8 Mart Dünya Emekçi Kadınları Günü’nü geride bıraktık. Ancak sorunları geride bırakamıyoruz.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınları Günü’nü geride bıraktık. Ancak sorunları geride bırakamıyoruz. Ataerkil toplumun getirdiği sorunlar giderek büyüyor. Antalya Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu'nun 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yapılan açıklama ne hale geldiğimizi gözler önüne serdi.

Adliyenin önünde Baro Başkanı Hüseyin Geçilmez, Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu üyeleri ve çok sayıda avukat açıklamada bulundu.

Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu adına açıklama yapan avukat Nur Deniz Toklu’nun şu sözleri:

“2 günde 8 kadın cinayeti de tesadüf değildir. Bu kadınların tamamı ya evli, ya boşandıkları ya da boşanmaya çalıştıkları erkekler tarafından öldürüldü. Nafakanın, 6284 sayılı yasanın, medeni haklarımızın tartışmaya açıldığı her dakika kadınlar öldürülmeye devam ediyor. Medeni haklara göz dikenler, anayasal eşitlik ve laiklik ilkesini yok sayanlar, kadınların ve çocukların nafakasına el uzatanlar nedeniyle kadınlar öldürülüyor. Şiddet uygulayanlar cezasız kaldıkça başka failler bundan cesaret alıyor. Aile reisliğine dayalı model terk edilerek, haklar ve sorumluluklarda eşitlik ilkesine dayalı bir aile modeli getirilmiştir.

Yeni Medeni Yasa ile ev içi emeğin ve çocuk bakımının yasal karşılığı tanınmış, edinilmiş mallara katılma rejimi ile eşit paylaşım ilkesi getirilmiştir. Evlilik süresince sarf edilen fiziksel ve duygusal emek sayesinde, erkeklerin zorunlu masraflarından tasarruf ederek zenginleştiği, kadınların ise emeklerini ve hayatlarını vererek yoksullaştığı cinsiyetçi aile sisteminin sona ermesi yasal güvenceye kavuşturulmuştur.

Ancak bugün, Medeni Yasa'nın içerdiği eşitlik ve eşler arasında dayanışmaya dayalı aile modeli, toplumu yanıltıcı argümanlar ileri sürülerek yok edilmeye çalışılmaktadır. Kadının, erkekle yaşamın her alanında eşit konumlandırılması gerektiğinin vurgulandığı, cinsiyete dayalı ayrımcılık ve şiddetin son bulmasının ve kadının insan haklarını ihlal eden düzene karşı gelinmesine devam edileceğinin haykırıldığı gündür. Antalya Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu olarak; uzun yıllar kadın mücadelesi sonucunda elde edilen hak ve kazanımlardan bir nebze dahi geriye götürecek her türlü söylem, girişim, eylem ve karanlık zihniyetin karşısındayız.

Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında kadınların sanat, spor ve bilim alanlarında uluslararası arenada elde ettiği başarılar bu anlamda hepimize güç veriyor. Kadın haklarının teminatı olan laikliğe bağlılıkla dayanışmamızı sürdüreceğimizi, yitirdiğimiz canlarımızı anarak mücadelemize devam edeceğimizi paylaşıyoruz" ne hale geldiğimizin göstergesi aslında.