu.
Yurt dışında Avrupa, Amerika, Uzakdoğu gibi ülkeleri de katarsak tereddütsüz bu sayı 6-7 milyonu bulmaktadır.
Buraya da noktayı koyalım. Dün arkadaşlarla pazarda bazı ürünlerin özellikle meyvelerin yüksek rakamlara satıldığını konuşuyorduk. Bir emekli dar gelirli arkadaş bana ‘’Mahmut pazara akşam gideceksin. Akşam 50 kuruş bir lira ucuza alırsın.’’ İyi de abi o zaman da kalitesiz dökük mallar kalıyor diyemedim. Boğazımda bir şeyler düğümlendi ve zor yutkundum.
Evet Bu ülkede 5-7 milyon insan krallar gibi olmasa da insan gibi bir yaşam sergilerken en az 40 milyon insan da pazarlarda evinde bir şeyler pişsin diye yaşam savaşı veriyor.
Kim İsraf yapıyor…
Kim yaşıyor…
Kim yaşam savaşı veriyor her şey ortada…