Ev sahibim 2.000 lira olan kirayı 5 katına çıkarıp 10.000 lira yapmak istiyor. Neden 5 katı, diyorum. Her şeye 5 kat zam geldi, diyor. Doğru söylüyor.
Kendi evime taşınmak istiyorum. Kiracım Evden çıkmam, 2.000 lira olan kiraya yüzde 25’den fazla zam da yapmam, diyor. Neden yüzde 25, diyorum. Mevzuat öyle, diyor. Doğru söylüyor.
Ev sahibiyle konuşmaya gideceğim. Televizyonda bir haber: ‘Ev sahibi kira anlaşmazlığı yüzünden kiracısını vurdu.’ Vazgeçiyorum gitmekten.
Kiracımla görüşmeye gideceğim. Önce bir telefon edip evde mi öğreneyim, diyorum. Tam arayacağım, bir bildirim geliyor. Twitter’a haber düşmüş. ‘Kiracı evden çıkmasını isteyen ev sahibini iki ayağından vurdu.’ Vazgeçiyorum tabi.
Bir yandan hanım internette kiralık ev arıyor.
-Boş ver Bey, gider köyde falan otururuz. Bak şurada 5000 liraya kiralık bir ev buldum.
-Nerde?
-Şehre 50 km uzaklıkta bir köy. Hem şirin hem yemyeşil.
-50 kilometre mi?!.
O ara TV’de bir haber ‘Benzine yüzde 70, mazota yüzde 75 fiyat ayarlaması yapıldı.’ Eyvah! 50 kilometre her gün git gel, yakıt mı dayanır? Vazgeçiyorum köye taşınmaktan.
-Neyse ki bu ay maaş artışı var. Bu kadar enflasyona en az yüzde 50 zam yaparlar.
Haberci de beni bekliyormuş gibi hemen başlıyor. ‘Memurlara yüzde 17,5 zam yapıldı. Sayın Cumhurbaşkanımız: Memuru, işçiyi, çiftçiyi hatta emekliyi bile enflasyona karşı nasıl koruduğumuzu görüyorsunuz, dedi.’
Akşam olmuş. Hiç farkına bile varmadık. Gece 01.00 haberlerinde ‘Elektriğe yüzde 200 düzenleme, doğalgaza yüzde 300 ayarlama yapıldı.’ diye altyazı geçiyor. Neyse sabaha kadar acısı geçer diyerek uykuya dalıyorum.
Karşımda beyaz giysiler içinde ak saçlı biri var. Ama sakalı yok. Bana uzaktan gülümsüyor.
-Kafana takma, her şey iyi olacak, diyor. Nasıl takmayayım?.. diye söze başlayacakken yanıma yaklaşıyor. Tanıdığım bir yüz, Aziz Nesin karşımda gülümsüyor.
-Aziz Abi sen misin?
-Kör müsün oğlum, benim işte. Üzgün gördüm seni, öbür tarafta işler kötü mü gidiyor?
Yaşadığım olayları anlatıyorum. Önce dinliyor, biraz düşünüyor.
-Ben bunları zaten yazmıştım. Yeni bir şey var mı?
-Milyonlarca düzensiz göçmen her yerde. Bize giriş serbest, Avrupa’ya çıkış yasak. Orman yanıyor söndürme uçağı yok. Kendi kendine sönene kadar bekliyoruz. Deprem oluyor, insanları günlerce enkaz altında bekletip bir de sela okuyup, kendilerine dinletiyoruz. Üç ay sonra yüzde 60-70 oy veriyorlar iktidara. 5 şirkete her şey serbest, vergi yasak. Tarikatlar her yerde. Altı yaşında çocuğu evlendiriyor köpeğe iftira atıp, çay bardağına halleniyorlar. İtiraz eden herkes ya din düşmanı ya da terörist oluyor.
-Ya bir dur kardeşim içimi kararttın. Hiç mi iyi bir şey yok memlekette?
-Var Aziz Abi, olmaz mı?
-Yöneticilerimizin hepsi zengin artık. Binali abi 26 milyar USD servete ulaşmış. Bir polis memuru Maserati’yle geziyor. Müdürü de yat yaptırıyor. Merkez Bankası depremzedelere ‘bağış’ yapıyor. Kızılay harıl harıl çadır satıyor. Aya sert iniş yapacağız, yakında astronot seçimleri var. Hiç inmeyen uçak, hiç inilmeyen uçak gemisi yaptık. Araba yaptık. Karadeniz’de doğalgaz, Gabar’da mazot bulduk.
-Oğlum mazot bulunmaz. Petrol bulunur, sonra mazot yapılır.
-Abi gülme, Bakan söyledi ‘Direk traktöre doldur, sür.’ diye. Çok alkışladılar. Yüzde 52 oyla yine kazandılar.
-Yüzde 52 mi? Nasıl olur? Ben yüzde 60’ı süper zeka demiştim. Fena halde yanılmışım.
Göbeğini tuta tuta gülüyor. Bizi duyan var mı, diye tedirginlikle etrafa bakıyorum. Birden polis sirenleri, güm güm sesler… Ter içinde uyanınca rüya olduğunu anlıyorum. Ama gerçekten kapı sesi var. Güm güm güm. Saat sabahın beşi. Hanım bizim liseli oğlana bağırıyor.
-Yine mi twit attın oğlum? Bir rahat durmuyorsun, geldiler işte. Ne yapacağız şimdi?..
Ağustos 2023 Türkiye’sinde son halimiz budur Aziz Abi.
Değerli Düşünür Aziz Nesin’e saygıyla. O’nu okuyalım, okutalım, rüyalardan uyanalım. Sağlıcakla…