Eldeki son verilere göre, Antalya'da tarım alanları daralmaya devam ediyor.

8 yıl önce ülkedeki örtü altı üretim alanlarının yüzde 39’una sahip olan kentte, gelinen nokta itibariyle söz konusu alanlar yüzde 38'e geriledi.

Türkiye'nin sebze ihracatının yaklaşık yüzde 50'si kentimizden gerçekleşiyor.

İhracatta başı çeken domates üretimi dahi geçtiğimiz yıllara oranla gerileme göstermiş durumda.

Sofralık sebze-meyvenin yerini, ekonomik getirisi daha fazla olan ihracatlık tropikal ürünlerle kesme çiçek almaya başladı.

TARIM ALANLARI NEDEN DARALIYOR?

Bu soruya ilk cevabımız, 'Üretim maliyetlerinin artması ve çiftçinin para kazanmaması' şeklinde olur.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı Ekim ayı Tarım Girdi Fiyat Endeksi’ne göre çiftçinin üretim masrafındaki artış sürüyor.

Konuyla ilgili ikinci cevabımız ise Antalyalı üretici tarımsal desteklerden yeterli payı alamıyor.

Ortada binde 7 oranında bir destek söz konusu ve destek ödemeleri zamanında yapılmayınca da hiçbir işe yaramıyor.

Sofralık sebze-meyve üretimindeki düşüş ve kar marjı daha fazla olan tropikal ürünlerle kesme çiçek üretimine geçilmesi konusuna gelirsek...

Öncelikle üretim planlamasının düzenlenmesi ve bir an önce uygulamaya alınması gerekiyor.

Aksi halde üretim yapacak çiftçi kalmadığı gibi sofrada da kesme çiçekle süslenmiş muzlu avokado salatası falan yemeye başlarız.

Özetle dışa bağımlı oluruz.

Yazık olur bu bereketli topraklara, üretmesini bilen binlerce çiftçimize.

Kırsalda zaten fazla nüfus kalmadı, kalanlar da asgari ücretle çalışmaya şehir merkezine gelir artık.

Ne tarım kalır, ne hayvancılık.

Unutmadan!..

İşin bir de tüketici tarafı var.

Üretici enflasyonu artarken, tüketici enflasyonu yerinde durur mi hiç!

Tabi ki durmadı...

Üretici enflasyonundaki artış elbette tüketiciye de yansıdı.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, enflasyon tüketiciye kendisini hissettirmeye devam etti.

Yıllık bazda gıda enflasyonu yüzde 72'lere, yaş meyve-sebze enflasyonu yüzde 78'seviyelerine kadar yükseldi.

Resmi rakamlara göre böyle, diğer kaynaklara göre çok daha fazla olduğunu hepimiz biliyoruz.

Yani üretici gibi tüketici de ciddi bir pahalılık sorunu yaşıyor.

Rahmetli Cem Karaca çok güzel bir atasözümüzü çok güzel bir şarkıda kullanmıştı.

Hatırlatmadan geçemeyeceğim...

'Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete'

Kalın sağlıcakla...