Mısırlı bir dava adamı olan doktor Saffet Hicazi’nin bir televizyon kanalında anlattığı yaşanmış, gerçek bir hikaye.  İbrahim Amca bir Türk. Fransa’da yaşıyor ve mütevazı bir bakkal dükkanı var, daha doğrusu küçük bir marketi. O’ndan alışveriş yapan bir sürü site sakini var dükkanının çevresinde. Her milletten, her dinden, her renk ve ırktan pek çok insanlar. Olayımızın kahramanı Cad, 7 yaşında bir Yahudi çocuğudur.Cad, her gün gelir ve İbrahim Amca’dan alışveriş yapar, her gelişinde de sahibine hissettirmeden(!) bir çikolatayı cebine indiriverir. Bu aylarca böyle devam eder. Bir gün yine gelir, alışveriş yapar ama her zaman yaptığı gibi çikolata almaz, çıkar. İbrahim Amca, arkasından seslenir şefkatle “Caad, bugün çikolatanı almadın” Ve uzatır ona her zaman Cad’ın aldığı çikolatayı.  Şaşırır çocuk ve “Biliyor muydun?” der hayretle. İbrahim Amca başını okşar Cad’ın ve “Sakın bir daha çalma Cad, hırsızlık büyük bir suçtur. Başkasının hakkına tecavüzdür! Buraya geldiğinde yine al çikolatanı, ama benden hediye olarak” der şefkatle.  Bundan sonra Cad ile arkadaş hatta dost olurlar. İbrahim Amca 50 yaşında, Cad ise 7 yaşında bir çocuktur. Aradan yıllar geçer. Ne zaman Cad’ın bir sıkıntısı olsa, doğru İbrahim Amca’sına koşar Cad. Merak eder Cad, sorar “Bu Kitap nedir?”  Bir Arap kanalında Kur’an’ı, O’na sarılmayı, Kur’an’la amel etmenin lüzumunu anlatan bir Mısırlı Tebliğci, konuşmasının sonunu senin kıssana ayırmıştı. Gözyaşlarıyla anlattı seni. Gözyaşlarıyla dinledik. Gurur duyduk seninle İbrahim Amca! Hele zerafetle, hiç örselemeden yetiştirdiğin fidanının, dünyanın dört bir köşesinde, ab-ı hayat dağıtması hiç olacak şey miydi İbrahim Amca? Hele bu asırda!.. Herkesin maddeye meftun olduğu, herkesin “ben ben” dediği, kendi çocuklarını bile önemsemeyip, nefsinin bitmez tükenmez arzularının peşinde olduğu şu talihsiz asırda. Senin amel defterin mahşere kadar hiç kapanmayacak ne mutlu sana İbrahim Amca. Sana, senin gibilerine ne kadar muhtacız ya Ammu İbrahim! Nefesini yolla bize, diriltici yüreğindeki o nefhaları. Silkinip dirilelim, şu ölüm uykusundan kendimize gelelim.