‘Tam saat mi? Yüce Tanrım! Dostum, neden ısrar ediyorsun ki? İnsan sanır ki ama bunun ne önemi var? Uyku vakti çoktan gelmiş bile: bu yetmez mi? İşte, eğer saatini kurman gerekiyorsa benimkini al da kendin bak.” Bu sözlerle birlikte, muazzam ağırlıkta eski moda saatini zincirinden çıkarıp bana uzattı sonra arkasını dönerek bir kitap rafına doğru odayı kat edip, kitapları incelemeye koyuldu. Heyecanı ve gözle görülür rahatsızlığı beni şaşırttı nedensizdi. Saatimi onunkine göre kurup, durduğu yere gittim ve ‘Teşekkür ederim” dedim. Bartine bu saçma sapan konuşmayı hemen cevaplamayıp ateşe derin derin bakarak oturdu. Gücendirdiğimden korkup, tam ondan özür dileyip, bu konuyu artık düşünmemesini rica etmek üzereydim ki gözlerime sakince bakarak şöyle dedi: Sevgili arkadaşım, tavrındaki şakacılık, talebinde saklı olan arsızlığı hiç gizleyemiyor ama bilmek istediğin şeyi sana mutlulukla anlatmaya karar vermiştim zaten ve senin bunu duymaya değmeyeceğine dair gösterdiğin hiçbir tepki kararımı değiştiremez. Dikkatini bana verme iyiliğinde bulunursan konuyla ilgili her şeyi öğreneceksin. “Bu saat,” dedi, “benim olana kadar üç nesil boyunca ailemizin malıydı. Saatin, kendisi için özel olarak yapılan ilk sahibi, koloni dönemi Virginia’sında yaşamış zengin bir plantasyon sahibi olan büyük-büyükbabam Brarmvell Olcott Bartine’di ve büyükbabamın kanında öyle bir Kralcılık akardı ki geceleri uyumaz, iyi kalpli Kral George’a yardım ve yardakçılık etmenin yeni yollarını ve Bay Washington’ın başına örülecek yeni çorapları düşünürdü. Bu değerli centilmen bir gün davasına, zararlarına katlanmak zorunda kalanlar tarafından hiç de meşru görülmeyen büyük bir hizmet gerçekleştirme talihsizliğini yaşadı. Bu hizmetin ne olduğunun bir önemi yok, ama küçük sonuçlarından biri de muhteşem atamın bir gece Bay Washington’a isyan edenler tarafından kendi evinde tutuklanması oldu. Arkada bıraktığı gözü yaşlı ailesine veda etmesine izin verildikten sonra askeri adımlarla, onu sonsuza değin yutan karanlığın içine yürüttüler. Yazgısının ne olduğuna ilişkin en ufak bir ipucu bile asla bulunamadı. Elbette, eğer Bramvvell Olcott Bartine’in yazgısını tahmin etmem gerekseydi, gece on birde asıldığını ve bundan önce de başına gelecek değişime hazırlanmak için kendisine birkaç saat izin verildiğini söyleyebilirdim. Arkadaşım, beş dakikalığına hastam ve Tanrı beni bağışlasın, ebediyen kurbanım olan John Bartine hakkında ise söylenebilecek başka bir şey yok. Saatiyle birlikte gömülmesini sağladım. Tanrı, onun ve eğer sahiden iki ayrı ruh idiyseler Virginia’lı atasının ruhunu cennetine kabul etsin.