Hadi oradan, dediğinizi duyar gibiyim. Bir günde kitap mı yazılır? Bir günde okumak bile zor.
Haklısınız. Doğru ifade, ‘Dün bir kitap ürettim’ olmalıydı. Teknolojiyi yakından takip edenler neden bahsettiğimi anladılar. Yapay zeka desteği ve birkaç saatlik çalışma ile dört başı mamur bir kitap hazırlanabiliyor. Bunu denedim ve oldu. Tabi ki yayınlayacak değilim. Benim gibi köşe yazısını bile dört-beş defa kontrol etmeden gazeteye göndermeyen pimpirikli birinin yapay zeka ile birkaç saatte hazırlanmış bir dokümanı kitap diye yayınlamasını beklemiyorsunuz sanırım.
Merak edenler için yapay zeka ile kitap hazırlama aşamalarından da biraz bahsetmek gerekebilir. Öncelikle, önümüzdeki yıllarda sıkça bahsedilecek niş bir konu belirledim. Sonra düşüncemi yapay zekaya söyleyerek konu başlıklarını yazmasını istedim. Birkaç saniyede yazdı. Bu metin kitabın “İçindekiler” bölümünü oluşturacak. Bilgisayar ekranını ikiye böldüm. Sol tarafta yapay zeka, sağ tarafta metin belgesi açtım. Her başlığı tek tek yazarak yapay zekadan bilgi istedim. Bunları alıp sağ taraftaki metin belgesine yapıştırdım. Yaklaşık 30 başlığın altını birlikte doldurduk. Çalışmamız bittiğinde ham haliyle 70 sayfanın biraz üzerinde -metin ağırlıklı- bir kitap oluştu.
Şimdi de kapak ve görseller hazırlamak gerekiyor. Onun için yapay zeka destekli çizim, tasarım, düzenleme yapan bir program kullanacağım. Tamamen hayal gücüme, estetik algıma ve tasarım yeteneğime güvenerek kapağı kendim yapacağım. Kitapta kullanacağım görselleri de rastgele internetten seçmeyeceğim tabi ki. Resim satan ya da ücretsiz dağıtan stok sitelerinden yararlanacağım. Ayrıca kendi üretimim olan ve yapay zeka tarafından üretilen görselleri kullanacağım. E-kitap dosyalarını uluslararası alanda kabul edilmiş, her cihazda çalışan ve en yaygın kullanılan formatı olan EPUB haline dönüştüreceğim. Ayrıca PDF formatında da oluşturacağım.
En son, metinleri kontrol edip ekleme ve düzenleme yapıp yayınlanacak hale getirmeyi planlıyorum. Sonuç olarak niş bir konuda, yaklaşık 150 sayfalık bir kitabımız olacak. Kitabı bir yayınevi aracılığıyla fiziki olarak yayınlayabilir ve/veya dijital ürün olarak e-kitap satış sitelerinden satışa sunabilirim.
İşin etiğini, gerçeklik tartışmasını, yazar emeğini, yazar sancılarını, entelektüel birikimin önemini bir başka yazıda tartışabiliriz. Burada teknolojinin geldiği noktadan ve etkili kullanabilenler için neler sağlayabildiğinden bahsediyorum.
Meraklı, sabırlı, odaklanabilen biri ne yapmak istediğini biliyorsa abartısız 5-6 saatte bir kitap hazırlayabilir. Hem de her konuda ve her türde. Bilgi içeren kitaplar, şiir, roman, öykü, fıkra, çizgi roman, teknik metinler, akademik çalışmalar, finansal raporlar... Tabi ki burada dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var. Yapay zekaya yazdırdığınız her metni kontrol etmelisiniz. Değişiklikler ve düzenlemeler yapmalısınız. Bunun yanında, üslupla ilgili takıntınız varsa metni düzenleyeyim derken kendinizi geleneksel yöntemle kitap yazar halde sancılı bir süreçte bulabilirsiniz. Uyarmadı demeyin.
Kolaj mantığı ile düşünürseniz sorun kalmaz. Bir kolaj sanatçısı kendi üretmediği görseller ve objelerden bir bütün oluşturur ve tamamen kendi zihnindeki mesajı vermek ister. Ortaya çıkan ‘bütün’ bir şey anlatır. Ama parçalar, aslında bambaşka şeyler için tasarlanmıştır.
Yapay zekayla daha bir çok şey üretilebilir. Resim, video, oyun, avatar, ofis yardımcısı, sekreter, telefon uygulamaları, sohbet robotları ve daha karmaşık yazılımlar bu teknolojinin sunduğu kolaylıklardan bazıları.
Bizim X ve Y kuşakları hatırlayacaktır; bilgisayarı ilk defa karşımızda gördüğümüzde devasa ücretlerle alınan büyük makinalardı ve kullanmayı öğrenmek için kurslara azımsanmayacak ödemeler yapmıştık. Öğrenenler ve aktif kullananlar sonraları bu ödemelerin ve emeklerinin karşılıklarını fazlasıyla aldılar. Şimdilerde daha az ödeme (çoğu ücretsiz) ve daha az çaba (kullanımı kolay) ile yapay zekadan yararlanılabiliyor. Bu çok değerli bir olanak. Değerlendirmenizi öneririm.
Farkındayım, “Elin oğlu yapmış, biz bari kullanmayı öğrensek...” desem çok acımasız olur. Z Kuşağı ve Alfa Kuşağı ister istemez yeni teknolojilere maruz kalıyorlar. Onlar için sorun yok. Ama bizler de biraz meraklı olursak yıllardır biriktirdiğimiz deneyim ve bilgileri yeni kuşaklara aktarabilmenin daha pratik yollarını bulmuş oluruz. O halde ucundan, kıyısından, bir yerlerden bulaşalım şu işe. Radyoyu, saati söküp takarak mekanik öğrenmedik mi? Bazı parçalar artsa da yaptık bunları. Şimdi de yapay zekayı söküp takarken çözeceğimize yürekten inanıyorum. Sağlıcakla...