Duble yollarımız, dünya markası hava şirketimiz, havaalanlarımız var da neden ülkemizi sarıp sarmalayan demiryollarımız yok?

Bir uçağın taşıma kapasitesi ile kalkışı için yapılan masrafları, ayrıca bakımı için yapılan masrafları da topladığımız zaman ortaya pahalı, güç bir iş çıkıyor.

Bir tırın ya da kamyonun taşıma potansiyeli ile harcadığı yakıt da hakeza aynı. Ancak demiryolu ile yapılacak gerek yolcu taşımacılığı, gerekse yük ve malzeme taşımacılığında büyük ölçü de tasarruf elde ediliyor.

Nazi Almanya’sında Hitler askeri taşımacılığın büyük bir kısmını tren ile yapıyordu. Hem hızlı hem de büyük alım gücüne sahip olması ile Nazi ordusunu başarıdan başarıya sürüklüyordu. Şu anda dünyanın en uzun demiryolu olan Trans Sibirya neredeyse bir asır önce büyük yoksullukla içinde inşa edilmiş olmasına rağmen Rusya’yı hem somut olarak hem de ruhen birleştirmiş, birbirine bağlamış bir demiryoludur. Savaşlarda da başarı oranını sıkıdan sıkıya etkilemişlerdi. Hava koşulları her ne olursa olsun aksamadan hizmet veren bu demiryolları bir asır önce de şimdi de aynı ölçü de popülerler.

HEM YATIRIM AZ, HEM DE BAKIMI

Ülkemizde bu yaz Çorlu’da meydana gelen talihsiz tren kazası bir göçükten meydana gelmişti. Bakımı yapılmayan, ihmal edilmiş olması dolayısıyla bir cinayet işlendi. İroninin böylesi ki aynı günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan Osmangazi köprüsünün açılışını yapıyordu. Köprü olsun iyi güzelde, tren yollarını göz ardı ederek değil, mademki ecdadımızı örnek alıyoruz, İstanbul’dan Medine’ye kadar demiryolu yapan Abdulhamid’i örnek almak gerekmez mi?

METROBÜS DEĞİL METRO

İstanbul’u sarmalayan metrobüs hattındaki otobüslerin her seferinde tek tek bakımı yapılması, her birinin harcadığı yakıt ve otoban üzerinde kapladığı yol alanı hesaba katıldığında bir metro hattı çok daha ucuz ve kullanışlı olurdu. Ama ne tercih edildi, üstünkörü yapılan ve hızlıca tamamlanan metrobüs hattı. Zaman zaman haberlerde görürsünüz, metrobüs yolu tıkandı diye, şaşırmayın.

HAVAYOLU MU? DEMİRYOLU MU?

Bunu bir örnekle açıklayayım İstanbul-Ankara arası uçakla bir saat sürüyor, ancak sizi iki saat önceden havalimanına çağırıyorlar ve uçak indikten sonra da vakit kaybediyorsunuz. Ancak üç buçuk saatlik demiryolunu kullanarak daha ekonomik ve hazırlık aşaması olmadan inip binebilirsiniz. Bir demiryolu Milli Bütçe kesesine de katkı sağlıyor. Dışa bağımlılığı azaltıyor. Ne olursa olsun devlet buna el atmalı.

CUMHURİYET’İN İLK YILLARINDA

1924 yılının Ocak ayında Başvekil İsmet İnönü demiryolunu bir bağımsızlık vasıtası olarak şöyle tanımlıyordu: “Efendiler, bizim demiryolu siyasetimiz vardır. Her türlü nazariyet ve hayaletten azade olarak ameli bir surette vardır. Bunu iki kelime ile izah edeyim. Bir an evvel memlekette bir karış fazla demiryolu yapmak, ne vasıta ile kimin tarafından olursa olsun. Memleketimizin dörtte üçü vasıtasız, trensizdir. Demiryolları bizim dahili ve harici istiklalimizi temin etmeğe vasıta-i asliye olmuştur.. Vardığım nokta şudur ki… Bir karış fazla şimendiferimizin yapılmasında bir gün dahi ertelememeliyiz.’ diyerek bu konunun mühimliğine dikkat çeker. Umarım ki hükümette bu konuya aynı ehemmiyeti verir.