Antalya ekonomisi eşittir, tarım, ticaret, turizm.

‘3T’ diye isimlendirilen bu sektörler şüphesiz kent ekonomisinin de ülke ekonomisininde bel kemiğini oluşturuyor.

Ancak gelişen ve değişen dünya ile birlikte gündemimize ‘4T’ de girmişti.

2019’da dönemin ATSO Başkanı Davut Çetin bu konuyu gündeme getirmişti.

4T kavramının, Türkiye’de ilk kez yerel bir kürsüden dile getirilmesi bizleri çok mutlu etmişti.
2017’ye kadar dünyada bile tek tük kullanılan ‘4T’ nin ülkemizde Antalya’dan atılıma kalkması bizlerde ayrı bir heyecan yaratmıştı.

‘Kent 4.0, Tarım 4.0, Ticaret 4.0, Turizm 4.0, Sanayi 4.0’ tanımlamalarını duyunca herkes mutlu olmuştu.

Avrupa ülkeleriyle Sanayi Devrimi sonunda oluşan farkı artık kapatabiliriz diye düşündük.

Eğitim için de düğmeye basılmıştı oysa ki..

Cumhuriyet’in 100. yılına büyük bir atılım ile girmeyi tüm vatandaşlarımız arzu etmişti.

Hızlanarak yoluna devam eden teknoloji trenine kent olarak binmeye hepimizin ihtiyacı vardı.

Konuyla ilgili olarak, ülke genelinde bazı şirketlerlerle devlet kurumları çok büyük atılımlar gerçekleştirdi.

SİHA’lar ve İHA’lar bunun en net göstergesidir; fakat yerel pencereden baktığımızda biz treni kaçırdık.

Sayıları bir elin 5 parmağını geçmeyen birkaç STK ve kurum ile kuruluş ‘4T’ için düğmeye bastı. 

Çok güzel projeleri, devletle koordineli bir şekilde hayata geçirdiler fakat TOBB’un network ağına giren çalışmalar Avrupa’daki çalışmalara oranla yetersiz kaldı.

Veri analitik eğitimleri, sektörel dijital hafıza çalışmaları, yapay zekanın sektörleri ileriye taşıması, akıllı tarım projeleri gibi yüzlerce projeye ihtiyacımız var.

Dış politikada yaşanan sorunlar, koronavirüs salgını, döviz kurlarındaki yükselme ve enflasyon derken ‘4T’ konusu arka planda kaldı.

Ama geç değil!..

Bu işin üzerine düşenler kendileri kazandıkları gibi, kent ve ülke ekonimisine de büyük katkı koyacaklar.
 
Kalın sağlıcakla…